Kuşaklar boyunca babadan oğula takım biçilen ve tükenmek üzere olan “Ahmet Buğdayı” tohumları Duru Bulgur’un takviye olduğu projeyle Türk tarımına kazandırılıyor. Duru Bulgur ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü projeyle en geç 2023 yılında çiftçilere dağıtılacak olan Ahmet Buğdayı, ülkemizin tarım ihracatına kıymetli katkılar sağlayacak.
Türkiye’nin 2 bin yıllık yerli buğdayı olan Ahmet Buğdayı’nın bir daha tarım sanayiine kazandırılması maksadıyla başlatılan projede süreç süratle ilerliyor. Duru Bulgur’un Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında, Türkiye’de yüklü olarak kıraç topraklarda ekimi gerçekleştirilen buğdayın daha verimli hale getirilmesi amaçlanıyor. Kaybolmaya yüz tutan Ahmet Buğdayı’nı Türk çiftçisine bir daha kazandırmayı hedeflediklerini söyleyen Duru Bulgur Onursal Lideri İhsan Duru, “2 bin yıllık tarihiyle Ahmet Buğdayı bugüne kadar çiftçilerimiz tarafınca Karaman Taşkale’deki tarihi tahıl ambarlarında ve küplerde saklandı. Birkaç yıl evvel Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortak bir projede bir ortaya gelerek, ekim alanlarında Ahmet Buğdayını bir daha üretmek üzere çalışmaya başladık. Şu ana kadar elde edilen sonuçlar son derece olumlu bir seyirde ilerledi. Ahmet Buğdayında deneme evreleri bitmiş olduğinde elde ettiğimiz tohumları çiftçimizle paylaşacağız. Son derece pahalı olan Ahmet Buğdayının bilhassa ihracat pazarlarında büyük bir ilgi nazaranceğine inanıyoruz. O denli inanıyorum ki Ahmet Buğdayı tüm dünya sofralarında hak ettiği pahası ziyadesiyle bakılırsacektir” dedi.
Tohumlar doğal prosedürlerle geliştirildi
Ahmet Buğdayının yüksek protein ve kaliteli bulgur olma özelliği ile değerli bir zenginlik taşıdığına işaret eden Karamaoğlu Mehmetbey Üniversitesi Biyomühendislik Kısım Lideri Prof. Dr. Nevzat Aydın da, “Ahmet Buğdayının tohumunu bulunca üzerinde çalışmaya başladık. Buğdayı çiftçi için verimli hale getirmek istedik. Buğdayın genetik kalitesini korumak üzere başlatmış olduğumız proje ile lezzetli bulgur veren bu buğdayı tekrar üretime kazandırmayı amaçladık. Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında yürütmüş olduğumuz projede, tohumları geliştirmek ismine bütün dünyada ve ülkemizde kullanılan klâsik melezleme prosedürü kullanıldı. Sera kurallarında tohumları süratli bir biçimde, doğal bir müddetç içerisinde geliştirdik. Geliştirmiş olduğumuz tohumların arazi koşullarındaki test basamakları devam ediyor. Yapacağımız kalite tahlillerinin akabinde elde ettiğimiz tohumlar üreticilerimize kazandırılmış olacak” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’nin 2 bin yıllık yerli buğdayı olan Ahmet Buğdayı’nın bir daha tarım sanayiine kazandırılması maksadıyla başlatılan projede süreç süratle ilerliyor. Duru Bulgur’un Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında, Türkiye’de yüklü olarak kıraç topraklarda ekimi gerçekleştirilen buğdayın daha verimli hale getirilmesi amaçlanıyor. Kaybolmaya yüz tutan Ahmet Buğdayı’nı Türk çiftçisine bir daha kazandırmayı hedeflediklerini söyleyen Duru Bulgur Onursal Lideri İhsan Duru, “2 bin yıllık tarihiyle Ahmet Buğdayı bugüne kadar çiftçilerimiz tarafınca Karaman Taşkale’deki tarihi tahıl ambarlarında ve küplerde saklandı. Birkaç yıl evvel Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortak bir projede bir ortaya gelerek, ekim alanlarında Ahmet Buğdayını bir daha üretmek üzere çalışmaya başladık. Şu ana kadar elde edilen sonuçlar son derece olumlu bir seyirde ilerledi. Ahmet Buğdayında deneme evreleri bitmiş olduğinde elde ettiğimiz tohumları çiftçimizle paylaşacağız. Son derece pahalı olan Ahmet Buğdayının bilhassa ihracat pazarlarında büyük bir ilgi nazaranceğine inanıyoruz. O denli inanıyorum ki Ahmet Buğdayı tüm dünya sofralarında hak ettiği pahası ziyadesiyle bakılırsacektir” dedi.
Tohumlar doğal prosedürlerle geliştirildi
Ahmet Buğdayının yüksek protein ve kaliteli bulgur olma özelliği ile değerli bir zenginlik taşıdığına işaret eden Karamaoğlu Mehmetbey Üniversitesi Biyomühendislik Kısım Lideri Prof. Dr. Nevzat Aydın da, “Ahmet Buğdayının tohumunu bulunca üzerinde çalışmaya başladık. Buğdayı çiftçi için verimli hale getirmek istedik. Buğdayın genetik kalitesini korumak üzere başlatmış olduğumız proje ile lezzetli bulgur veren bu buğdayı tekrar üretime kazandırmayı amaçladık. Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında yürütmüş olduğumuz projede, tohumları geliştirmek ismine bütün dünyada ve ülkemizde kullanılan klâsik melezleme prosedürü kullanıldı. Sera kurallarında tohumları süratli bir biçimde, doğal bir müddetç içerisinde geliştirdik. Geliştirmiş olduğumuz tohumların arazi koşullarındaki test basamakları devam ediyor. Yapacağımız kalite tahlillerinin akabinde elde ettiğimiz tohumlar üreticilerimize kazandırılmış olacak” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı