“Küresel Bedel Zincirleri” ana temasıyla bu yıl 6.’ncısı düzenlenen İstanbul İktisat Doruğu’nun sponsorları içinde yer alan Borusan Otomotiv ve BMW Türkiye tepede “Otomotiv Kesiminde Elektrifikasyon Dönüşümü ve Sürdürülebilirlik” temalı panele konut sahipliği yaptı. Moderatörlüğünü usta gazeteci Hakan Çelik’in gerçekleştirdiği panelde BMW, KÜÇÜK ve BMW Motorrad Genel Müdür Yardımcısı Can Mete Paker, Sürdürülebilirlik Akademisi Lideri Murat Sungur Bursa, Yuvam Dünya Bilim Heyeti Lideri Prof. Dr. Levent Kurnaz ve IPSOS Marka İdaresi Ülke Sorumlusu Yasemin İtina Gürelli otomotiv dalının sürdürülebilirlik çalışmaları ve vizyonu hakkında bilgi verdi.
Türkiye’de elektromobilite konusunda bundan 10 yıl evvel çalışmalara başladıklarını ve bu alanda önder sorumluluğuyla sektörel dönüşüm için çalışmalar yaptıklarını belirten BMW KÜÇÜK ve BMW Motorrad Genel Müdür Yardımcısı Can Mete Paker, “Tüketicilerin karbon farkındalığı arttıkça, etrafa negatif tesiri en az olan eserlere yönelimleri de paralel olarak artıyor. Yeni regülasyonların yanında otomotiv kesimindeki elektrifikasyon dönüşümü, tüketicilerin de eğilimleriyle hızlanmaya başladı. Lakin husus yalnızca elektrikli araç kullanması değil. Bu sürdürülebilirlik şuuruyla bir arada tüketiciler, yarar kıymet zincirindeki tüm süreçlere bakmaya başladılar. bu biçimdelikle satın alınacak arabanın sadece güç tüketim boyutunu değil üretim süreçlerindeki güç kullanmasından ham unsur muhtaçlığına kadar her basamağında sürdürülebilir bir yapı aranmaya ve talep edilmeye başlandı. Borusan Otomotiv olarak Türkiye temsilcisi olduğumuz BMW Group’un dünya çapındaki tüm tesislerindeki üretimini büsbütün karbon nötr hale getirmek üzere çalışmaları bulunuyor. Bunları; ‘RE:THINK, RE
UCE, RE:USE, RE:CYLCE” (bir daha Düşün, Azalt, bir daha Kullan ve Geri Dönüştür)’ yaklaşımı altında bir ortaya getiriyor. Projeksiyon doğrultusunda BMW Group’un hayata geçirdiği ve üzerinde çalıştığı birden çok çalışması var. Elektrikli arabalarda kullanılan kobalt, nikel ve alüminyum üzere malzemelerin yüksek oranda yeniden kullanım potansiyellerini değerlendirmesi bunların en mühimleri içinde yer alıyor. Araba üretiminde hayli kıymetli bir yere sahip olan çeliğin üretimi için karbonsuz ve yenilikçi teknolojilere yatırımlar yapıyor. Ayrıyeten daha az CO2 salınımı sağlayan vegan deri döşeme uygulaması, biyolojik bazlı hammaddeler, yüzde 100 geri dönüştürülmüş sentetik deri kullanmasını artırıyor” dedi.
Borusan Otomotiv’in sürdürülebilirlik odağında yaptığı çalışmalardan da örnekler veren BMW, KÜÇÜK ve BMW Motorrad Genel Müdür Yardımcısı Can Mete Paker, “Türkiye’nin rüzgar gücünde önder şirketi Borusan EnBW Güç ile iş birliği yapıyoruz. Bu beraberlikle Borusan EnBW Güç’ün sürdürülebilir kaynaklardan ürettiği elektrik gücünü BMW kullanıcılarına sunuyoruz. Ayrıyeten elektrikli araba sahibi BMW kullanıcılarının yer aldığı ‘BMW Elektriğin Öncüleri’ topluluğu için Solarçatı ile de bir iş birliği gerçekleştirdik. Buna nazaran topluluk üyeleri hem arabalarında tıpkı vakitte evsel tüketimde kullanacakları elektriği, güneş çatı sistemlerinden üretmelerini sağlayan Solarçatı paketlerine avantajlı fiyatlarla sahip olabiliyor”. dedi.
“Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP) ile Süreci Hızlandıracağız”
Can Mete Paker, iklim değişikliğinin yarattığı negatif tesirleri düşük karbonlu bir gelecekte dengelemek ve sürdürülebilir ulaşım seçeneklerini yaygınlaştırmak için bölümdeki eksiklikleri tamamlamak gerektiğini belirterek, “Borusan Otomotiv olarak elektrifikasyon dönüşümünü sağlam temellere oturtmak ve hızlandırmak üzere Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliği ile “Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu” oluşturduk. Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu; düşük karbonlu bir gelecek maksadı ile Türkiye’de elektrifikasyon dönüşümünün hızlandırılması için ilgili tüm paydaşları bir ortaya getirerek, eksikleri, muhtaçlıkları ve bu doğrultudaki maksatları belirleyip kapsayıcı yaklaşımlarla tahlil teklifleri ortaya koyan bir ortak çalışma platformu olacak. Kamu kurumları merkezde olmak üzere otomotiv sanayi, güç üretim şirketleri, akaryakıt istasyonları, şarj istasyonu ağları, dernekler, sivil toplum kuruluşları üzere dönüşümün tüm ayaklarında rol oynayan paydaşları kapsayacak bu platform ülkemizde sürdürülebilir ulaşımın geleceğini şekillendirecek.” dedi.
“İklim Krizi, İklim Değişimi Demekten Daha Etkili…”
Sürdürülebilirlik Akademisi Lideri Murat Sungur Bursa, “İklim değişimi yerine iklim krizi denmesi toplumda mevzunun ehemmiyetinin farkına varılmasını sağladı. bu biçimdece krizin endüstriden, ihracata, ithalattan iktisada her kesime derinden ziyanı olduğunun farkındalığı yaratılmaya başlandı. Sürdürülebilirlik Akademisi olarak bu krizin tesirlerini azaltmak ve ortadan kaldırmak için Borusan Otomotiv’in liderliğinde Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP)’yi oluşturduk. Bu platform yardımıyla elektrifikasyon dönüşümünü hızlandırmak, iklim krizinin tesirlerini azaltmak ve ortadan kaldırmak için tüm paydaşları bir ortaya getiriyoruz. Yapılması gerekenler hakkında fikir alışverişinde bulunuyor kıymetli çalışmalara imza atıyoruz” dedi.
“Toplumun Yüzde 98’i Elektrikli Araçlar Hakkında Kâfi Bilgiye Sahip Değil”
İPSOS Marka İdaresi Ülke Sorumlusu Yasemin İtina Gürelli, “Yaptığımız araştırmalar kararında toplumun yüzde 63’ü iklim değişimini epey büyük bir sorun olarak görüyor. Lakin bu bireyler hükümetten ve markalardan adım atılmasını beklediği için tek başına bir aksiyon almıyor. Anket sonuçları Türk beşerinin yüzde 30’unun markaların, yüzde 20’sinin ise hükümetlerin bu işe el atmasını gerektiğini düşündüğü ortaya çıktı” dedi.
Ankete katılan tüketicilerin yüzde 66’sı’nın iklim krizi dendiğinde otomotiv kesiminin negatif durumu tetiklediğini düşündüğünü belirten Yasemin İhtimam Gürelli, “Otomotiv bölümünde elektrikli araçlar dendiğinde bu taşıtların çevreci olması ne yazık ki Türk tüketicisi gözünde büyük ehemmiyet taşımıyor. Bu araçlar daha fazlaca düşük yakıt tüketimi ve tasarruflu olmasıyla bedellendiriliyor. Bu yüzden markaların elektrikli eserler özelindeki stratejilerini gözden geçirmelerinde yarar var. Toplumun hala yüzde 98’i elektrikli araçlar özelinde kâfi bilgiye sahip değil. Bu işi tüm kamuoyuna yaymak için farkındalık yaratılmalı” diyerek kelamlarını tamamladı.
“Hepimiz Bu Krizin Birer Parçasıyız”
Yuvam Dünya Bilim Şurası Lideri Prof. Dr. Levent Kurnaz ise panele katılan dinleyicilerin tümüne bir soru yönelterek konuşmasına başladı. Kurnaz, “Bugün bu panele katılmak için hangimiz toplu taşıma kullandık? Kullanmayan herkes, bugünkü iklim krizinin bir modülü, bir sebebiyiz. Hangimiz muhtaçlığımız kadar kıyafet alıyor ya da hangimiz meskeninin bu mevsimde sıcaklığını 20 derecenin altında ayarlıyor? Çok sıradan tedbirler alarak bu süreci yavaşlatabiliriz. Bu salondaki herkes elektrikli araba kullanabilir, imkanı var ise almalı da… Bu araçların menzilleri ve şarj noktalarının akaryakıtçılar kadar yaygın olmaması sorun değil. Bugün hangimiz içten yanmalı motorlu aracımıza bindiğimizde tek seferde 600 km gidiyoruz? hiç birimiz… bu biçimde niye elektrikli arabaların de her vakit 600 km yol yapacak halde hazır olmasını bekliyoruz? Bu fikir yapımızı değiştirmemiz lazım” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’de elektromobilite konusunda bundan 10 yıl evvel çalışmalara başladıklarını ve bu alanda önder sorumluluğuyla sektörel dönüşüm için çalışmalar yaptıklarını belirten BMW KÜÇÜK ve BMW Motorrad Genel Müdür Yardımcısı Can Mete Paker, “Tüketicilerin karbon farkındalığı arttıkça, etrafa negatif tesiri en az olan eserlere yönelimleri de paralel olarak artıyor. Yeni regülasyonların yanında otomotiv kesimindeki elektrifikasyon dönüşümü, tüketicilerin de eğilimleriyle hızlanmaya başladı. Lakin husus yalnızca elektrikli araç kullanması değil. Bu sürdürülebilirlik şuuruyla bir arada tüketiciler, yarar kıymet zincirindeki tüm süreçlere bakmaya başladılar. bu biçimdelikle satın alınacak arabanın sadece güç tüketim boyutunu değil üretim süreçlerindeki güç kullanmasından ham unsur muhtaçlığına kadar her basamağında sürdürülebilir bir yapı aranmaya ve talep edilmeye başlandı. Borusan Otomotiv olarak Türkiye temsilcisi olduğumuz BMW Group’un dünya çapındaki tüm tesislerindeki üretimini büsbütün karbon nötr hale getirmek üzere çalışmaları bulunuyor. Bunları; ‘RE:THINK, RE
UCE, RE:USE, RE:CYLCE” (bir daha Düşün, Azalt, bir daha Kullan ve Geri Dönüştür)’ yaklaşımı altında bir ortaya getiriyor. Projeksiyon doğrultusunda BMW Group’un hayata geçirdiği ve üzerinde çalıştığı birden çok çalışması var. Elektrikli arabalarda kullanılan kobalt, nikel ve alüminyum üzere malzemelerin yüksek oranda yeniden kullanım potansiyellerini değerlendirmesi bunların en mühimleri içinde yer alıyor. Araba üretiminde hayli kıymetli bir yere sahip olan çeliğin üretimi için karbonsuz ve yenilikçi teknolojilere yatırımlar yapıyor. Ayrıyeten daha az CO2 salınımı sağlayan vegan deri döşeme uygulaması, biyolojik bazlı hammaddeler, yüzde 100 geri dönüştürülmüş sentetik deri kullanmasını artırıyor” dedi. Borusan Otomotiv’in sürdürülebilirlik odağında yaptığı çalışmalardan da örnekler veren BMW, KÜÇÜK ve BMW Motorrad Genel Müdür Yardımcısı Can Mete Paker, “Türkiye’nin rüzgar gücünde önder şirketi Borusan EnBW Güç ile iş birliği yapıyoruz. Bu beraberlikle Borusan EnBW Güç’ün sürdürülebilir kaynaklardan ürettiği elektrik gücünü BMW kullanıcılarına sunuyoruz. Ayrıyeten elektrikli araba sahibi BMW kullanıcılarının yer aldığı ‘BMW Elektriğin Öncüleri’ topluluğu için Solarçatı ile de bir iş birliği gerçekleştirdik. Buna nazaran topluluk üyeleri hem arabalarında tıpkı vakitte evsel tüketimde kullanacakları elektriği, güneş çatı sistemlerinden üretmelerini sağlayan Solarçatı paketlerine avantajlı fiyatlarla sahip olabiliyor”. dedi.
“Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP) ile Süreci Hızlandıracağız”
Can Mete Paker, iklim değişikliğinin yarattığı negatif tesirleri düşük karbonlu bir gelecekte dengelemek ve sürdürülebilir ulaşım seçeneklerini yaygınlaştırmak için bölümdeki eksiklikleri tamamlamak gerektiğini belirterek, “Borusan Otomotiv olarak elektrifikasyon dönüşümünü sağlam temellere oturtmak ve hızlandırmak üzere Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliği ile “Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu” oluşturduk. Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu; düşük karbonlu bir gelecek maksadı ile Türkiye’de elektrifikasyon dönüşümünün hızlandırılması için ilgili tüm paydaşları bir ortaya getirerek, eksikleri, muhtaçlıkları ve bu doğrultudaki maksatları belirleyip kapsayıcı yaklaşımlarla tahlil teklifleri ortaya koyan bir ortak çalışma platformu olacak. Kamu kurumları merkezde olmak üzere otomotiv sanayi, güç üretim şirketleri, akaryakıt istasyonları, şarj istasyonu ağları, dernekler, sivil toplum kuruluşları üzere dönüşümün tüm ayaklarında rol oynayan paydaşları kapsayacak bu platform ülkemizde sürdürülebilir ulaşımın geleceğini şekillendirecek.” dedi.
“İklim Krizi, İklim Değişimi Demekten Daha Etkili…”
Sürdürülebilirlik Akademisi Lideri Murat Sungur Bursa, “İklim değişimi yerine iklim krizi denmesi toplumda mevzunun ehemmiyetinin farkına varılmasını sağladı. bu biçimdece krizin endüstriden, ihracata, ithalattan iktisada her kesime derinden ziyanı olduğunun farkındalığı yaratılmaya başlandı. Sürdürülebilirlik Akademisi olarak bu krizin tesirlerini azaltmak ve ortadan kaldırmak için Borusan Otomotiv’in liderliğinde Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP)’yi oluşturduk. Bu platform yardımıyla elektrifikasyon dönüşümünü hızlandırmak, iklim krizinin tesirlerini azaltmak ve ortadan kaldırmak için tüm paydaşları bir ortaya getiriyoruz. Yapılması gerekenler hakkında fikir alışverişinde bulunuyor kıymetli çalışmalara imza atıyoruz” dedi.
“Toplumun Yüzde 98’i Elektrikli Araçlar Hakkında Kâfi Bilgiye Sahip Değil”
İPSOS Marka İdaresi Ülke Sorumlusu Yasemin İtina Gürelli, “Yaptığımız araştırmalar kararında toplumun yüzde 63’ü iklim değişimini epey büyük bir sorun olarak görüyor. Lakin bu bireyler hükümetten ve markalardan adım atılmasını beklediği için tek başına bir aksiyon almıyor. Anket sonuçları Türk beşerinin yüzde 30’unun markaların, yüzde 20’sinin ise hükümetlerin bu işe el atmasını gerektiğini düşündüğü ortaya çıktı” dedi.
Ankete katılan tüketicilerin yüzde 66’sı’nın iklim krizi dendiğinde otomotiv kesiminin negatif durumu tetiklediğini düşündüğünü belirten Yasemin İhtimam Gürelli, “Otomotiv bölümünde elektrikli araçlar dendiğinde bu taşıtların çevreci olması ne yazık ki Türk tüketicisi gözünde büyük ehemmiyet taşımıyor. Bu araçlar daha fazlaca düşük yakıt tüketimi ve tasarruflu olmasıyla bedellendiriliyor. Bu yüzden markaların elektrikli eserler özelindeki stratejilerini gözden geçirmelerinde yarar var. Toplumun hala yüzde 98’i elektrikli araçlar özelinde kâfi bilgiye sahip değil. Bu işi tüm kamuoyuna yaymak için farkındalık yaratılmalı” diyerek kelamlarını tamamladı.
“Hepimiz Bu Krizin Birer Parçasıyız”
Yuvam Dünya Bilim Şurası Lideri Prof. Dr. Levent Kurnaz ise panele katılan dinleyicilerin tümüne bir soru yönelterek konuşmasına başladı. Kurnaz, “Bugün bu panele katılmak için hangimiz toplu taşıma kullandık? Kullanmayan herkes, bugünkü iklim krizinin bir modülü, bir sebebiyiz. Hangimiz muhtaçlığımız kadar kıyafet alıyor ya da hangimiz meskeninin bu mevsimde sıcaklığını 20 derecenin altında ayarlıyor? Çok sıradan tedbirler alarak bu süreci yavaşlatabiliriz. Bu salondaki herkes elektrikli araba kullanabilir, imkanı var ise almalı da… Bu araçların menzilleri ve şarj noktalarının akaryakıtçılar kadar yaygın olmaması sorun değil. Bugün hangimiz içten yanmalı motorlu aracımıza bindiğimizde tek seferde 600 km gidiyoruz? hiç birimiz… bu biçimde niye elektrikli arabaların de her vakit 600 km yol yapacak halde hazır olmasını bekliyoruz? Bu fikir yapımızı değiştirmemiz lazım” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı