AXA’nın her sene yayınladığı Gelecek Riskleri Raporu’nun 2021 edisyonunda geçtiğimiz sene “salgın ve bulaşıcı hastalıklar” sebebiyle ikinci sıraya gerileyen “iklim değişikliği” bu sene bir daha birinci sıraya yükseldi.
AXA, raporun izinde iklim değişikliğiyle uğraşa ve tesirlerinin azaltılmasına katkı sağlama emeliyle çalışmalarını sürdürüyor.
Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden AXA, her yıl insanlığı ve gezegeni bekleyen riskleri ortaya koyduğu Gelecek Riskleri Raporu’nun 2021 edisyonunu yayınladı. Dünyanın dört bir yanından risk uzmanlarının yanı sıra kamuoyunun görüşlerinin de dikkate alındığı rapora göre, geçtiğimiz yıl pandemiyle birlikte “salgın ve bulaşıcı hastalıklar”ın gölgesinde ikinci sıraya gerileyen “iklim değişikliği”, bu senetüm dünyayı tesiri altına alan sıcak hava dalgaları, orman yangınları, sel ve don üzere iklim kaynaklı doğal afetlerin de tesiriyle bir daha birinci sıraya yükseldi. Geçtiğimiz yıl üçüncü sırada bulunan “siber güvenlik riskleri” ise pandeminin ivme kazandırdığı dijitalleşmenin bir kararı olarak 2021 raporunda ikinci sıraya yükseldi. Gelecek Riskleri Raporu’nda dünyanın karşı karşıya olduğu başka riskler ise sırasıyla salgın ve bulaşıcı hastalıklar, jeopolitik istikrarsızlık, toplumsal huzursuzluklar ve lokal çatışmalar, doğal kaynaklar ile biyolojik çeşitliliğe yönelik riskler, yeni güvenlik riskleri, finansal istikrara dair riskler, makro ekonomik riskler ve yapay zekâ ve büyük dataya dair riskler oldu.
BEŞERLER KRİZLERE KARŞI SAVUNMASIZ HİSSEDİYOR, TAHLİLİN BİLİM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
AXA’nın Gelecek Riskleri Raporu’ndan öne çıkan kimi değerlendirmeler ise şöyleki:
AXA Gelecek Riskleri 2021 Anketi, AXA ismine Ipsos tarafınca 6 Mayıs-15 Haziran 2021 tarihleri aralığında 60 ülkede 3,448 uzman ve 15 ülkede 19,001 iştirakçi ile gerçekleştirilmiştir.
AXA, raporun izinde iklim değişikliğiyle uğraşa ve tesirlerinin azaltılmasına katkı sağlama emeliyle çalışmalarını sürdürüyor.
Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden AXA, her yıl insanlığı ve gezegeni bekleyen riskleri ortaya koyduğu Gelecek Riskleri Raporu’nun 2021 edisyonunu yayınladı. Dünyanın dört bir yanından risk uzmanlarının yanı sıra kamuoyunun görüşlerinin de dikkate alındığı rapora göre, geçtiğimiz yıl pandemiyle birlikte “salgın ve bulaşıcı hastalıklar”ın gölgesinde ikinci sıraya gerileyen “iklim değişikliği”, bu senetüm dünyayı tesiri altına alan sıcak hava dalgaları, orman yangınları, sel ve don üzere iklim kaynaklı doğal afetlerin de tesiriyle bir daha birinci sıraya yükseldi. Geçtiğimiz yıl üçüncü sırada bulunan “siber güvenlik riskleri” ise pandeminin ivme kazandırdığı dijitalleşmenin bir kararı olarak 2021 raporunda ikinci sıraya yükseldi. Gelecek Riskleri Raporu’nda dünyanın karşı karşıya olduğu başka riskler ise sırasıyla salgın ve bulaşıcı hastalıklar, jeopolitik istikrarsızlık, toplumsal huzursuzluklar ve lokal çatışmalar, doğal kaynaklar ile biyolojik çeşitliliğe yönelik riskler, yeni güvenlik riskleri, finansal istikrara dair riskler, makro ekonomik riskler ve yapay zekâ ve büyük dataya dair riskler oldu.
BEŞERLER KRİZLERE KARŞI SAVUNMASIZ HİSSEDİYOR, TAHLİLİN BİLİM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
AXA’nın Gelecek Riskleri Raporu’ndan öne çıkan kimi değerlendirmeler ise şöyleki:
- Riskler dünyanın her yerinde birebir deneyimlenmiyor; risk algısı coğrafyaya göre farklılaşıyor.Anket risk algısında bölgesel farklılıkları ortaya çıkartıyor. İklim değişikliği Avrupa’da en yüksek risk olarak görülürken; pandeminin belli bölgelerde hala denetim altına alınamadığı ve aşılama oranlarının düşük olduğu Asya Pasifik, Orta Doğu ve Afrika’da “salgın ve bulaşıcı hastalıklar” bir numaralı risk olarak görülmeye devam ediyor. Geçtiğimiz sene büyük siber güvenlik ve fidye akınlarının gerçekleştiği Kuzey Amerika ve Güney Amerika’da ise listenin başına “siber güvenlik riskleri” yerleşiyor.
- Çevresel riskleri en çok önemseyen küme gençler. 25 yaş ve altındaki iştirakçiler, çevresel riski sırf iklim krizi olarak değil; bununla birlikte biyolojik çeşitlilik ve kirlilik de dahil olmak üzere farklı olguların da yer aldığı daha kapsamlı bir risk olarak pahalandırıyor.
- Pandemiyle birlikte ivme kazanan dijitalleşme siber riskleri artırdı. Siber güvenlik konusunda risklere dikkat çeken uzmanlar burada teknolojideki ilerlemelerden çok saklılık açıkları ve algoritmalardaki sapmalar üzere etik olguların risk yaratabileceğini tabir ediyor.
- Beşerler sıhhatleri hakkında kaygılı.Lakin bu kaygılar içinde pandemi dışında yüklü öne çıkan farklı başlıklar da var. İnsanların büyük bir çoğunluğu “kronik hastalıklar” ve “zararlı hususlara uzun vadede maruz kalınması”nı salgın ve bulaşıcı hastalıkların akabinde değerli gelen riskler olarak görüyor.
- Beşerler gelecekteki risklere karşı savunmasız hissediyor.Beş yıl öncesine göre gelecekteki risklere karşı az fazlaca savunmasız olduklarına inanan insanların oranı geçtiğimiz yıla nazaran yüzde 7 artış göstererek yüzde 80’e yükseldi. Savunmasız hissetme sebepleri yüzde 74 kirlilik, yüzde 72 salgın ve bulaşıcı hastalıklar ve yüzde 72 süratle gelişen teknolojinin kullanmasına dair etik riskler olarak sıralanıyor.
- Krizleri denetim almanın anahtarı bilim adamları ve akademisyenlerin elinde. İnsanların dörtte üçü bilim insanlarının ve akademisyenlerin gelecekteki krizleri büyümeden denetim altına alma yeteneğine güveniyor. Dezenformasyonla ilgili yaygın kaygılara karşın insanların kayda bedel bir çoğunluğu siyasetlerin oluşturulması noktasında uzmanlığa ve bilgiye kıymet veriyor.
AXA Gelecek Riskleri 2021 Anketi, AXA ismine Ipsos tarafınca 6 Mayıs-15 Haziran 2021 tarihleri aralığında 60 ülkede 3,448 uzman ve 15 ülkede 19,001 iştirakçi ile gerçekleştirilmiştir.
- Uzmanlarla olan görüşmeler 6-28 Mayıs tarihleri içinde 60 ülkede yapıldı. Uzmanların kıtalara göre dağılımı:
- Avrupa: 1.674
- Asya-Pasifik: 969
- Amerika: 678
- Afrika: 118
- Öteki: 9
- Uzmanların yaş ortalaması 45 iken yüzde 60’ını erkekler yüzde 40’ını ise bayanlar oluşturdu.
- Kamuoyundan iştirakçilerle olan görüşmeler 21 Mayıs-15 Haziran tarihleri içinde ABD, Birleşik Krallık, Avustralya, Belçika, Çin, Fransa, Almanya, Hong Kong, İtalya, Japonya, Meksika, Fas, Nijerya, İspanya ve İsviçre olmak üzere 15 ülkede yapıldı.
- Kamuoyundan iştirakçiler bölge ve pazar büyüklüğüne göre seçilen ülkelerle bir arada yaş, cinsiyet ve meslek açısından temsiliyet gözetilerek 18 yaş ve üstü bireyler içinden örneklendi.