Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya başkanı olduğu, her yıl ortalama 500 milyon dolar döviz geliri elde edilen çekirdeksiz kuru üzümde yeni döneme girilmesine karşın, rekoltenin ve fiyatların açıklanmamış olması kesime ve ülkemize büyük ziyan veriyor.
Çekirdeksiz kuru üzümdeki bilinmeyen ortamın ortadan kaldırılması talebinde bulunan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Lideri Birol Celep, Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzümde dünya ihracatının yüzde 36’sını tek başına yaptığını, çekirdeksiz kuru üzümün Türkiye’nin ihracatta itibar bir eseri olduğunu, kuru üzümde dünya piyasalarında oyun kurucu bir ülke olan Türkiye’nin belirsizlik niçiniyle pazar ve konum kaybı yaşayabileceği kaygısını taşıdıklarını lisana getirdi.
2020-21 döneminde Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının ölçü bazında yüzde 9’luk düşüşle 248 bin ton’dan 226 bin ton’a, fiyat bazında ise yüzde 15’lik kayıpla 510 milyon dolardan 434 milyon dolara indiği bilgisini paylaşan Celep, “TMO tarafınca piyasadan ÇKÜ alımı yapılması, eserimizin dünya pazarlarında hak ettiği kıymetten satılabilmesi ve ihracatımızın sürdürülebilir bir biçimde arttırılması açısından üreticimize ve ihracatımıza değerli katkı sağlamıştır. Lakin önümüzdeki periyotta, ülkemizin pazar kaybının daha da derinleşmemesi, mevcut pazarlarımızın korunması ve ülkemiz ihracatının olumsuz etkilenmemesi açısından alım ve fiyat siyasetinin dönem başlamadan daha erken bir devirde açıklanması, bölümün önünü görmesine yardımcı olacak, bölüm dinamikleri gereği evvelinde yapılabilecek satın almalar ve satışlardan dolayı bölümün ziyan görmesinin önüne geçecektir. Bu doğrultuda, yeni bağların dikilmesi ve mevcut bağ alanlarının artmasıyla önümüzdeki periyotta bizi bekleyen daha büyük rekolte ve stokların sürdürülebilir bir biçimde yönetilmesi ve 270 bin tonluk ihracat gayesine ulaşılması için belirlenecek siyasetler büyük ehemmiyet taşımaktadır. 1 milyon 100 bin dekar alanda 60 bin civarında üreticimizin geçimini sağladığı, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatındaki gerilemeye dur diyebilmemiz için bölümdeki belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Yeni dikilen bağ alanları her geçen yıl artıyor ve Türkiye bu büyük üretimi yanlışsız strateji ve siyasetlerle dünya pazarlarına sunmak zorunda. Dünyanın en değerli kuru üzüm üretici ve ihracatçısı olan ülkemizin dünya pazarlarında sahip olduğu yeri müdafaası, üreticimizin de ihracatçımızın en büyük isteği. Bu niçinle, bu büyük mahsülü en gerçek biçimde pazarlayabilmek ve ülkemize net döviz girdisi sağlayabilmek için her insanın önünü görmesi gerekiyor. İhracat döneminin başladığı bu periyoda kadar rekoltenin ve beklenen alım siyasetinin açıklanmamış olması, spekülasyonlara ve öbür ülkelerin pazarda güçlenmesine sebep oluyor. Uzun yıllardır verilen büyük uğraşlarla dünya başkanı haline geldiğimiz çekirdeksiz kuru üzümde rakiplerimizi güçlendirebilecek adımlardan uzak durmalıyız” diye konuştu.
Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatçılarının beklentilerini ve kesimin gereksinim duyduğu konuları Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Toprak Mahsulleri Ofisi’ne resmi yazıyla ilettiklerini de dillendiren Celep kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığıyla piyasada yönlendirici olma misyonunu geçtiğimiz senelerda başarılı bir biçimde yerine getirdi. TMO’nun yönlendirici bulunmasına devam etmesi, alım ve fiyat siyasetini dönem başlamadan açıklaması ülkemiz ve bölümümüz açısından ehemmiyet taşıyor. İhracatta izlenebilirlik fazlaca kıymetli. Bu yüzden hammadde takip edilebilir olmalı. Resmi rekolte sayıları ve dönem sonundaki tescil sayılarının birbirine yakın olması ve rekoltenin hakikat varsayım edilmesi, ülkemizin güvenilirliğini ve prestijini etkileyen en kıymetli bahis. Bu niçinle, rekolte tespit çalışmalarının tüm paydaşların yer alacağı Kurullar tarafınca epeyce daha titizlikle ve doğruya yakın sonuç verecek biçimde yapılması, TMO alımlarında eser kalitesi ve besin güvenliğinin göz önünde bulundurulacağı bir alım siyaseti izlemesi ve gerçek stratejilerin belirlenebilmesi için rekoltenin ve fiyat/alım siyasetlerinin vaktinde açıklanması tüm bölümümüzün beklentisidir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Çekirdeksiz kuru üzümdeki bilinmeyen ortamın ortadan kaldırılması talebinde bulunan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Lideri Birol Celep, Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzümde dünya ihracatının yüzde 36’sını tek başına yaptığını, çekirdeksiz kuru üzümün Türkiye’nin ihracatta itibar bir eseri olduğunu, kuru üzümde dünya piyasalarında oyun kurucu bir ülke olan Türkiye’nin belirsizlik niçiniyle pazar ve konum kaybı yaşayabileceği kaygısını taşıdıklarını lisana getirdi.
2020-21 döneminde Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının ölçü bazında yüzde 9’luk düşüşle 248 bin ton’dan 226 bin ton’a, fiyat bazında ise yüzde 15’lik kayıpla 510 milyon dolardan 434 milyon dolara indiği bilgisini paylaşan Celep, “TMO tarafınca piyasadan ÇKÜ alımı yapılması, eserimizin dünya pazarlarında hak ettiği kıymetten satılabilmesi ve ihracatımızın sürdürülebilir bir biçimde arttırılması açısından üreticimize ve ihracatımıza değerli katkı sağlamıştır. Lakin önümüzdeki periyotta, ülkemizin pazar kaybının daha da derinleşmemesi, mevcut pazarlarımızın korunması ve ülkemiz ihracatının olumsuz etkilenmemesi açısından alım ve fiyat siyasetinin dönem başlamadan daha erken bir devirde açıklanması, bölümün önünü görmesine yardımcı olacak, bölüm dinamikleri gereği evvelinde yapılabilecek satın almalar ve satışlardan dolayı bölümün ziyan görmesinin önüne geçecektir. Bu doğrultuda, yeni bağların dikilmesi ve mevcut bağ alanlarının artmasıyla önümüzdeki periyotta bizi bekleyen daha büyük rekolte ve stokların sürdürülebilir bir biçimde yönetilmesi ve 270 bin tonluk ihracat gayesine ulaşılması için belirlenecek siyasetler büyük ehemmiyet taşımaktadır. 1 milyon 100 bin dekar alanda 60 bin civarında üreticimizin geçimini sağladığı, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatındaki gerilemeye dur diyebilmemiz için bölümdeki belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Yeni dikilen bağ alanları her geçen yıl artıyor ve Türkiye bu büyük üretimi yanlışsız strateji ve siyasetlerle dünya pazarlarına sunmak zorunda. Dünyanın en değerli kuru üzüm üretici ve ihracatçısı olan ülkemizin dünya pazarlarında sahip olduğu yeri müdafaası, üreticimizin de ihracatçımızın en büyük isteği. Bu niçinle, bu büyük mahsülü en gerçek biçimde pazarlayabilmek ve ülkemize net döviz girdisi sağlayabilmek için her insanın önünü görmesi gerekiyor. İhracat döneminin başladığı bu periyoda kadar rekoltenin ve beklenen alım siyasetinin açıklanmamış olması, spekülasyonlara ve öbür ülkelerin pazarda güçlenmesine sebep oluyor. Uzun yıllardır verilen büyük uğraşlarla dünya başkanı haline geldiğimiz çekirdeksiz kuru üzümde rakiplerimizi güçlendirebilecek adımlardan uzak durmalıyız” diye konuştu.
Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatçılarının beklentilerini ve kesimin gereksinim duyduğu konuları Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Toprak Mahsulleri Ofisi’ne resmi yazıyla ilettiklerini de dillendiren Celep kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığıyla piyasada yönlendirici olma misyonunu geçtiğimiz senelerda başarılı bir biçimde yerine getirdi. TMO’nun yönlendirici bulunmasına devam etmesi, alım ve fiyat siyasetini dönem başlamadan açıklaması ülkemiz ve bölümümüz açısından ehemmiyet taşıyor. İhracatta izlenebilirlik fazlaca kıymetli. Bu yüzden hammadde takip edilebilir olmalı. Resmi rekolte sayıları ve dönem sonundaki tescil sayılarının birbirine yakın olması ve rekoltenin hakikat varsayım edilmesi, ülkemizin güvenilirliğini ve prestijini etkileyen en kıymetli bahis. Bu niçinle, rekolte tespit çalışmalarının tüm paydaşların yer alacağı Kurullar tarafınca epeyce daha titizlikle ve doğruya yakın sonuç verecek biçimde yapılması, TMO alımlarında eser kalitesi ve besin güvenliğinin göz önünde bulundurulacağı bir alım siyaseti izlemesi ve gerçek stratejilerin belirlenebilmesi için rekoltenin ve fiyat/alım siyasetlerinin vaktinde açıklanması tüm bölümümüzün beklentisidir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı