- edarik zincirleri, kademeli ve eşitsiz dijital gelişmelerden kaynaklanan yeni talepleri karşılayabilecek biçimde esnek olmalı.
- Lojistik kesimi, beşere dayalı bir iş kolu olmaya devam ediyor: Dijital dönüşümde muvaffakiyet, liderlik ve iş gücü içindeki iş birliğine bağlı.
DHL “Lojistikte İşin Geleceği” Trend Raporu’nun yeni kısmı, biri teknoloji tarafınca kıymet katılmış ve başkası onun tarafınca otomatize edilmiş, iki muhtemel gelecek senaryosunu ve bugün değişime öncülük ederken bu ikisinin uygulanma biçimlerinin dengelenmesi bakımından pratikte göz önünde tutulması gereken konuları ortaya koyuyor. DHL, bilhassa tedarik zincirinin altı segmentinde iki senaryonun da kimi taraflarının hayata geçirildiği bir gelecek öngörüyor: Depolama operasyonları, uzun aralı nakliyat, son kilometre teslimatı, art ofis operasyonları, müşteri hizmetleri ve tedarik zinciri planlaması.
DHL Müşteri Tahlilleri & İnovasyon Kısmı Avrupa İnovasyon & Trend Araştırmalarından Sorumlu Lider Yardımcısı Klaus Dohrmann, hususa ait şunları söylemiş oldu:
“Lojistiğin dijital dönüşümünün bugünden yarına gerçekleşmeyeceğini biliyoruz fakat şu anda bir dönüm noktasındayız. Dijital dönüşümün ne ölçüde hayata geçirileceğine insan taraf verir ve bu süreç teknoloji tarafınca hızlandırılır. Bu perspektiften bakarak geliştirilmiş (teknolojiyle desteklenmiş) ve otomatize edilmiş gelecek alternatiflerinin gerçekliklerine bugünden hazırlanmalı ve çalışanların hem işin tıpkı vakitte kendi tertiplerinin geleceğini şekillendirmede etkin bir rol oynamalarına imkan sağlamalıyız.”
Destekleyici teknoloji ile depo uzmanları ve kuryeler üzere çalışanlar yeni akıllı teknolojiler yardımıyla işlerini daha süratli, daha inançlı ve daha az fiziksel/ zihinsel eforla yapabilecekler. bununla birlikte, teknoloji, çalışanın uzaktan çalışmasına imkân sağlayacağından esasen ofis olarak kullanılan çalışma alanları azalacak ve bu biçimdece daha fazla gayrimenkul, depolama üzere lojistik fonksiyonlara tahsis edilebilecek.
Otomasyon teknolojisiyle makineler ve kolaboratif robotlar, operasyonel nazaranvleri aralıksız bir verimlilikle ve sıfıra yakın yanılgıyla yerine getirerek büsbütün dijitalleştirilmiş bir lojistik bölümünün daima en üst düzeyde performans göstermesini, optimizasyonunu ve büyümesini sağlayacaktır. hem de iş gücünde de bakım ve optimizasyon takımları üzere tedarik zincirini işler durumda tutacak mesleklere hakikat bir kayma nazaranceğiz.
Destekleyici ve otomatize teknolojilerin ikisi de bir tedarik zincirine uyarlama etabında kendi avantaj ve zorluklarına sahip olduğundan DHL, bu iki konseptten birinin, bilhassa de önümüzdeki 10 ila 20 yıl ortasında büsbütün entegre olmasını öngörmüyor.
Her büyük ölçekli değişim süreci üzere, lojistikte işin geleceğine geçiş de dikkatli planlama, faal idare, açık irtibat, ilham veren ve pragmatik liderlik ve yeni yaklaşımlar gerektirecektir. Bunlar başarıyı getirecek üç kilit başlık altında toplanabilir: Yeni liderlik ve roller, yeni öğrenme ve gelişim, yeni çalışma modelleri ve etraf.
DHL Consulting Ortağı ve Genel Müdürü Jana Koch, “Biz insan üzerine şurası bir işletmeyiz” diyor ve ekliyor: “Hizmetlerimizin ve işimizin vaatlerini yerine getirenler bizim çalışanlarımız; ötürüsıyla dijitalleşme seyahatine daima birlikte çıkmak bizim için epey kıymetli. Burada her insanın oynayacağı bir rol var.”
Önderlerin çalışanları birlikteinde getirmesi ve onları değişimin etkin bir iştirakçisi yapması değer taşıyor. Bu sayede bir hazırlık ve adaptasyon ortamı yaratabilir, emekçilerin farklı mesleksel eğitim ve marifet geliştirme halleriyle ilerleyebilmeleri için onlara yollar açabilirler. Buradan hareketle, yeteneklerin boşta kalmamasını sağlamak üzere lojistik kesiminin devlet kurumlarıyla, toplumsal kuruluşlarla ve öteki sanayilerle bağlantı ve iş birliği ortasında olması gerekir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı