İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesindeki 5. duruşmaya gelmeyen sanık Ataklı’yı avukatı Bilgütay Hakkı Durna temsil etti. Duruşmada, müşteki Bayan ve Demokrasi Derneğini (KADEM) temsilen avukatlar Esra Canyiğit ile Hasret Yir de hazır bulundu.
Duruşmada, Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) İzleme ve Kıymetlendirme Dairesi Başkanlığının 28 Mayıs 2020 tarihindeki yazısıyla, 23 Mart 2020’de sanık Can Ataklı tarafınca sunulan “Gün Başlıyor” isimli programa ilişkin yayın kaydının yer aldığı DVD’nin mahkemeye gönderildiği açıklandı.
Kelam alan avukatları, şikayetlerinin devam ettiğini söylemiş oldu.
Sanık avukatı ise KADEM’in müdahillik talebinin reddine ait daha evvel karar verildiğini hatırlatarak, mütalaadan daha sonra savunma yapacaklarını tabir etti.
Orta sonucunı açıklayan mahkeme, evrakın incelemeye alınmasına ve taleplerin celse içinde kıymetlendirilmesine hükmetti.
Duruşma ertelendi.
– KADEM İSMİNE AÇIKLAMA
Duruşmanın akabinde müşteki KADEM üyesi küme ismine, davaya ait açıklama yapıldı.
“Kadına şiddete dur de” ve “Küfürsüz hayat mümkün” yazılı dövizleri açan gruptakiler ismine konuşan KADEM İdare Heyeti Üyesi Avukat Canan Sarı, 23 Mart 2020’de EBA TV’deki başörtülü öğretmen hakkında sarf ettiği kelamlar sebebiyle hakkında, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” kabahatinden dava açılan Ataklı’nın dava konusu kelamlarını hatırlattı.
Ataklı’nın bu kelamlarıyla kişi hak ve özgürlüklerini, dini inançları hiçe sayarak milyonların gözü önünde cürüm işlediğini belirten Sarı, “KADEM olarak, söz özgürlüğü ve tenkit hududunu aşan nefret içerikli telaffuzlarıyla Can Ataklı’nın, toplum ortasında ayrımcılığa niçiniyet verdiğine, bireylerin din ve inanç hürriyetlerinin kutsal olduğuna, özgürlüklere karşı bu usul kısıtlayıcı ve tek tipleştirici aşağılamaların tenkit ya da yorum olarak kabulünün mümkün olmadığına inanıyoruz.” dedi.
Basın mensuplarının, toplum önünde konuşurken daha dikkatli davranmakla yükümlü olduklarına, kelam konusu hareketin açıkça ayrımcılık teşkil ettiğine inandıklarını da lisana getiren Sarı, “Bu niçinle Can Ataklı, üzerine atılı hatadan cezalandırılmalıdır. Kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve nefreti besleyen her türlü aksiyon ve kelama karşı verdiğimiz uğraşta siz pahalı basın mensuplarını yanımızda görmek isteriz.” diye konuştu.
– İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, gazeteci Can Ataklı hakkında, 23 Mart 2020’de özel bir televizyon kanalında yayınlanan programda, EBA TV üzerinden uzaktan eğitim veren başörtülü öğretmene yönelik kelamları niçiniyle başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” hatasından 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar mahpus cezası isteniyor.
Duruşmada, Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) İzleme ve Kıymetlendirme Dairesi Başkanlığının 28 Mayıs 2020 tarihindeki yazısıyla, 23 Mart 2020’de sanık Can Ataklı tarafınca sunulan “Gün Başlıyor” isimli programa ilişkin yayın kaydının yer aldığı DVD’nin mahkemeye gönderildiği açıklandı.
Kelam alan avukatları, şikayetlerinin devam ettiğini söylemiş oldu.
Sanık avukatı ise KADEM’in müdahillik talebinin reddine ait daha evvel karar verildiğini hatırlatarak, mütalaadan daha sonra savunma yapacaklarını tabir etti.
Orta sonucunı açıklayan mahkeme, evrakın incelemeye alınmasına ve taleplerin celse içinde kıymetlendirilmesine hükmetti.
Duruşma ertelendi.
– KADEM İSMİNE AÇIKLAMA
Duruşmanın akabinde müşteki KADEM üyesi küme ismine, davaya ait açıklama yapıldı.
“Kadına şiddete dur de” ve “Küfürsüz hayat mümkün” yazılı dövizleri açan gruptakiler ismine konuşan KADEM İdare Heyeti Üyesi Avukat Canan Sarı, 23 Mart 2020’de EBA TV’deki başörtülü öğretmen hakkında sarf ettiği kelamlar sebebiyle hakkında, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” kabahatinden dava açılan Ataklı’nın dava konusu kelamlarını hatırlattı.
Ataklı’nın bu kelamlarıyla kişi hak ve özgürlüklerini, dini inançları hiçe sayarak milyonların gözü önünde cürüm işlediğini belirten Sarı, “KADEM olarak, söz özgürlüğü ve tenkit hududunu aşan nefret içerikli telaffuzlarıyla Can Ataklı’nın, toplum ortasında ayrımcılığa niçiniyet verdiğine, bireylerin din ve inanç hürriyetlerinin kutsal olduğuna, özgürlüklere karşı bu usul kısıtlayıcı ve tek tipleştirici aşağılamaların tenkit ya da yorum olarak kabulünün mümkün olmadığına inanıyoruz.” dedi.
Basın mensuplarının, toplum önünde konuşurken daha dikkatli davranmakla yükümlü olduklarına, kelam konusu hareketin açıkça ayrımcılık teşkil ettiğine inandıklarını da lisana getiren Sarı, “Bu niçinle Can Ataklı, üzerine atılı hatadan cezalandırılmalıdır. Kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve nefreti besleyen her türlü aksiyon ve kelama karşı verdiğimiz uğraşta siz pahalı basın mensuplarını yanımızda görmek isteriz.” diye konuştu.
– İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, gazeteci Can Ataklı hakkında, 23 Mart 2020’de özel bir televizyon kanalında yayınlanan programda, EBA TV üzerinden uzaktan eğitim veren başörtülü öğretmene yönelik kelamları niçiniyle başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” hatasından 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar mahpus cezası isteniyor.