Efe
New member
- Katılım
- 8 Mar 2024
- Mesajlar
- 276
- Puanları
- 0
Ekimde Askere Gitmek İçin Ne Zaman Tecil Bozdurulur?—Bir Forumun Kahkahalarla Dolu Yolculuğu
Arkadaşlar, selam! Şimdi size öyle bir soru soracağım ki, kahvehanede tartışılsa sabaha kadar bitmez, aile sofralarında açılırsa kaynana bile fikrini söyler: **“Ekimde askere gitmek isteyen biri, tecili ne zaman bozdurmalı?”**
Kulağa teknik, bürokratik ve biraz da sıkıcı geliyor olabilir. Ama gelin bunu biraz eğlenceli, biraz da mizahi bir şekilde masaya yatıralım. Hem gülelim hem öğrenelim, hem de herkes kendi bakış açısını katsın.
---
Erkeklerin Stratejik Zamanlama Takıntısı
Erkek milleti bu konuyu duyunca hemen taktik tahtasını açıyor. Biri eline takvim alıyor, diğeri askerlik şubesinin numarasını kaydediyor. Hesap kitap başlıyor:
* “Ekim celbine yetişmek için en geç haziran-temmuz gibi bozdurmalı.”
* “Ama yok, riske girmeyelim, mayısta bozalım.”
* “Oğlum çok erken bozarsan boşuna beklersin, geç bozarsan kasıma kalırsın.”
Hani futbol yorumcuları vardır ya, topa dokunulmadan 40 dakika analiz yaparlar; işte bu stratejik beyler de aynı o havada: “İleri üçlü bozdurursa ekimde çıkar, ama savunma geride kalırsa şubata sarkar.”
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı
Kadınlar ise bu konuyu duyunca çok daha duygusal bir yerden yaklaşıyor:
“Canım, acele etme, daha erken gitme, annen üzülür.”
“Ekim güzel mevsim, çok üşümezsin, tam zamanında git.”
“Ne zaman bozduracağından çok, gittiğinde arkanda seni bekleyen biri olsun.”
Onlar için mesele sadece takvim değil, ilişki. Çünkü erkekler gün hesabı yaparken, kadınlar gözyaşı hesabı yapıyor.
---
Tecil Bozdurma Macerasının Dramı ve Komedisi
Askerlik şubesine giden birini hayal edin. Elinde kimlik, gözünde kararlılık. İçeri giriyor ve sırada bir ton insan var. Herkesin derdi aynı: “Ekimde gidebilir miyim?”
Memur gözlüklerinin üzerinden bakıyor:
“Ekim mi istiyorsun? Bakalım kontenjan var mı…”
O an bir sessizlik çöküyor. Çünkü herkesin aklında tek soru: “Ya beni kasıma atarlarsa?” İşte burası tam bir piyango. Erkekler “Hesapladım, %70 ekime denk geliyor” diye strateji üretirken, kadınlar dışarıda “Aman moralin bozulmasın, kasım da güzeldir” diyerek destek veriyor.
---
Zamanlama Sanatı: Çok Erken mi, Çok Geç mi?
İşin matematiğine gelirsek: Ekim celbine katılmak isteyenler genellikle yaz aylarında, yani haziran-temmuz gibi tecilini bozduruyor. Çok erken bozdurursan yaz boyunca “acaba ne zaman çağıracaklar” stresi çekiyorsun. Çok geç bozdurursan da ekim treni kaçıp kasım peronuna biniyorsun.
Yani olay, tam bir “ne erken gel, ne geç kal” hikâyesi. Kısacası askerliğe gitmek de biraz flörte benziyor: Vaktinde adım atmazsan ya reddediliyorsun ya da beklemeye alınıyorsun.
---
Bürokrasiyle Dans: Şube Memurlarının Gizemli Yüzleri
Bir de şu memur faktörü var. Hani bazı memurlar vardır ya, gözünün içine bakar ve “Senin kaderin benim elimde” der gibi bir bakış atar. İşte o bakışta bir evren saklıdır.
Bir arkadaşım anlatmıştı: “Memura ekimde gitmek istiyorum dedim, adam bana göz kırptı. Anlamadım, hayır mıdır şer midir? Sonra baktım ekimde gittim. Demek ki göz kırpmak onay demekmiş.”
Bürokrasiyle dans ederken mizah duygusunu kaybetmemek, en az askerlik için çantanı hazırlamak kadar önemli.
---
Forumdaşlara Sorular
* Sizce erken mi bozmalı, yoksa son dakikaya bırakmalı mı?
* Aramızda “tam zamanında ekimde gitmeyi başardım” diyen kahraman var mı?
* Kasımda gidenlere “ekim kaçtı” diye takılan oldu mu?
* Ve en önemlisi: Memurun göz kırpması gerçekten kader midir?
---
Sonuç Yerine Kahkaha
Ekimde askere gitmek isteyen biri için tecil bozdurma tarihi, aslında bürokratik bir detay gibi görünse de hayatın en heyecanlı bekleyişlerinden biri. Erkekler bunu strateji oyununa çeviriyor, kadınlar ise duygusal bir maratona. Sonunda herkes aynı noktaya geliyor: “Hadi bir an önce bitsin de rahatlayalım.”
Şimdi söz sizde forumdaşlar. Ekim mi, kasım mı, yoksa sürpriz bir celp dönemi mi? Tecrübelerinizi dökün ortaya, bakalım bu mizahi ama ciddi sorunun cevabı hep birlikte şekillenecek mi?
Arkadaşlar, selam! Şimdi size öyle bir soru soracağım ki, kahvehanede tartışılsa sabaha kadar bitmez, aile sofralarında açılırsa kaynana bile fikrini söyler: **“Ekimde askere gitmek isteyen biri, tecili ne zaman bozdurmalı?”**
Kulağa teknik, bürokratik ve biraz da sıkıcı geliyor olabilir. Ama gelin bunu biraz eğlenceli, biraz da mizahi bir şekilde masaya yatıralım. Hem gülelim hem öğrenelim, hem de herkes kendi bakış açısını katsın.
---
Erkeklerin Stratejik Zamanlama Takıntısı
Erkek milleti bu konuyu duyunca hemen taktik tahtasını açıyor. Biri eline takvim alıyor, diğeri askerlik şubesinin numarasını kaydediyor. Hesap kitap başlıyor:
* “Ekim celbine yetişmek için en geç haziran-temmuz gibi bozdurmalı.”
* “Ama yok, riske girmeyelim, mayısta bozalım.”
* “Oğlum çok erken bozarsan boşuna beklersin, geç bozarsan kasıma kalırsın.”
Hani futbol yorumcuları vardır ya, topa dokunulmadan 40 dakika analiz yaparlar; işte bu stratejik beyler de aynı o havada: “İleri üçlü bozdurursa ekimde çıkar, ama savunma geride kalırsa şubata sarkar.”
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı
Kadınlar ise bu konuyu duyunca çok daha duygusal bir yerden yaklaşıyor:
“Canım, acele etme, daha erken gitme, annen üzülür.”
“Ekim güzel mevsim, çok üşümezsin, tam zamanında git.”
“Ne zaman bozduracağından çok, gittiğinde arkanda seni bekleyen biri olsun.”
Onlar için mesele sadece takvim değil, ilişki. Çünkü erkekler gün hesabı yaparken, kadınlar gözyaşı hesabı yapıyor.
---
Tecil Bozdurma Macerasının Dramı ve Komedisi
Askerlik şubesine giden birini hayal edin. Elinde kimlik, gözünde kararlılık. İçeri giriyor ve sırada bir ton insan var. Herkesin derdi aynı: “Ekimde gidebilir miyim?”
Memur gözlüklerinin üzerinden bakıyor:
“Ekim mi istiyorsun? Bakalım kontenjan var mı…”
O an bir sessizlik çöküyor. Çünkü herkesin aklında tek soru: “Ya beni kasıma atarlarsa?” İşte burası tam bir piyango. Erkekler “Hesapladım, %70 ekime denk geliyor” diye strateji üretirken, kadınlar dışarıda “Aman moralin bozulmasın, kasım da güzeldir” diyerek destek veriyor.
---
Zamanlama Sanatı: Çok Erken mi, Çok Geç mi?
İşin matematiğine gelirsek: Ekim celbine katılmak isteyenler genellikle yaz aylarında, yani haziran-temmuz gibi tecilini bozduruyor. Çok erken bozdurursan yaz boyunca “acaba ne zaman çağıracaklar” stresi çekiyorsun. Çok geç bozdurursan da ekim treni kaçıp kasım peronuna biniyorsun.
Yani olay, tam bir “ne erken gel, ne geç kal” hikâyesi. Kısacası askerliğe gitmek de biraz flörte benziyor: Vaktinde adım atmazsan ya reddediliyorsun ya da beklemeye alınıyorsun.
---
Bürokrasiyle Dans: Şube Memurlarının Gizemli Yüzleri
Bir de şu memur faktörü var. Hani bazı memurlar vardır ya, gözünün içine bakar ve “Senin kaderin benim elimde” der gibi bir bakış atar. İşte o bakışta bir evren saklıdır.
Bir arkadaşım anlatmıştı: “Memura ekimde gitmek istiyorum dedim, adam bana göz kırptı. Anlamadım, hayır mıdır şer midir? Sonra baktım ekimde gittim. Demek ki göz kırpmak onay demekmiş.”
Bürokrasiyle dans ederken mizah duygusunu kaybetmemek, en az askerlik için çantanı hazırlamak kadar önemli.
---
Forumdaşlara Sorular
* Sizce erken mi bozmalı, yoksa son dakikaya bırakmalı mı?
* Aramızda “tam zamanında ekimde gitmeyi başardım” diyen kahraman var mı?
* Kasımda gidenlere “ekim kaçtı” diye takılan oldu mu?
* Ve en önemlisi: Memurun göz kırpması gerçekten kader midir?
---
Sonuç Yerine Kahkaha
Ekimde askere gitmek isteyen biri için tecil bozdurma tarihi, aslında bürokratik bir detay gibi görünse de hayatın en heyecanlı bekleyişlerinden biri. Erkekler bunu strateji oyununa çeviriyor, kadınlar ise duygusal bir maratona. Sonunda herkes aynı noktaya geliyor: “Hadi bir an önce bitsin de rahatlayalım.”
Şimdi söz sizde forumdaşlar. Ekim mi, kasım mı, yoksa sürpriz bir celp dönemi mi? Tecrübelerinizi dökün ortaya, bakalım bu mizahi ama ciddi sorunun cevabı hep birlikte şekillenecek mi?