Büyümüş değil, dünyanın en iyi koçunun kesin özelliklerine göre inşa edilmiş ve ardından paranın satın alabileceği her şeyin en iyisiyle donatılmış gibi hissettiren bir kulüp. Sonunda bu her zaman bir şeyi ortaya çıkarırdı. Sonunda kendinizi Şampiyonlar Ligi’nde baskın güç olarak kurmak, sportif bir mücadeleden çok ekonomik bir formüldür.
Ancak bu, City’nin Real Madrid’i yendiği stili gizlememeli. Guardiola, maça giden günlerde, 10 Haziran’da İstanbul’da Inter Milan’a karşı oynanan finalde yer almak için ihtiyaç duyduğunu hissettiği üç malzemeyi oyuncularında keşfetmişti.
Bir “sakinlik” duygusu vardı, dedi, panik ve korku yoktu. Bir şeyi göstermek için gereken ‘gerilim’, keskinlik, uyanıklık da vardı. Ve hepsinden önemlisi, geçen yıl City’nin Real Madrid’in ve sadece Real Madrid’in kendine özgü büyüsüne kurban gitmesinin “acısı” vardı. Guardiola, ekibinin bir yıl boyunca o oyunun “zehrini yutmaya” zorlandığını söyledi. Bu onu temizlemek için bir fırsattı.
Özellikle Çarşamba gününün ilk yarısında, bunun Guardiola’nın son altı yılda kurduğu, bilediği, parlattığı ve mükemmelleştirdiği kadronun zirvesi olan Manchester’daki projesinin doruk noktası olarak hatırlanacağına dair bir his vardı.
İlk yarıda City, Bernardo Silva’nın iki golü sayesinde 2-0 öne geçti ve biraz hayal kırıklığına uğraması gerekirdi. Erling Haaland iki muhteşem şansı kaçırdı. Kevin De Bruyne kalenin hemen önünde şutunu çekmişti.
Ancak bu, City’nin Real Madrid’i yendiği stili gizlememeli. Guardiola, maça giden günlerde, 10 Haziran’da İstanbul’da Inter Milan’a karşı oynanan finalde yer almak için ihtiyaç duyduğunu hissettiği üç malzemeyi oyuncularında keşfetmişti.
Bir “sakinlik” duygusu vardı, dedi, panik ve korku yoktu. Bir şeyi göstermek için gereken ‘gerilim’, keskinlik, uyanıklık da vardı. Ve hepsinden önemlisi, geçen yıl City’nin Real Madrid’in ve sadece Real Madrid’in kendine özgü büyüsüne kurban gitmesinin “acısı” vardı. Guardiola, ekibinin bir yıl boyunca o oyunun “zehrini yutmaya” zorlandığını söyledi. Bu onu temizlemek için bir fırsattı.
Özellikle Çarşamba gününün ilk yarısında, bunun Guardiola’nın son altı yılda kurduğu, bilediği, parlattığı ve mükemmelleştirdiği kadronun zirvesi olan Manchester’daki projesinin doruk noktası olarak hatırlanacağına dair bir his vardı.
İlk yarıda City, Bernardo Silva’nın iki golü sayesinde 2-0 öne geçti ve biraz hayal kırıklığına uğraması gerekirdi. Erling Haaland iki muhteşem şansı kaçırdı. Kevin De Bruyne kalenin hemen önünde şutunu çekmişti.