Dünya için en büyük tehditleri oluşturan risklerin belirlendiği Global Risk Raporu’nda 2021 yılında da tablonun değişmediğini tabir eden Escarus Proje Yöneticisi A. Ece Sevin, iklim değişikliği kaynaklı bahislerin büyük bir tehdit oluşturduğunu belirterek, sera gazı emisyonu azaltımı istikametindeki gayretlerin iklim temaslı risklerin azaltılmasında değerli bir rol oynadığını söylemiş oldu.
Global ölçekte emisyonların azaltımı için belirlenen maksatlara erişmek yolunda, sırf kuruluşların aksiyona geçmesinin kâfi olmayacağını söyleyen Sevin, kelamlarına, Sıfır Emisyon Günü’nün bireylerin de emisyonları azaltmaya yönelik harekete dahil olması için kıymetli bir fırsat olduğunu belirtti.
Her yıl mümkünlük ve tesir açısından dünya için en büyük tehditleri oluşturan risklerin belirlendiği Global Risk Raporu’nda son senelerda üst sıralarda, insan faaliyetleri kaynaklı iklim değişikliği ve bununla ilişkili riskler yer alıyor. 2021 yılı raporunda da tablonun epey değişmediğine ve meydana gelmesi en muhtemel beş riskten dördünün iklim değişikliği kaynaklı bahisler olarak belirlendiğine dikkat çeken Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.) Proje Yöneticisi A. Ece Sevin, sera gazı emisyonu azaltımı istikametindeki gayretlerin iklim kontaklı risklerin hafifçeletilmesinde anahtar bir rol oynadığının altını çizdi.
Global ölçekte emisyonların azaltımı için belirlenen gayelere erişmek yolunda, sadece kuruluşların harekete geçmesinin kâfi olmayacağını söyleyen Sevin, kelamlarına, Sıfır Emisyon Günü’nün bireylerin de emisyonları azaltmaya yönelik harekete dahil olması için kıymetli bir fırsat olduğunu ekleyerek devam etti. 2008 yılından beri her yıl 21 Eylül’de, dünyanın farklı ülkelerinde “gezegene yılda bir gün tatil hakkı vermek” sloganıyla kutlanan bu özel günde yapılabileceklere değinen Sevin şunları söylemiş oldu: “Herkes 21 Eylül günü araba yerine bisiklet kullanarak, yürüyerek, elektrik kullanmasını azaltarak bir günlüğüne emisyon azaltım sürecine katkıda bulunabilir. 21 Eylül günü ulaşacağımız bu ferdî farkındalık ve ömür biçimimizde yapacağımız küçük değişiklikler, lakin tüm yıla yayıldığında ve toplumsal ve kurumsal alışkanlık değişimleri yarattığında tesirli olabilecektir.”
“Daha tezli adımlar gerekiyor”
Sevin, “İklim değişikliği ile gayretin ayrılmaz bir modülü olan emisyon azaltımı; hükümetler, memleketler arası kuruluşlar ve özel kesim oyuncularının ajandalarında giderek daha büyük bir yer kaplıyor. Bu doğrultuda bir epey hükümet ve şirket dekarbonizasyon yahut net sıfır emisyon taahhütleri açıklıyor. Lakin Paris Anlaşması’nda hedeflenen ve dünyamızdaki ortalama sıcaklık artışını sanayi ihtilali öncesi periyoda göre 2 derecenin altında tutma gayesine ulaşılabilmesi için adımların daha tezli hale gelmesi gerekiyor” formunda konuştu.
“2020 yılında emisyon kıymetlerinde yüzde 5,8’lik azalma gerçekleşti”
Sevin, COVID-19 salgını kaynaklı karantina önlemleri ve üretim faaliyetlerindeki aksamalar niçiniyle 2020 yılında emisyon bedellerinde global ölçekte yüzde 5,8’lik bir azalmanın gerçekleştiğini, lakin 2021 yıl sonu prestijiyle bu azalışın yüzde 4’lük bir gerileme yaşayacağını belirtti. Sevin bu gerilemenin uzun vadeli maksat ve uygulamaların eksikliğinden kaynaklandığını söylemiş oldu.
Sevin kelamlarına “Normalleşmeye başlayan toplumsal hayat ve üretim süreci her ne kadar emisyon bedellerinin eskiye yaklaşmasına niye olduysa da, pandemi sürecinden alınan dersler, dünyayı iklim değişikliği ile gayret konusunda daha kararlı adımlar atmak konusunda harekete geçirdi. Pandemi daha sonrası düzgünleşme sürecinde çevresel faktörleri göz önüne alan ve tabiat üstündeki olumlu tesirin kalıcı hale gelmesini hedefleyen ‘yeşil toparlanma’ kavramı bir epeyce kuruluş için öncelikli hususlar içinde yer alıyor” diyerek devam etti.
“Ülkelerin uzun vadeli karbon nötr taahhütleri büyük kıymet taşıyor”
Sevin, bu doğrultuda 2021 yılında ABD’nin Paris Anlaşması’na bir daha taraf olmasının; Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’ın 2050 için net sıfır sera gazı emisyonu amaçları açıklamasının ve Kore’nin 2050, Çin’in ise 2060 için karbon-nötr taahhütlerinde bulunmasının değerine dikkat çekti. Özel dalın bu bahisteki beyanlarını da kritik olarak pahalandıran Sevin; Unilever, Amazon ve Microsoft’un da ortalarında bulunduğu 115 şirketin 2040 yılına kadar sıfır karbon olma maksadını içeren İklim Taahhüdü teşebbüsünün iklim değişikliği ile uğraş konusundaki global gayretin bir izdüşümü niteliğinde olduğunu söz etti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Global ölçekte emisyonların azaltımı için belirlenen maksatlara erişmek yolunda, sırf kuruluşların aksiyona geçmesinin kâfi olmayacağını söyleyen Sevin, kelamlarına, Sıfır Emisyon Günü’nün bireylerin de emisyonları azaltmaya yönelik harekete dahil olması için kıymetli bir fırsat olduğunu belirtti.
Her yıl mümkünlük ve tesir açısından dünya için en büyük tehditleri oluşturan risklerin belirlendiği Global Risk Raporu’nda son senelerda üst sıralarda, insan faaliyetleri kaynaklı iklim değişikliği ve bununla ilişkili riskler yer alıyor. 2021 yılı raporunda da tablonun epey değişmediğine ve meydana gelmesi en muhtemel beş riskten dördünün iklim değişikliği kaynaklı bahisler olarak belirlendiğine dikkat çeken Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.) Proje Yöneticisi A. Ece Sevin, sera gazı emisyonu azaltımı istikametindeki gayretlerin iklim kontaklı risklerin hafifçeletilmesinde anahtar bir rol oynadığının altını çizdi.
Global ölçekte emisyonların azaltımı için belirlenen gayelere erişmek yolunda, sadece kuruluşların harekete geçmesinin kâfi olmayacağını söyleyen Sevin, kelamlarına, Sıfır Emisyon Günü’nün bireylerin de emisyonları azaltmaya yönelik harekete dahil olması için kıymetli bir fırsat olduğunu ekleyerek devam etti. 2008 yılından beri her yıl 21 Eylül’de, dünyanın farklı ülkelerinde “gezegene yılda bir gün tatil hakkı vermek” sloganıyla kutlanan bu özel günde yapılabileceklere değinen Sevin şunları söylemiş oldu: “Herkes 21 Eylül günü araba yerine bisiklet kullanarak, yürüyerek, elektrik kullanmasını azaltarak bir günlüğüne emisyon azaltım sürecine katkıda bulunabilir. 21 Eylül günü ulaşacağımız bu ferdî farkındalık ve ömür biçimimizde yapacağımız küçük değişiklikler, lakin tüm yıla yayıldığında ve toplumsal ve kurumsal alışkanlık değişimleri yarattığında tesirli olabilecektir.”
“Daha tezli adımlar gerekiyor”
Sevin, “İklim değişikliği ile gayretin ayrılmaz bir modülü olan emisyon azaltımı; hükümetler, memleketler arası kuruluşlar ve özel kesim oyuncularının ajandalarında giderek daha büyük bir yer kaplıyor. Bu doğrultuda bir epey hükümet ve şirket dekarbonizasyon yahut net sıfır emisyon taahhütleri açıklıyor. Lakin Paris Anlaşması’nda hedeflenen ve dünyamızdaki ortalama sıcaklık artışını sanayi ihtilali öncesi periyoda göre 2 derecenin altında tutma gayesine ulaşılabilmesi için adımların daha tezli hale gelmesi gerekiyor” formunda konuştu.
“2020 yılında emisyon kıymetlerinde yüzde 5,8’lik azalma gerçekleşti”
Sevin, COVID-19 salgını kaynaklı karantina önlemleri ve üretim faaliyetlerindeki aksamalar niçiniyle 2020 yılında emisyon bedellerinde global ölçekte yüzde 5,8’lik bir azalmanın gerçekleştiğini, lakin 2021 yıl sonu prestijiyle bu azalışın yüzde 4’lük bir gerileme yaşayacağını belirtti. Sevin bu gerilemenin uzun vadeli maksat ve uygulamaların eksikliğinden kaynaklandığını söylemiş oldu.
Sevin kelamlarına “Normalleşmeye başlayan toplumsal hayat ve üretim süreci her ne kadar emisyon bedellerinin eskiye yaklaşmasına niye olduysa da, pandemi sürecinden alınan dersler, dünyayı iklim değişikliği ile gayret konusunda daha kararlı adımlar atmak konusunda harekete geçirdi. Pandemi daha sonrası düzgünleşme sürecinde çevresel faktörleri göz önüne alan ve tabiat üstündeki olumlu tesirin kalıcı hale gelmesini hedefleyen ‘yeşil toparlanma’ kavramı bir epeyce kuruluş için öncelikli hususlar içinde yer alıyor” diyerek devam etti.
“Ülkelerin uzun vadeli karbon nötr taahhütleri büyük kıymet taşıyor”
Sevin, bu doğrultuda 2021 yılında ABD’nin Paris Anlaşması’na bir daha taraf olmasının; Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’ın 2050 için net sıfır sera gazı emisyonu amaçları açıklamasının ve Kore’nin 2050, Çin’in ise 2060 için karbon-nötr taahhütlerinde bulunmasının değerine dikkat çekti. Özel dalın bu bahisteki beyanlarını da kritik olarak pahalandıran Sevin; Unilever, Amazon ve Microsoft’un da ortalarında bulunduğu 115 şirketin 2040 yılına kadar sıfır karbon olma maksadını içeren İklim Taahhüdü teşebbüsünün iklim değişikliği ile uğraş konusundaki global gayretin bir izdüşümü niteliğinde olduğunu söz etti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı