Turnuva öncesi sinyaller, Türkiye ulusal ekibinin Euro 2020’deki başarısızlığının sürpriz olmadığına işaret ediyor. Yaşanan hüsranın sorumlusu olaraksa Şenol Güneş ön plana çıkıyor.
Milletlerarası kamuoyunda Euro 2020’nin kapalı favorileri içinde gösterilen Türkiye, turnuvaya sıfır çekerek veda etti. Bu sonuç Türkiye kamuoyuna kıyasla da yurt haricinde daha büyük bir şaşkınlığa niye oldu. Şampiyonanın A Ulusal Grup için sona ermesinin akabinde biroldukca yabancı spor gazetecisinden “Türkiye’ye ne oldu bu biçimde?” bildirileri aldım. Bir İngiliz meslektaşım “Kesinlikle bu turnuvanın en büyük hayal kırıklığı” diyerek ortaya çıkan tablonun kendisi açısından ne derece büyük bir sürpriz olduğunu lisana getirdi. halbuki bu tablo Türkiye kamuoyu için bu derece şaşırtan değildi. Her turnuva öncesi olduğu üzere bu şampiyonadan evvel de biroldukca spor yorumcusu ve futbolsever “Türkiye küme etabında da elenebilir, yarı finale de çıkabilir” üzere ucu açık bir öngörü sahibiydi. Bunun sebebiyse Türkiye ulusal grubunun hiç bir vakit oturmuş bir oyun sisteminin olmamasıydı.
ötürüsıyla turnuvalarda Türkiye için her kararı mümkün kılan bu düzensizlik, Euro 2020’de de baş gösterdi. Fakat her şeye karşın, bilhassa Euro 2020 elemelerindeki Fransa maçları ve şu ana kadar oynanan 2022 Dünya Kupası eleme müsabakalarındaki performans göz önünde bulundurulduğunda, alanda Galler ve İsviçre’ye karşı dahi hiç bir varlık gösteremeyen bir ulusal kadro beklentisi yoktu. Tehlike fark edilemedi halbuki Türkiye, Euro 2020 biletini aldıktan daha sonra katıldığı Uluslar Ligi’ndeki altı maçından yalnızca birini kazanabildi ve küme düştü.
Kazandığı tek maçta da Rusya müsabakanın çabucak hemen başlarında 10 kişi kalmıştı. Fakat itibarı düşük bir tertip olduğu için bu başarısızlığın üzerinde fazlaca durulmadı. Türkiye, Dünya Kupası elemelerinde Letonya’dan konutunda 3 gol yerken de Burak Yılmaz’ın alışılmadık performansıyla kazandığı Hollanda maçında ve hatta Norveç müsabakasında verdiği konumlarla da aslında ekip savunmasında önemli sorunlar olduğunu muhakkak ediyordu. Üstelik Türkiye ulusal ekibi, Euro 2020 öncesi oynadığı hazırlık maçlarında da yaklaşan felaketin sinyalini veriyordu. Üst seviye bir turnuvaya hazırlık için seçilen grupların düzeyinin Azerbaycan, Yeni Gine ve Moldova kalibresinde olması, bu sinyalin ışığının sönük kalmasına sebep oldu ve Türkiye ulusal grubunun eksikleri hayli ön plana çıkmadı. şüphesiz hazırlık maçları her şeyi göstermez lakin bir şeyler gösterir. Türkiye’nin rastgele bir oyun planının olmadığı izlenimini veren bu maçlardaki futbolu da mümkün bir başarısızlığın habercisiydi. Üstelik teknik yönetici Şenol Güneş, hazırlık maçlarının sonuncusu haricindeki müsabakalara, daha fazla birinci 11’de düşünmediği oyuncularla çıkmış ve bu futbolcuların birlikte oynama pratiğini artırmasına imkân tanımamıştı. Takıma duyulan sempati sürüyor
Pekala, Euro 2020’ye katılan 24 grup içinde puan ve averaj bakımından en başarısız ekip olan Türkiye’nin, turnuva tarihinin de en makûs performanslarından birine imza atmasının faturası kime kesilmeli? Bu tarihi başarısızlığın baş sorumlusu kim? Oklar elbet teknik yönetici Güneş’i gösteriyor. Türkiye, kamuoyunun şu ana kadar üzerinde en çok fikir birliği sağladığı takımla bu şampiyonaya katıldı.
Avrupa’nın üst seviye kulüplerinde oynayan futbolculardan şurası bu takıma takviye tamdı. Turnuvanın en genç takımına sahip Türkiye’nin futbolcularına bu niçinle de büyük bir sempati vardı. Euro 2020’ye vedanın akabinde yapılan anketler, bu sempatinin sürdüğünü ortaya koyuyor. Euro 2016’daki prim pazarlıkları ve öteki tartışmalardan rahatsızlık duyan futbol kamuoyu, alanda daha başarısız bir performans gösterseler de bu gençlere sahip çıkıyor. Anketlerden başarısızlığın sorumlusu olarak ise açık orta Güneş çıkıyor. Bu yetenekli futbolculara grup imgesi kazandıramayan, en uzun kamp devrini geçiren ulusal grup oyuncuları olmalarına rağmen fizik açıdan onları hazırlayamadığı anlaşılan Güneş, ortaya çıkan tablonun da baş mimari olarak görülüyor.
halbuki Türkiye’nin Euro 2020’ye gitme hakkı kazanmasının akabinde yapılan bir ankette ulusal ekibin muvaffakiyetindeki en büyük hisse yüzde 70 ile Güneş’e biçiliyordu. Bugün ise Vole uygulamasında yaklaşık 3 bin kişinin iştirakiyle yapılan bir ankette, başarızlığın sorumlusu olarak yüzde 87,7 ile Güneş karşımıza çıkıyor. Güneş’in ekibin başında kalıp kalmayacağı bilinmeyen. Lakin Euro 2020’deki başarısızlıklarına karşın bu genç takımda ısrarcı olmak kıymetli.
Cengiz Özbek © Deutsche Welle Türkçe
Milletlerarası kamuoyunda Euro 2020’nin kapalı favorileri içinde gösterilen Türkiye, turnuvaya sıfır çekerek veda etti. Bu sonuç Türkiye kamuoyuna kıyasla da yurt haricinde daha büyük bir şaşkınlığa niye oldu. Şampiyonanın A Ulusal Grup için sona ermesinin akabinde biroldukca yabancı spor gazetecisinden “Türkiye’ye ne oldu bu biçimde?” bildirileri aldım. Bir İngiliz meslektaşım “Kesinlikle bu turnuvanın en büyük hayal kırıklığı” diyerek ortaya çıkan tablonun kendisi açısından ne derece büyük bir sürpriz olduğunu lisana getirdi. halbuki bu tablo Türkiye kamuoyu için bu derece şaşırtan değildi. Her turnuva öncesi olduğu üzere bu şampiyonadan evvel de biroldukca spor yorumcusu ve futbolsever “Türkiye küme etabında da elenebilir, yarı finale de çıkabilir” üzere ucu açık bir öngörü sahibiydi. Bunun sebebiyse Türkiye ulusal grubunun hiç bir vakit oturmuş bir oyun sisteminin olmamasıydı.
ötürüsıyla turnuvalarda Türkiye için her kararı mümkün kılan bu düzensizlik, Euro 2020’de de baş gösterdi. Fakat her şeye karşın, bilhassa Euro 2020 elemelerindeki Fransa maçları ve şu ana kadar oynanan 2022 Dünya Kupası eleme müsabakalarındaki performans göz önünde bulundurulduğunda, alanda Galler ve İsviçre’ye karşı dahi hiç bir varlık gösteremeyen bir ulusal kadro beklentisi yoktu. Tehlike fark edilemedi halbuki Türkiye, Euro 2020 biletini aldıktan daha sonra katıldığı Uluslar Ligi’ndeki altı maçından yalnızca birini kazanabildi ve küme düştü.
Kazandığı tek maçta da Rusya müsabakanın çabucak hemen başlarında 10 kişi kalmıştı. Fakat itibarı düşük bir tertip olduğu için bu başarısızlığın üzerinde fazlaca durulmadı. Türkiye, Dünya Kupası elemelerinde Letonya’dan konutunda 3 gol yerken de Burak Yılmaz’ın alışılmadık performansıyla kazandığı Hollanda maçında ve hatta Norveç müsabakasında verdiği konumlarla da aslında ekip savunmasında önemli sorunlar olduğunu muhakkak ediyordu. Üstelik Türkiye ulusal ekibi, Euro 2020 öncesi oynadığı hazırlık maçlarında da yaklaşan felaketin sinyalini veriyordu. Üst seviye bir turnuvaya hazırlık için seçilen grupların düzeyinin Azerbaycan, Yeni Gine ve Moldova kalibresinde olması, bu sinyalin ışığının sönük kalmasına sebep oldu ve Türkiye ulusal grubunun eksikleri hayli ön plana çıkmadı. şüphesiz hazırlık maçları her şeyi göstermez lakin bir şeyler gösterir. Türkiye’nin rastgele bir oyun planının olmadığı izlenimini veren bu maçlardaki futbolu da mümkün bir başarısızlığın habercisiydi. Üstelik teknik yönetici Şenol Güneş, hazırlık maçlarının sonuncusu haricindeki müsabakalara, daha fazla birinci 11’de düşünmediği oyuncularla çıkmış ve bu futbolcuların birlikte oynama pratiğini artırmasına imkân tanımamıştı. Takıma duyulan sempati sürüyor
Pekala, Euro 2020’ye katılan 24 grup içinde puan ve averaj bakımından en başarısız ekip olan Türkiye’nin, turnuva tarihinin de en makûs performanslarından birine imza atmasının faturası kime kesilmeli? Bu tarihi başarısızlığın baş sorumlusu kim? Oklar elbet teknik yönetici Güneş’i gösteriyor. Türkiye, kamuoyunun şu ana kadar üzerinde en çok fikir birliği sağladığı takımla bu şampiyonaya katıldı.
Avrupa’nın üst seviye kulüplerinde oynayan futbolculardan şurası bu takıma takviye tamdı. Turnuvanın en genç takımına sahip Türkiye’nin futbolcularına bu niçinle de büyük bir sempati vardı. Euro 2020’ye vedanın akabinde yapılan anketler, bu sempatinin sürdüğünü ortaya koyuyor. Euro 2016’daki prim pazarlıkları ve öteki tartışmalardan rahatsızlık duyan futbol kamuoyu, alanda daha başarısız bir performans gösterseler de bu gençlere sahip çıkıyor. Anketlerden başarısızlığın sorumlusu olarak ise açık orta Güneş çıkıyor. Bu yetenekli futbolculara grup imgesi kazandıramayan, en uzun kamp devrini geçiren ulusal grup oyuncuları olmalarına rağmen fizik açıdan onları hazırlayamadığı anlaşılan Güneş, ortaya çıkan tablonun da baş mimari olarak görülüyor.
halbuki Türkiye’nin Euro 2020’ye gitme hakkı kazanmasının akabinde yapılan bir ankette ulusal ekibin muvaffakiyetindeki en büyük hisse yüzde 70 ile Güneş’e biçiliyordu. Bugün ise Vole uygulamasında yaklaşık 3 bin kişinin iştirakiyle yapılan bir ankette, başarızlığın sorumlusu olarak yüzde 87,7 ile Güneş karşımıza çıkıyor. Güneş’in ekibin başında kalıp kalmayacağı bilinmeyen. Lakin Euro 2020’deki başarısızlıklarına karşın bu genç takımda ısrarcı olmak kıymetli.
Cengiz Özbek © Deutsche Welle Türkçe