Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Fenerbahçe Lideri Ali Koç‘un 1 Haziran tarihinde gerçekleştirdiği basın toplantısında gazetecilerle olan bağlantısını eleştirerek, “Bir bütün olarak bakıldığında gazetecileri küçümseyen, onların tenkitlerini dinlemek yerine iş buyuran bir hal sergiliyor” dedi.
Ali Koç’un kulüp televizyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladığı ve yaklaşık 2,5 saat süren basın toplantısını pahalandıran Bildirici, Ali Koç’un medya mensuplarına karşı olan halini eleştirdi. “Ali Koç, gazetecileri kulüp haricinden, kamu nazaranvi yapan bir meslek erbabı değil, Fenerbahçe’nin kesimi üzere görüyor olsa gerek ki, ‘Sen’ diye hitap edebiliyor; alaycı sözler kullanabiliyor, kendince espriler yapabiliyor. Bir bütün olarak bakıldığında gazetecileri küçümseyen, onların tenkitlerini dinlemek yerine iş buyuran bir hal sergiliyor” diyen bildirici, gazetecilerin de kendilerine biçilen rolü kabullendiklerini tabir etti.
Bildirici, “‘Gazeteciler ise ‘Başkanım’ diyerek, Ali Koç ile başkan-kulüp üyesi/taraftarı bağlantısı kurmayı baştan kabul ediyorlar; senli benli konuşmasından rahatsız olmuyorlar. Onunla da kalmıyor ‘İyi sallıyordun’, ‘Olayları takip etmiyorsun’, ‘Senin reklamını yapıyorum’, ‘Soru envanterin bu kadar kısıtlı mı?’ kelamlarına itiraz etmiyolar ya da edemiyorlar. ‘Sıkıldın galiba uykun mu var?’ ve ‘Sen saçına operasyon mu yaptın. Bakiim… Ben de yapmayı düşünüyorum konuşalım daha sonra’ üzere Fenerbahçe ve basın toplantısıyla ilgisiz ‘takılmaları’nı bile yalnızca gülümseyerek karşılıyorlar” dedi.
Bildirici, “Ali Koç’un fikirlerini, projelerini daha rahat anlatmasına yardımcı olmak. Kendilerine bu biçimde bir rol biçtikleri için de Ali Koç’un her dediğini olduğu üzere kabul ediyorlar. Ali Koç’un 1 Haziran’da yaptığı ‘basın toplantısı”nda gördüğüm de işte bu. Ne temas kalmış ne aralık. Gazeteciliğin temel kuralları yerle bir edilmiş. Kuşkusuz gazetecilerin ferdi yaklaşımlarının tesiri vardır ancak bu noktaya gelinmesinin asıl sebebi yaygın medyada ‘taraftar gazeteciliği’nin moda haline gelmesi ve gazeteciliğin yapısal problemleridir. Doğal bir kere daha vurgulamamda fayda var; Fenerbahçe’de gördüğümüz sıkıntılı gazeteci-kulüp yöneticisi alakası öbür kulüplerde de hayli farklı olmayabilir” diye yazdı.
Yazının tamamı için
TIKLAYIN – Fenerbahçe Lideri Ali Koç, Emre Belözoğlu’nun teknik yöneticiliğe devam etmeyeceğini deklare etti
Ali Koç’un kulüp televizyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladığı ve yaklaşık 2,5 saat süren basın toplantısını pahalandıran Bildirici, Ali Koç’un medya mensuplarına karşı olan halini eleştirdi. “Ali Koç, gazetecileri kulüp haricinden, kamu nazaranvi yapan bir meslek erbabı değil, Fenerbahçe’nin kesimi üzere görüyor olsa gerek ki, ‘Sen’ diye hitap edebiliyor; alaycı sözler kullanabiliyor, kendince espriler yapabiliyor. Bir bütün olarak bakıldığında gazetecileri küçümseyen, onların tenkitlerini dinlemek yerine iş buyuran bir hal sergiliyor” diyen bildirici, gazetecilerin de kendilerine biçilen rolü kabullendiklerini tabir etti.
Bildirici, “‘Gazeteciler ise ‘Başkanım’ diyerek, Ali Koç ile başkan-kulüp üyesi/taraftarı bağlantısı kurmayı baştan kabul ediyorlar; senli benli konuşmasından rahatsız olmuyorlar. Onunla da kalmıyor ‘İyi sallıyordun’, ‘Olayları takip etmiyorsun’, ‘Senin reklamını yapıyorum’, ‘Soru envanterin bu kadar kısıtlı mı?’ kelamlarına itiraz etmiyolar ya da edemiyorlar. ‘Sıkıldın galiba uykun mu var?’ ve ‘Sen saçına operasyon mu yaptın. Bakiim… Ben de yapmayı düşünüyorum konuşalım daha sonra’ üzere Fenerbahçe ve basın toplantısıyla ilgisiz ‘takılmaları’nı bile yalnızca gülümseyerek karşılıyorlar” dedi.
Bildirici, “Ali Koç’un fikirlerini, projelerini daha rahat anlatmasına yardımcı olmak. Kendilerine bu biçimde bir rol biçtikleri için de Ali Koç’un her dediğini olduğu üzere kabul ediyorlar. Ali Koç’un 1 Haziran’da yaptığı ‘basın toplantısı”nda gördüğüm de işte bu. Ne temas kalmış ne aralık. Gazeteciliğin temel kuralları yerle bir edilmiş. Kuşkusuz gazetecilerin ferdi yaklaşımlarının tesiri vardır ancak bu noktaya gelinmesinin asıl sebebi yaygın medyada ‘taraftar gazeteciliği’nin moda haline gelmesi ve gazeteciliğin yapısal problemleridir. Doğal bir kere daha vurgulamamda fayda var; Fenerbahçe’de gördüğümüz sıkıntılı gazeteci-kulüp yöneticisi alakası öbür kulüplerde de hayli farklı olmayabilir” diye yazdı.
Yazının tamamı için
TIKLAYIN – Fenerbahçe Lideri Ali Koç, Emre Belözoğlu’nun teknik yöneticiliğe devam etmeyeceğini deklare etti