2021 yılında artan lojistik maliyetler ve hammadde fiyatları gerilemeye başlamış olsa da, Rusya-Ukrayna savaşının da tesiriyle süratle artan güç maliyetlerinin işletme sermayesi gereksinimini arttırdığını lisana getiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) İdare Konseyi Lideri Ömer Karadeniz: “Diğer yandan ise dünyanın ortasından geçmekte olduğu yeşil dönüşüme adapte olunabilmesi ismine ülke endüstrimizin yeni yatırımlara sürat vermesi gerekiyor. Gerek işletme sermayesi gerek yatırım sermayesi gereksiniminde ortaya çıkan bu talebin karşılanabilmesi ismine finansmana erişimi kolaylaştıracak ve finansman maliyetini düşürecek makro siyasetler hayata geçirilmeli” dedi.
İşletme sermayesi muhtaçlığı süratle arttı
Petrol ve doğalgaz başta olmak üzere güç meblağlarında yaşanan süratli artışların işletme sermayesi gereksiniminde büyük sıçramalara niye olduğunun altını çizen Karadeniz, “Plastik kesimi üzere güç ağır kesimlerde bu tesirin derinden hissedildiğini görüyoruz. Öte yandan 2022 yılının son çeyreği ve 2023 yılı daha büyük bir meçhullüğü barındırıyor. Malum olduğu üzere, iç piyasanın daraldığı bu süreçte sanayi üretimimizin ayakta kalmasını sağlayan ihracat pazarlarımızda gösterdiğimiz performanstı. Girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar, düşen alım gücü sebebiyle iç piyasaya yansıtılamazken ihracat tarafında bu biçimde bir sorunun yaşanmaması firmalarımızın karlılıklarını koruyabilmelerini sağlıyordu. Geldiğimiz noktada ise artan güç fiyatları sebebiyle dünya iktisadının bir sakinliğe sürüklenmesi ihracatımızın geleceği açısından hepimizi huzursuz etmektedir. Gerçekten son 1,5 yıldır olumlu seyreden ihracat iklim endeksimizin birinci sefer eşik kıymetin altına gerilediğini görüyoruz. İhracat pazarlarımızın yavaşlaması durumunda sanayicilerimizin girdi maliyetlerinde yaşanan artışı iç pazara daha fazla yansıtmak zorunda kalacağını ve bunun enflasyonist bir baskı yapacağını önnazaranbiliriz. Hem tüketicilerin hem üreticilerin korunması ismine işletme sermayesine erişim kanalları geliştirilmeli ve finansman maliyetleri aşağı çekilmeli” dedi.
Yeni yatırımlar yavaşlarsa rekabet gücümüzü yitirebiliriz
Avrupa başta olmak üzere dünyanın tamamında yeşil dönüşümün sürat kazandığını ve bu dönüşüme ayak uydurmanın Türk endüstrisi için büyük ehemmiyet arz ettiğini lisana getiren Karadeniz, “Önümüzdeki devirde ihracat yaparken eserin kalitesi ve fiyatı kadar, o eserin üretiminde sürdürülebilir girdiler kullanılıp kullanılmadığı da ehemmiyet kazanacak. Şu an Avrupa’da hazırlığı yapılan ve yakın vakitte uygulamaya konulacak mevzuatlar bu değişimin bir göstergesidir. Bu bağlamda endüstrimizin, tedarik zincirini bu yeni paradigmaya uygun dizayn etmek ve GES yatırımlarıyla eser başına karbon ayak izini minimum seviyeye çekmek üzere yatırımlara bir an evvel başlaması gerekmektedir. Aksi takdirde kelam konusu uygulamaların hayata geçirilmesi ardından ihracatımızda yaşanacak sert düşüşlerin yanı sıra pazar kayıplarının kalıcı hale gelmesi de işten dahi değildir. Tabi tüm bu yatırımların hayata geçirilebilmesi için yatırım sermayesi gerekmekte. yıllardır lisana getirdiğimiz üzere ülkemiz endüstrisinde ölçek büyüklüğünün yakalanamamış olması ve işletmelerin sermaye yapılarının yetersiz olması sebebiyle bu finansman muhtaçlığı lakin kredi yoluyla giderilebilecektir. Bu noktada üretim tesislerimizin bahse mevzu bu dönüşümü yapabilmeleri ismine muhtaçlık duydukları finansmana erişimi kolaylaştıracak adımlar atılmalı” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
İşletme sermayesi muhtaçlığı süratle arttı
Petrol ve doğalgaz başta olmak üzere güç meblağlarında yaşanan süratli artışların işletme sermayesi gereksiniminde büyük sıçramalara niye olduğunun altını çizen Karadeniz, “Plastik kesimi üzere güç ağır kesimlerde bu tesirin derinden hissedildiğini görüyoruz. Öte yandan 2022 yılının son çeyreği ve 2023 yılı daha büyük bir meçhullüğü barındırıyor. Malum olduğu üzere, iç piyasanın daraldığı bu süreçte sanayi üretimimizin ayakta kalmasını sağlayan ihracat pazarlarımızda gösterdiğimiz performanstı. Girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar, düşen alım gücü sebebiyle iç piyasaya yansıtılamazken ihracat tarafında bu biçimde bir sorunun yaşanmaması firmalarımızın karlılıklarını koruyabilmelerini sağlıyordu. Geldiğimiz noktada ise artan güç fiyatları sebebiyle dünya iktisadının bir sakinliğe sürüklenmesi ihracatımızın geleceği açısından hepimizi huzursuz etmektedir. Gerçekten son 1,5 yıldır olumlu seyreden ihracat iklim endeksimizin birinci sefer eşik kıymetin altına gerilediğini görüyoruz. İhracat pazarlarımızın yavaşlaması durumunda sanayicilerimizin girdi maliyetlerinde yaşanan artışı iç pazara daha fazla yansıtmak zorunda kalacağını ve bunun enflasyonist bir baskı yapacağını önnazaranbiliriz. Hem tüketicilerin hem üreticilerin korunması ismine işletme sermayesine erişim kanalları geliştirilmeli ve finansman maliyetleri aşağı çekilmeli” dedi.
Yeni yatırımlar yavaşlarsa rekabet gücümüzü yitirebiliriz
Avrupa başta olmak üzere dünyanın tamamında yeşil dönüşümün sürat kazandığını ve bu dönüşüme ayak uydurmanın Türk endüstrisi için büyük ehemmiyet arz ettiğini lisana getiren Karadeniz, “Önümüzdeki devirde ihracat yaparken eserin kalitesi ve fiyatı kadar, o eserin üretiminde sürdürülebilir girdiler kullanılıp kullanılmadığı da ehemmiyet kazanacak. Şu an Avrupa’da hazırlığı yapılan ve yakın vakitte uygulamaya konulacak mevzuatlar bu değişimin bir göstergesidir. Bu bağlamda endüstrimizin, tedarik zincirini bu yeni paradigmaya uygun dizayn etmek ve GES yatırımlarıyla eser başına karbon ayak izini minimum seviyeye çekmek üzere yatırımlara bir an evvel başlaması gerekmektedir. Aksi takdirde kelam konusu uygulamaların hayata geçirilmesi ardından ihracatımızda yaşanacak sert düşüşlerin yanı sıra pazar kayıplarının kalıcı hale gelmesi de işten dahi değildir. Tabi tüm bu yatırımların hayata geçirilebilmesi için yatırım sermayesi gerekmekte. yıllardır lisana getirdiğimiz üzere ülkemiz endüstrisinde ölçek büyüklüğünün yakalanamamış olması ve işletmelerin sermaye yapılarının yetersiz olması sebebiyle bu finansman muhtaçlığı lakin kredi yoluyla giderilebilecektir. Bu noktada üretim tesislerimizin bahse mevzu bu dönüşümü yapabilmeleri ismine muhtaçlık duydukları finansmana erişimi kolaylaştıracak adımlar atılmalı” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı