Doğalgaz ve elektrik fiyatlarına gelen son artırımın imalat sanabir daha tesirlerini kıymetlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) İdare Şurası Lideri Ömer Karadeniz: “Son periyotta güç maliyetlerinde yaşanan artışların daima olarak sanayi tesislerine yansıtılması ve konut tüketimlerinin bu artırımlardan azade tutulması prosedürü, girdi maliyeti kaynaklı enflasyon sebebiyle vatandaşın cebini korumadığı üzere sanayi kuruluşlarımızın global piyasada rekabet gücüne de olumsuz tesir yapmaktadır” dedi.
Plastik üzere güç ağır dallarda güç maliyetlerinin, personellik maliyetlerini geçtiğini ve sanayicimizin rekabetçiliğini mahzurlar hale geldiğini lisana getiren Ömer Karadeniz, “Ülkemizde kâfi hidrokarbon kaynaklarının bulunmaması ve bu güç gereksiniminin büsbütün ithalat yoluyla giderilmesi sebebiyle güç tutarlarımız global fiyat hareketlerinden direkt etkilenmektedir. Son bir yıllık devirde doğalgaz fiyatlarının neredeyse 5 katına çıkmış olması da bu istikametiyle ülkemizi tesirler niteliktedir. Ülkemizin doğalgaz alanında yapmış olduğu uzun vadeli kontratların varlığı bu artırım dalgasının tam tesirinden bizleri koruyor olsa da, LNG alımlarımız spot piyasadan şimdiki fiyatlarla gerçekleştirilmektedir. Öte yandan bu noktada değerli olan soru doğalgaz meblağlarında yaşanan bu artışın tüketicilere ne biçimde yansıtılacağıdır. bir müddetdir fiyatlaması kamunun denetiminde olan kimi kalemlerde yaşanan fiyat artışlarının en son tüketiciden fazla sanayiciye yansıtıldığına şahit oluyoruz. Bu noktada gözden kaçırılan değerli bir konu olduğu kanaatindeyim. Çünkü ülkemizde yaşamakta olduğumuz enflasyonun temel kaynağı girdi maliyetlerinde yaşanan artış. Bunun üstüne güç maliyetlerinde bir artış yaşanması, endüstricinin ürettiği eserin fiyatını arttırmasına ve bu maliyet artışının dolaylı olarak sonuncu tüketiciye yansımasına niçiniyet vermektedir. Öte yandan, güç maliyetlerinde yaşanan artışı yalnızca sanayiciye yansıtıyor olmanın sonuncu tüketiciyi korumuyor olmasının yanı sıra fazlaca olumsuz bir tesiri var. Şöyle ki, girdi maliyetlerinde yaşanan bu artışlar sanayicimizin rekabet gücünü azaltmakta ve milletlerarası piyasalarda potansiyelini yakalamasını engellemektedir. Ne yazık ki son doğalgaz ve elektrik artırımında da tıpkı usul izlenmiştir” dedi.
Sanayi elektriği fiyatları konut elektriğinin altına çekilmeli
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin şimdi hepsinde imalat endüstrinin teşvik edilmesi için kullanılan en değerli araçlardan birinin sanayi elektriğini konut elektriğinin altında fiyatlamak olduğunu belirten Karadeniz, “Ülkemizde ise ne yazık ki tam zıddı bir durum kelam konusu. Uzun bir müddetdir sanayi elektriği, konut elektriğinden daha değerliye tedarik ediliyor. zati bu uygulamanın tesirlerini enflasyon datalarına baktığımızda da nazaranbiliyoruz. Bilhassa son bir yıl içerisinde üretici fiyat enflasyonu ile tüketici fiyat enflasyonu içindeki fark süratle açılmakta. O denli ki geldiğimiz noktada üretici fiyat enflasyonu 45,5 ile tüketici enflasyonunun 2,5 katına çıkmış durumda. Tabi bu durum endüstricinin aslına bakarsanız daralmış olan kar marjının süratle erimesine, işletmelerimizin rekabet gücünü yitirmesine ve yatırım imkanlarının ortadan kalkmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de sanayi elektriği, konut elektriğinin altında fiyatlandırılmalı ve üretim özendirilmelidir. Ülkemiz ortasından geçmekte olduğu ekonomik açıdan çalkantılı periyodu atlatacak ve daha sürdürülebilir bir büyüme rotasını benimseyecekse bunu lakin imalat endüstrini güçlendirerek yapabilir. Bunun yolu ise sanayicimizin orta ve uzun vadeli stratejilerle desteklenmesinden geçmektedir” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Plastik üzere güç ağır dallarda güç maliyetlerinin, personellik maliyetlerini geçtiğini ve sanayicimizin rekabetçiliğini mahzurlar hale geldiğini lisana getiren Ömer Karadeniz, “Ülkemizde kâfi hidrokarbon kaynaklarının bulunmaması ve bu güç gereksiniminin büsbütün ithalat yoluyla giderilmesi sebebiyle güç tutarlarımız global fiyat hareketlerinden direkt etkilenmektedir. Son bir yıllık devirde doğalgaz fiyatlarının neredeyse 5 katına çıkmış olması da bu istikametiyle ülkemizi tesirler niteliktedir. Ülkemizin doğalgaz alanında yapmış olduğu uzun vadeli kontratların varlığı bu artırım dalgasının tam tesirinden bizleri koruyor olsa da, LNG alımlarımız spot piyasadan şimdiki fiyatlarla gerçekleştirilmektedir. Öte yandan bu noktada değerli olan soru doğalgaz meblağlarında yaşanan bu artışın tüketicilere ne biçimde yansıtılacağıdır. bir müddetdir fiyatlaması kamunun denetiminde olan kimi kalemlerde yaşanan fiyat artışlarının en son tüketiciden fazla sanayiciye yansıtıldığına şahit oluyoruz. Bu noktada gözden kaçırılan değerli bir konu olduğu kanaatindeyim. Çünkü ülkemizde yaşamakta olduğumuz enflasyonun temel kaynağı girdi maliyetlerinde yaşanan artış. Bunun üstüne güç maliyetlerinde bir artış yaşanması, endüstricinin ürettiği eserin fiyatını arttırmasına ve bu maliyet artışının dolaylı olarak sonuncu tüketiciye yansımasına niçiniyet vermektedir. Öte yandan, güç maliyetlerinde yaşanan artışı yalnızca sanayiciye yansıtıyor olmanın sonuncu tüketiciyi korumuyor olmasının yanı sıra fazlaca olumsuz bir tesiri var. Şöyle ki, girdi maliyetlerinde yaşanan bu artışlar sanayicimizin rekabet gücünü azaltmakta ve milletlerarası piyasalarda potansiyelini yakalamasını engellemektedir. Ne yazık ki son doğalgaz ve elektrik artırımında da tıpkı usul izlenmiştir” dedi.
Sanayi elektriği fiyatları konut elektriğinin altına çekilmeli
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin şimdi hepsinde imalat endüstrinin teşvik edilmesi için kullanılan en değerli araçlardan birinin sanayi elektriğini konut elektriğinin altında fiyatlamak olduğunu belirten Karadeniz, “Ülkemizde ise ne yazık ki tam zıddı bir durum kelam konusu. Uzun bir müddetdir sanayi elektriği, konut elektriğinden daha değerliye tedarik ediliyor. zati bu uygulamanın tesirlerini enflasyon datalarına baktığımızda da nazaranbiliyoruz. Bilhassa son bir yıl içerisinde üretici fiyat enflasyonu ile tüketici fiyat enflasyonu içindeki fark süratle açılmakta. O denli ki geldiğimiz noktada üretici fiyat enflasyonu 45,5 ile tüketici enflasyonunun 2,5 katına çıkmış durumda. Tabi bu durum endüstricinin aslına bakarsanız daralmış olan kar marjının süratle erimesine, işletmelerimizin rekabet gücünü yitirmesine ve yatırım imkanlarının ortadan kalkmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de sanayi elektriği, konut elektriğinin altında fiyatlandırılmalı ve üretim özendirilmelidir. Ülkemiz ortasından geçmekte olduğu ekonomik açıdan çalkantılı periyodu atlatacak ve daha sürdürülebilir bir büyüme rotasını benimseyecekse bunu lakin imalat endüstrini güçlendirerek yapabilir. Bunun yolu ise sanayicimizin orta ve uzun vadeli stratejilerle desteklenmesinden geçmektedir” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı