Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, Senegal’in Bes Bi-Le Jour Gazetesinde “Türkiye-Afrika Geleceğini bir arada İnşa Ediyoruz” başlıklı bir makale kaleme aldı
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Altun:
“Hem ikili tıpkı vakitte bölgesel manada, Afrika’daki dostlarımızla sürdürülebilir stratejik ilgiler kurmak istiyoruz. Türkiye bölgesinde istikrar sağlayıcı bir güç olarak barış ve güvenliğe katkıda bulunmaya her vakit hazırdır.”
“Afrika’daki ortaklarımızla diyaloğumuzu güçlendirirken, bölgedeki uyuşmazlıklarla ilgili orta buluculuk çalışmalarını da destekleme isteğindeyiz.”
Afrika’nın son yirmi yılda Türk kamuoyunda en çok gündeme gelen bölgelerden biri olduğuna işaret eden Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kıta ülkeleriyle alakalara her vakit özel bir ehemmiyet atfettiğini, bu perspektifle Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle bugüne kadar birfazlaca ekonomik ve siyasi mutabakat imzaladığını belirtti.
Türk kamu, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları tarafınca da kıtada epeyce sayıda proje hayata geçirildiğini anımsatan Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi de Afrika ile bağlantılar kelam konusu olduğunda ön saflarda yer almış ve hatta Afrika’ya yaptığı ilham verici seyahatler hakkında bir kitap yayınlamıştır. Eylül ayında BM Genel Heyeti sırasında New York’ta açılan Türk Evi’nde mesken sahipliği yapılan birinci etkinliklerden biri Afrika Günü olmuştur. Kısa bir süre daha sonra ise 3. Türkiye-Afrika İştirak Doruğu İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Afrika’daki Türk büyükelçilik ve kurumların sayısı daima artmakta, Türk halkının Afrika’ya yönelik derin ilgisi devam etmektedir. Kelam konusu bütün bu faaliyetler, ortak bir mukadderatı paylaştığımıza inandığımız kıtanın geleceğine kuvvetli taahhüdümüz doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. ” dedi.
“Kıtadaki potansiyel ve dinamizmin farkındayız”
Türk hükümetinin, iş insanlarının ve kamuoyunun kıtadaki potansiyel ve dinamizmin farkında olduğunu vurgulayan Altun, Afrika’nın global sıkıntılarda giderek daha da kıymetli hale gelen rolünün, tüm dünyada yalnızca son vakit içinderda ele alınmaya başlandığını tabir etti.
Altun, “Ancak biz Afrika’nın yükselen gücünü yıllardır takdir etmekteyiz ve kıta genelinde istikrarlı bir biçimde yatırımlar yapmaktayız. Süratle değişen dünyada Afrika’nın stratejik ehemmiyeti, büyük oyuncular içindeki güç istikrarını bozacak seviyede artmıştır. Afrika süratle, değişmekte olan memleketler arası sistemin jeopolitik ve jeoekonomik sıfır noktası haline gelmektedir.” görüşüne yer verdi.
Dünyada yükselen bir güç olan Türkiye’nin öbür bölge ve ülkelerle verimli ve kalıcı paydaşlıklar kurmayı öncelediğini anlatan Altun, yükselen güçlerle kurulan münasebetlerin, bölgesel ve global meselelere tahlil bulmanın anahtarı olacağını kaydetti.
Altun, jeopolitik rekabetler, bölgesel çatışmalar ve ticaret savaşlarının büyük güçlerin gündemini işgal ettiği bir periyotta, yükselen ekonomik ve politik güçlerin, dünya genelindeki zorluklara tahlil olabilecek sağlıklı iş birlikleri geliştirebileceğine dikkati çekti.
Kovid-19 salgını ve iklim krizi de dahil olmak üzere yakın tarihindeki global krizlerin, ülkeler içinde yakın iş birliği kurmanın kritik bir kıymete sahip olduğunu gösterdiğine işaret eden Altun, global acil durumların yanı sıra Türkiye’nin kıtaya yönelik siyasetinin tarihi alakalara de dayandığını belirtti.
“Afrika’da kazan-kazan temeline dayanan iştirakler kurmayı hedefliyoruz”
Türk halkının bu münasebetleri canlandırmak ve kıta ülkeleriyle kuvvetli iştirakler kurmak istediğinin altını çizen Altun, kelam konusu ilgileri fazlaca boyutlu olarak inşa etmeyi amaçladıklarını bildirdi. Altun, şunları kaydetti:
“Hem ikili tıpkı vakitte bölgesel manada, Afrika’daki dostlarımızla sürdürülebilir stratejik münasebetler kurmak istiyoruz. Türkiye bölgesinde istikrar sağlayıcı bir güç olarak barış ve güvenliğe katkıda bulunmaya her vakit hazırdır. Afrika’daki ortaklarımızla diyaloğumuzu güçlendirirken, bölgedeki uyuşmazlıklarla ilgili orta buluculuk çalışmalarını da destekleme isteğindeyiz. Cumhurbaşkanımızın çeşitli vesilelerle belirttiği üzere, Türkiye, Afrika’da kazan-kazan temeline dayanan iştirakler kurmayı hedeflemektedir. Ekonomik ilgilerimizde de durum böyledir. Kıtayla olan toplam ticaret hacmimiz 25 milyar doları, Türk şirketlerinin taahhüt ettiği toplam proje hacmi de 75 milyar doları aşmıştır. Bölge ülkelerine sık sık yaptığımız ziyaretlerde, ikili ve epeyce taraflı ticaret mutabakatları gerçekleştirerek ticaret hacmini artırmaya çalıştık. Afrika Birliği ve bölge ülkeleriyle birlikte, ülkelerimizde istikrarlı ve dengeli bir ekonomik kalkınma sağlama dileğindeyiz. Son iştirak doruğunda hem Türkiye tıpkı vakitte Afrika Birliği üyeleri, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşma konusundaki kararlılıklarının altını çizmiştir.”
Afrika’daki ortaklar ve kardeş ülke halklarıyla bağları güçlendirmenin ehemmiyetinin şuurunda olduklarını belirten Altun, artan uçuş sayısı, kültürel değişim programları, eğitim mutabakatları ve kamu diplomasisi ile Türkiye ve dost Afrika halkları içinde anlayış, samimiyet ve etkileşim tesis etme gayretinde olduklarını vurguladı.
Burs programlarıyla Türkiye’de yüksek kalitede eğitim alan Afrikalı öğrenci sayısının da kendileri için bir gurur kaynağı olduğunu lisana getiren Altun, “Son yirmi yılda bu alanda yapılan eşi gibisi olmayan yatırımlarımızın, kültürel bağlarımızın ve karşılıklı anlayışın sarsılmaz temellerini oluşturmaya başladığına inanıyoruz. Önümüzdeki on yıllar boyunca da ortak geleceğimizi inşa etmek için her vakit eğitim ve kültür angajmanını güçlendirme uğraşında olacağız.” tabirlerini kullandı.
“Türkiye’nin bölgeye insani yardım ve kalkınma takviyeleri rekor kırdı”
Son yirmi yılda Türkiye’nin bölgeye yaptığı insani yardım ve kalkınma dayanaklarının de rekor kırdığını belirten Altun, insani yardımlarının büyük bir kısmının Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları tarafınca çeşitli kampanyalarla sağlandığını hatırlattı.
Kovid-19 salgını sırasında, birfazlaca ülke ticaret pürüzleri ve ihracat yasakları uygularken, Türkiye’nin şahsi gözetici ekipman, maske ve ilaç içeren büyük tıbbi yardımlar sağladığını aktaran Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkovac aşısının rastgele bir kısıtlama olmaksızın tüm ülkelere sağlanacağını duyurmuş ve Afrika ülkelerine 15 milyondan fazla aşı kelamı vermiştir.
Türkiye olarak, insani ve tıbbi yardımları da kalkınma takviyelerini de hiç bir siyasi ve ekonomik kaideye bağlı olmaksızın gerçekleştiriyoruz.” dedi.
Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Senegal, Gine-Bissau ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne ziyaretleri vesilesiyle son yirmi yıldır verdiğimiz bildirisi bir dahalemek istiyoruz: Afrika ile ortak bir geleceği paylaşıyoruz. Afrika ülkelerini, dış aktörlerin yalnızca kendi çıkarlarına öncelik vererek tasarladıkları global siyasetlerin pasif alıcıları olarak değil, global sıkıntıların tahlilinde iş birlikleri hayati derecede değerli paydaşlar olarak görüyoruz. Afrika ülkelerinin global tahliller üretme kabiliyetlerine hürmetle yaklaşıyoruz.” görüşüne yer verdi.
İrtibat Lideri Altun, Türkiye ile Afrika içindeki dayanışma, iş birliği ve eş güdümün hem halklar, tıpkı vakitte dünya için kalkınma, barış, istikrar ve refah yolundaki en kıymetli öge olduğunu kelamlarına ekledi.
Hibya Haber Ajansı
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Altun:
“Hem ikili tıpkı vakitte bölgesel manada, Afrika’daki dostlarımızla sürdürülebilir stratejik ilgiler kurmak istiyoruz. Türkiye bölgesinde istikrar sağlayıcı bir güç olarak barış ve güvenliğe katkıda bulunmaya her vakit hazırdır.”
“Afrika’daki ortaklarımızla diyaloğumuzu güçlendirirken, bölgedeki uyuşmazlıklarla ilgili orta buluculuk çalışmalarını da destekleme isteğindeyiz.”
Afrika’nın son yirmi yılda Türk kamuoyunda en çok gündeme gelen bölgelerden biri olduğuna işaret eden Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kıta ülkeleriyle alakalara her vakit özel bir ehemmiyet atfettiğini, bu perspektifle Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle bugüne kadar birfazlaca ekonomik ve siyasi mutabakat imzaladığını belirtti.
Türk kamu, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları tarafınca da kıtada epeyce sayıda proje hayata geçirildiğini anımsatan Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi de Afrika ile bağlantılar kelam konusu olduğunda ön saflarda yer almış ve hatta Afrika’ya yaptığı ilham verici seyahatler hakkında bir kitap yayınlamıştır. Eylül ayında BM Genel Heyeti sırasında New York’ta açılan Türk Evi’nde mesken sahipliği yapılan birinci etkinliklerden biri Afrika Günü olmuştur. Kısa bir süre daha sonra ise 3. Türkiye-Afrika İştirak Doruğu İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Afrika’daki Türk büyükelçilik ve kurumların sayısı daima artmakta, Türk halkının Afrika’ya yönelik derin ilgisi devam etmektedir. Kelam konusu bütün bu faaliyetler, ortak bir mukadderatı paylaştığımıza inandığımız kıtanın geleceğine kuvvetli taahhüdümüz doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. ” dedi.
“Kıtadaki potansiyel ve dinamizmin farkındayız”
Türk hükümetinin, iş insanlarının ve kamuoyunun kıtadaki potansiyel ve dinamizmin farkında olduğunu vurgulayan Altun, Afrika’nın global sıkıntılarda giderek daha da kıymetli hale gelen rolünün, tüm dünyada yalnızca son vakit içinderda ele alınmaya başlandığını tabir etti.
Altun, “Ancak biz Afrika’nın yükselen gücünü yıllardır takdir etmekteyiz ve kıta genelinde istikrarlı bir biçimde yatırımlar yapmaktayız. Süratle değişen dünyada Afrika’nın stratejik ehemmiyeti, büyük oyuncular içindeki güç istikrarını bozacak seviyede artmıştır. Afrika süratle, değişmekte olan memleketler arası sistemin jeopolitik ve jeoekonomik sıfır noktası haline gelmektedir.” görüşüne yer verdi.
Dünyada yükselen bir güç olan Türkiye’nin öbür bölge ve ülkelerle verimli ve kalıcı paydaşlıklar kurmayı öncelediğini anlatan Altun, yükselen güçlerle kurulan münasebetlerin, bölgesel ve global meselelere tahlil bulmanın anahtarı olacağını kaydetti.
Altun, jeopolitik rekabetler, bölgesel çatışmalar ve ticaret savaşlarının büyük güçlerin gündemini işgal ettiği bir periyotta, yükselen ekonomik ve politik güçlerin, dünya genelindeki zorluklara tahlil olabilecek sağlıklı iş birlikleri geliştirebileceğine dikkati çekti.
Kovid-19 salgını ve iklim krizi de dahil olmak üzere yakın tarihindeki global krizlerin, ülkeler içinde yakın iş birliği kurmanın kritik bir kıymete sahip olduğunu gösterdiğine işaret eden Altun, global acil durumların yanı sıra Türkiye’nin kıtaya yönelik siyasetinin tarihi alakalara de dayandığını belirtti.
“Afrika’da kazan-kazan temeline dayanan iştirakler kurmayı hedefliyoruz”
Türk halkının bu münasebetleri canlandırmak ve kıta ülkeleriyle kuvvetli iştirakler kurmak istediğinin altını çizen Altun, kelam konusu ilgileri fazlaca boyutlu olarak inşa etmeyi amaçladıklarını bildirdi. Altun, şunları kaydetti:
“Hem ikili tıpkı vakitte bölgesel manada, Afrika’daki dostlarımızla sürdürülebilir stratejik münasebetler kurmak istiyoruz. Türkiye bölgesinde istikrar sağlayıcı bir güç olarak barış ve güvenliğe katkıda bulunmaya her vakit hazırdır. Afrika’daki ortaklarımızla diyaloğumuzu güçlendirirken, bölgedeki uyuşmazlıklarla ilgili orta buluculuk çalışmalarını da destekleme isteğindeyiz. Cumhurbaşkanımızın çeşitli vesilelerle belirttiği üzere, Türkiye, Afrika’da kazan-kazan temeline dayanan iştirakler kurmayı hedeflemektedir. Ekonomik ilgilerimizde de durum böyledir. Kıtayla olan toplam ticaret hacmimiz 25 milyar doları, Türk şirketlerinin taahhüt ettiği toplam proje hacmi de 75 milyar doları aşmıştır. Bölge ülkelerine sık sık yaptığımız ziyaretlerde, ikili ve epeyce taraflı ticaret mutabakatları gerçekleştirerek ticaret hacmini artırmaya çalıştık. Afrika Birliği ve bölge ülkeleriyle birlikte, ülkelerimizde istikrarlı ve dengeli bir ekonomik kalkınma sağlama dileğindeyiz. Son iştirak doruğunda hem Türkiye tıpkı vakitte Afrika Birliği üyeleri, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşma konusundaki kararlılıklarının altını çizmiştir.”
Afrika’daki ortaklar ve kardeş ülke halklarıyla bağları güçlendirmenin ehemmiyetinin şuurunda olduklarını belirten Altun, artan uçuş sayısı, kültürel değişim programları, eğitim mutabakatları ve kamu diplomasisi ile Türkiye ve dost Afrika halkları içinde anlayış, samimiyet ve etkileşim tesis etme gayretinde olduklarını vurguladı.
Burs programlarıyla Türkiye’de yüksek kalitede eğitim alan Afrikalı öğrenci sayısının da kendileri için bir gurur kaynağı olduğunu lisana getiren Altun, “Son yirmi yılda bu alanda yapılan eşi gibisi olmayan yatırımlarımızın, kültürel bağlarımızın ve karşılıklı anlayışın sarsılmaz temellerini oluşturmaya başladığına inanıyoruz. Önümüzdeki on yıllar boyunca da ortak geleceğimizi inşa etmek için her vakit eğitim ve kültür angajmanını güçlendirme uğraşında olacağız.” tabirlerini kullandı.
“Türkiye’nin bölgeye insani yardım ve kalkınma takviyeleri rekor kırdı”
Son yirmi yılda Türkiye’nin bölgeye yaptığı insani yardım ve kalkınma dayanaklarının de rekor kırdığını belirten Altun, insani yardımlarının büyük bir kısmının Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları tarafınca çeşitli kampanyalarla sağlandığını hatırlattı.
Kovid-19 salgını sırasında, birfazlaca ülke ticaret pürüzleri ve ihracat yasakları uygularken, Türkiye’nin şahsi gözetici ekipman, maske ve ilaç içeren büyük tıbbi yardımlar sağladığını aktaran Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkovac aşısının rastgele bir kısıtlama olmaksızın tüm ülkelere sağlanacağını duyurmuş ve Afrika ülkelerine 15 milyondan fazla aşı kelamı vermiştir.
Türkiye olarak, insani ve tıbbi yardımları da kalkınma takviyelerini de hiç bir siyasi ve ekonomik kaideye bağlı olmaksızın gerçekleştiriyoruz.” dedi.
Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Senegal, Gine-Bissau ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne ziyaretleri vesilesiyle son yirmi yıldır verdiğimiz bildirisi bir dahalemek istiyoruz: Afrika ile ortak bir geleceği paylaşıyoruz. Afrika ülkelerini, dış aktörlerin yalnızca kendi çıkarlarına öncelik vererek tasarladıkları global siyasetlerin pasif alıcıları olarak değil, global sıkıntıların tahlilinde iş birlikleri hayati derecede değerli paydaşlar olarak görüyoruz. Afrika ülkelerinin global tahliller üretme kabiliyetlerine hürmetle yaklaşıyoruz.” görüşüne yer verdi.
İrtibat Lideri Altun, Türkiye ile Afrika içindeki dayanışma, iş birliği ve eş güdümün hem halklar, tıpkı vakitte dünya için kalkınma, barış, istikrar ve refah yolundaki en kıymetli öge olduğunu kelamlarına ekledi.
Hibya Haber Ajansı