Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER, ’17 Ağustos Marmara Depremi’nin 22. yıl dönümü niçiniyle bir açıklama yaptı. Binaların su yalıtımı ile korunmasının depremin yıkıcı tesirine karşı hayati ehemmiyet taşıdığını belirten İZODER İdare Şurası Lideri Emrullah Eruslu, “Ülkemizde su yalıtımına sahip binaların oranının toplam yapı stokuna göre düşük olmasından dolayı mevcut binaların zelzeleye dayanıklılığı konusunda tasa duyuyoruz. İnançlı ve sağlıklı binalara sahip olmak için kentsel dönüşüm sürecini âlâ kıymetlendirmemiz gerekiyor“ dedi.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 22 yıl geçmesine karşın, yapıların zelzeleye karşı hâlâ hazırlıklı olmadığına dikkat çeken İZODER İdare Heyeti Lideri Emrullah Eruslu, “Marmara Sarsıntısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir defa daha rahmetle anıyoruz. Ülke olarak zelzeleyle yaşamayı öğrenmeli, inançlı yapılaşma şuuruyla hareket etmeliyiz. Ülke genelinde milyonlarca konutta hala binaların taşıma gücünü müdafaaya yönelik yapılması gereken su yalıtımı bulunmuyor. Bugün su yalıtımı ile donatılmış inançlı ve nitelikli binaların inşa edilmesinde kentsel dönüşümü bir fırsat olarak kıymetlendirilmesi fazlaca önemli” diye konuştu.
Korozyona uğrayan bir binanın donatı taşıma gücünün 5 yılda yüzde 50’sini, 15 yılda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybedebildiğini belirten Emrullah Eruslu şunları söylemiş oldu: “Betonarme yapı sistemlerinin en epey etkilendikleri noktalardan biri suya karşı hassasiyetleridir. Yapılarımıza suyun nüfuz etmesi durumunda, taşıyıcı elemanlarda bulunan demir donatılar korozyona maruz kalarak paslanıyor ve binalarımızın ömrü ve dayanıklılığı azalıyor. ötürüsıyla binalarımızın taşıma gücünü su yalıtımıyla müdafaa altına almamız büyük ehemmiyet taşıyor.
Türkiye’de mevcut bina stokunun yüzde 80’e yakını 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ndilk evvel, yüzde 20’yi aşkını ise 2000-2020 ortası inşa edilmiş durumda. Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2018’den itibaren inşa edilen ve mecburî olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun yalnızca yüzde 1.5’ini oluşturuyor. Toplam 9.8 milyon bina, 28.6 milyon konutun bulunduğu ülkemizde bu oranlar, bugün inançlı bina sayısı konusunda maalesef istediğimiz noktada olmadığımızı gösteriyor. Önümüzdeki süreci düzgün değerlendirip, su yalıtımını kaliteli materyal ve uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek, her zelzele daha sonrasında yaşadığımız üzücü durumların önüne geçebiliriz.
Türkiye’de inşaat bölümünde büyük bir eksikliği gidererek binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca, İZODER’in de dayanak ve teşebbüsleriyle mevzuattaki eksikleri gidermek üzere hazırlandı. Yeni yönetmelikle, su yalıtımının yeni binalarda uygulanması mecburî hale getirildi. Yeni yapılan binalarda bu yönetmelikte öngörülen temellere uyulmadığının tespit edilmesi halinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma müsaade dokümanı verilmiyor.
‘Su Yalıtım Yönetmeliği Kılavuzu’nu kullanıma sunduk
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 22 yıl geçmesine karşın, yapıların zelzeleye karşı hâlâ hazırlıklı olmadığına dikkat çeken İZODER İdare Heyeti Lideri Emrullah Eruslu, “Marmara Sarsıntısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir defa daha rahmetle anıyoruz. Ülke olarak zelzeleyle yaşamayı öğrenmeli, inançlı yapılaşma şuuruyla hareket etmeliyiz. Ülke genelinde milyonlarca konutta hala binaların taşıma gücünü müdafaaya yönelik yapılması gereken su yalıtımı bulunmuyor. Bugün su yalıtımı ile donatılmış inançlı ve nitelikli binaların inşa edilmesinde kentsel dönüşümü bir fırsat olarak kıymetlendirilmesi fazlaca önemli” diye konuştu.
Korozyona uğrayan bir binanın donatı taşıma gücünün 5 yılda yüzde 50’sini, 15 yılda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybedebildiğini belirten Emrullah Eruslu şunları söylemiş oldu: “Betonarme yapı sistemlerinin en epey etkilendikleri noktalardan biri suya karşı hassasiyetleridir. Yapılarımıza suyun nüfuz etmesi durumunda, taşıyıcı elemanlarda bulunan demir donatılar korozyona maruz kalarak paslanıyor ve binalarımızın ömrü ve dayanıklılığı azalıyor. ötürüsıyla binalarımızın taşıma gücünü su yalıtımıyla müdafaa altına almamız büyük ehemmiyet taşıyor.
Türkiye’de mevcut bina stokunun yüzde 80’e yakını 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ndilk evvel, yüzde 20’yi aşkını ise 2000-2020 ortası inşa edilmiş durumda. Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2018’den itibaren inşa edilen ve mecburî olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun yalnızca yüzde 1.5’ini oluşturuyor. Toplam 9.8 milyon bina, 28.6 milyon konutun bulunduğu ülkemizde bu oranlar, bugün inançlı bina sayısı konusunda maalesef istediğimiz noktada olmadığımızı gösteriyor. Önümüzdeki süreci düzgün değerlendirip, su yalıtımını kaliteli materyal ve uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek, her zelzele daha sonrasında yaşadığımız üzücü durumların önüne geçebiliriz.
Türkiye’de inşaat bölümünde büyük bir eksikliği gidererek binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca, İZODER’in de dayanak ve teşebbüsleriyle mevzuattaki eksikleri gidermek üzere hazırlandı. Yeni yönetmelikle, su yalıtımının yeni binalarda uygulanması mecburî hale getirildi. Yeni yapılan binalarda bu yönetmelikte öngörülen temellere uyulmadığının tespit edilmesi halinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma müsaade dokümanı verilmiyor.
‘Su Yalıtım Yönetmeliği Kılavuzu’nu kullanıma sunduk
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı