Kolektivist Ne Demek Tdk ?

KraLaz

Active member
Katılım
25 Eyl 2020
Mesajlar
1,132
Puanları
36
Kolektivist Nedir? TDK'ye Göre Tanımı ve Anlamı

Kolektivist, kelime olarak "kolektivizm" anlayışına bağlı olan veya bu anlayışı savunan kişiyi ifade eder. Kolektivizm, bireylerin toplumsal amaçlar doğrultusunda bir araya gelerek işbirliği yapmalarını savunan bir düşünce biçimidir. Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından yapılan tanıma göre, kolektivist; topluluğun, grubun ya da toplumun çıkarlarını, bireysel çıkarların önünde tutan, bu görüşe sahip olan kişiyi tanımlar. Kolektivist düşünce, bireyin özgürlüğü ve haklarının, toplumun yararına en uygun şekilde işbirliği ve dayanışma içinde olduğunda gerçekleşeceği fikrine dayanır.

Kolektivizmin bir sonucu olarak, kolektivist kişiler genellikle toplumun ya da grubun ortak çıkarlarına öncelik verir, bireysel çıkarları ise ikinci plana atar. Bu düşünce tarzı, genellikle sosyalist, komünist ya da benzeri ideolojilerle ilişkilendirilse de, daha geniş bir anlamda toplumsal dayanışma ve ortaklık anlayışını ifade eder.

Kolektivist Düşüncenin Temel Özellikleri

Kolektivist düşünce, bireysel özgürlükten çok, toplumsal ve grup çıkarlarını savunur. Bu düşünceye sahip bireyler, toplumsal eşitlik ve adaletin sağlanması için ortaklık ve dayanışmayı önemli görürler. Kolektivizm, bireylerin değil, toplumun ya da grubun çıkarlarının ön planda tutulması gerektiğini savunur. Bu bakış açısına sahip olan kişiler, bireysel hakların, toplumsal fayda için sınırlanabileceğini kabul edebilirler.

Kolektivist düşüncenin en belirgin özelliği, bireysel sorumluluklardan çok, kolektif sorumlulukların ön plana çıkmasıdır. İnsanlar, kolektivist bir perspektiften bakıldığında, toplumsal çıkarların daha geniş bir öneme sahip olduğuna inanırlar ve bireysel çabalar bu amaçlara hizmet etmelidir.

Kolektivist Düşüncenin Tarihsel Gelişimi

Kolektivizm, tarihsel olarak, özellikle 19. yüzyılda endüstriyel devrim sonrası toplumsal yapılar arasında daha belirgin hale gelmiştir. Sanayi devrimi ile birlikte ortaya çıkan sınıf farklılıkları ve toplumsal eşitsizlikler, kolektivist düşünceyi güçlendirmiştir. Bu dönemde, bireylerin ve işçilerin hakları konusunda daha fazla toplumsal bilinçlenme yaşanmış ve kollektivist hareketler çeşitli ideolojilerde yer bulmuştur.

Kolektivizmin en belirgin ve yaygın şekilde benimsendiği ideolojilerden biri sosyalizmdir. Sosyalizm, toplumdaki bireyler arasındaki eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı ve tüm bireylerin eşit haklara sahip olmasını savunur. Bu, kolektivist bir yaklaşımı benimser çünkü bireylerin değil, toplumun genelinin çıkarları gözetilir.

Kolektivizmin, komünizmde de önemli bir yeri vardır. Komünizm, üretim araçlarının toplum tarafından ortaklaşa sahip olunması gerektiğini savunur ve bu perspektiften bakıldığında kolektivizm, bireysel mülkiyetin yerine ortak mülkiyeti önerir.

Kolektivist Düşünceyi Benimseyen Kişilerin Karakteristik Özellikleri

Kolektivist düşünceyi benimseyen kişiler, genellikle toplumcu, yardımsever ve dayanışmacıdır. Bireysel çıkarları ön plana çıkarmaktan çok, toplumu ve diğer insanları düşünerek hareket ederler. Kolektivist bir kişi, toplumsal sorunlar karşısında bireysel olarak değil, grup olarak çözüm aramayı tercih eder.

Kolektivist kişiler, daha geniş bir toplumun ya da insan grubunun faydasını gözeterek, başkalarıyla işbirliği yapmayı ve toplumsal projelere katılmayı önemserler. Bu kişiler, genellikle çevre, eşitlik, adalet ve dayanışma gibi değerleri savunur ve bu değerler doğrultusunda toplumların daha iyi bir hale gelmesi için çaba gösterirler.

Kolektivist Düşüncenin Toplumda Yeri

Kolektivist düşünce, toplumda önemli bir rol oynamıştır ve hala önemli bir yere sahiptir. Toplumların gelişimi, sosyal adaletin sağlanması ve eşitlik gibi konular, kolektivist perspektiften bakıldığında daha fazla önem kazanır. Kolektivist düşünce, bireysel çıkarlardan çok, toplumun genel çıkarlarını gözetir. Bu nedenle, kolektivist bir toplumda, eşitlik ve adalet ön planda tutulur.

Özellikle, sosyal devlet anlayışları ve refah devletleri, kolektivist düşünceye dayalı yapılanmalardır. Bu sistemlerde, toplumun tüm bireylerine eşit fırsatlar sunulması amaçlanır ve sosyal güvenlik sistemleri aracılığıyla toplumun daha zayıf kesimlerine destek verilir.

Kolektivizm ile Bireycilik Arasındaki Farklar

Kolektivizm ve bireycilik, birbirine zıt iki düşünce tarzıdır. Bireycilik, bireysel özgürlükleri ve hakları savunur, her bireyin kendi çıkarlarını en iyi şekilde takip etmesini öngörür. Kolektivizm ise bireysel çıkarların, toplumsal faydaya hizmet etmesi gerektiğini savunur.

Bireycilikte, bireylerin özgürlüğü ve bağımsızlığı, toplumdan ya da devletten bağımsız bir şekilde ön planda tutulur. Kolektivist düşüncede ise, bireyler, toplumun çıkarlarına hizmet etmek üzere bir araya gelirler ve toplumun refahı için çabalarını birleştirirler. Bu iki düşünce tarzı, toplumsal yapıları ve bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerini farklı şekillerde tanımlar.

Kolektivist Düşüncenin Günümüzdeki Yeri

Günümüzde kolektivist düşünce, özellikle sosyal adalet, eşitlik ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konular etrafında şekillenmeye devam etmektedir. Kolektivist bakış açısı, toplumsal sorunların çözülmesinde toplu hareketlerin ve işbirliklerinin önemine dikkat çeker. Küresel sorunlar, çevre kirliliği, sosyal eşitsizlikler gibi konularda kolektivist düşünce, daha fazla işbirliği ve toplumsal dayanışma gerekliliğini vurgular.

Aynı zamanda, kolektivist düşünce modern toplumlardaki sosyal politika ve ekonomi politikalarıyla da ilişkili bir yer tutar. Refah devletleri ve sosyal devlet uygulamaları, kolektivist bir yaklaşımla şekillenen toplumsal yapılardır.

Sonuç: Kolektivizm ve Geleceği

Kolektivizm, toplumsal dayanışma ve ortak iyilik anlayışını benimseyen bir düşünce biçimi olarak günümüzün önemli meselelerine çözüm önerileri sunmaya devam etmektedir. Hem toplumsal eşitlik hem de çevresel sürdürülebilirlik gibi alanlarda kolektivist düşünceler, bireysel çıkarların ötesinde daha geniş bir toplumsal ve gezegenler arası fayda sağlamayı amaçlar. Kolektivist düşüncenin, gelecekteki toplumsal yapılar ve politikalar üzerindeki etkisi büyük olmuştur ve olacağı da şüphe götürmez.
 
Üst