Geçen yıl ömrünü kaybeden efsane futbolcu Diego Armando Maradona hakkında, 16 yaşındaki Kübalı bir kıza yönelik taciz, cinsel istismar ve azap yaptığı biçiminde savlar ortaya atıldı.
Dünya futboluna damga vurmuş isimlerden Diego Armando Maradona, hayatı boyunca saha içi yetenekleri ile bir arada saha dışı olayları ile de isminden kelam ettiren bir isim olmuştu. Geçen yıl Kasım ayında hayata gözlerini yuman Maradona hakkında Mavys Alvarez’in 20 yıl daha sonra ortaya attığı savlar, spor dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Kübalı Mavys Alvarez, efsane futbolcu tarafınca alıkoyulduğunu ve cinsel istismara uğradığını tez etti. Bu niçinle mahkemeye başvuran Mavys Alvarez, Maradona’nın kendisini uyuşturucuya alıştırdığını, cinsel istismarda bulunduğu ve estetik ameliyat yapmaya zorladığını da söylemiş oldu. America TeVe’ye konuşan Mavys Alvarez, o periyot 16 yaşında olduğunu, ailesinin kendisini uyardığını lakin genç olduğu için ailesinin kelamlarına kulak asmadığını belirtti.
Arjantin Savcılık Ofisi tarafında yürütülen ‘Arjantin’deki İnsan Kaçakçılığı ve İstismar’ davasına sanık olarak başvuran Mavys Alvarez’in suçlamaları Güney Amerika’da büyük ses getirdi. Mavys Alvarez’in konuşmak için niye 20 yıl beklediği sorgulanırken, Alvarez’in avukatı Gaston Marano durumu “Mavys Alvarez, Fidel Castro ve Maradona’dan korktuğu için bu vakte kadar konuşamadı. Bu niçinle konuşmak için ikisinin de ölmesini bekledi” formunda deklare etti.
“Beni uyuşturucuya alıştırdı”
Mavys Alvarez, 2000 yılında, Maradona 40 yaşındayken, kendisi ile Küba’ya uyuşturucu tedavisi için geldiği devirde tanıştığını tabir etti. Maradona’nın kendisini uyuşturucuya alıştırdığını ve o periyodun Küba Devlet Lideri Fidel Castro ile tanıştırdığını belirten Mavys Alvarez, yaşadığını tez ettiği olayları şöyleki anlattı:
“Maradona, beni çabucak hemen 16 yaşımdayken uyuşturucuya alıştırdı. Bu benim ömrümde yaptığım en büyük küsurdu. Maradona’nın otel odasına gdolayıldüğümde ömrümde birinci defa bir otele girmiştim. O devirde Kübalıların otellere girmeleri yasaktı. Bu niçinle İtalyan üzere davrandım. Otel odasının kapısında beni Maradona’nın menajeri Guillermo Cóppola karşıladı. Duştan yeni çıkmıştı ve üzerinde havludan öteki bir şey yoktu. Çok korkmuştum. Lakin bir kaç dakika daha sonra Maradona geldi.
Daima konuşarak beni rahatlatmaya çalıştı. Ondan hoşlanmıştım. Hiç rahatsız edecek bir harekette bulunmadı. Sonraki akşam beni ailesi ile bir arada yemek yemeye davet etti. daha sonra görüşmeye başladık. Uyuşturucu tedavisi için kaldığı rehabilitasyon merkezine beni de götürdü. Maradona ile hayat çılgıncaydı. Partiler, gece kulüpleri… Beni dışarıda yemek yemeye gdolayırdü.
Lakin ailem bu durumdan hiç hoşnut değildi. Beni hayli uyardılar. Fakat o yaşlarda biraz asi oluyorsunuz. Ben de öyleydim. Bu niçinle ailemi dinlemedim.
Ben çabucak hemen daha 16 yaşındayken Maradona beni uyuşturucu ile tanıştırdı. Daima uyuşturucu kullanmam konusunda ısrar ediyordu. Kendisini yalnız hissediyordu. Ben de onu mutlu etmek için uyuşturucu kullanmayı denedim. Bu hayatımın en büyük kusuruydu.
çabucak sonrasında uyuşturucudan kurtulmak için fazlaca uğraştım. Halüsinasyonlar görüyordum. Bir defasında bedenimdeki sıvı kaybı niçiniyle hastaneye bile kaldırıldım. Yataktan tuvalete gitmek için bile kalkamıyordum. Uyuşturucudan kurtulmaya çalışıyordum lakin başaramıyordum. O yaşta uyuşturucu ile çaba etmek için bu kere de alkole sığındım.
Uzun yıllar boyunca kendimden utanç duydum. 16 yaşımda bu biçimde bir ortamın ortasında bulmuştum kendimi. Ben yalnızca küçük bir kızdım. Maradona ise güçlü bir yabancıydı. Ona karşı koyamadım. Onun yanında olmak biz o devir bir ayrıcalık üzere hissettiriyordu.
O periyotta Kübalıların yurt dışına çıkışları yasaktı. Lakin Fidel Castro, ben 17 yaşındayken, Maradona yardımıyla bana yurt dışına çıkış müsaadesi verdi. Bu sayede 2001 yılında Maradona’nın jübile maçını izlemek için La Bombonera Stadyumu’na gidebildim.
Bir öbür sefer de Maradona’nın ayarladığı bir estetik cerrah ile randevum niçiniyle Arjantin’e gittim. Beni göğüslerimi büyütmeye zorladı. Yalnızca 20 günlüğüne Buenos Aires’e gitmiştim. Lakin bu müddet 2.5 ay sürdü. Beni zorla otel odasında tuttu. Dışarı yalnız çıkmam yasaktı.”
Dünya futboluna damga vurmuş isimlerden Diego Armando Maradona, hayatı boyunca saha içi yetenekleri ile bir arada saha dışı olayları ile de isminden kelam ettiren bir isim olmuştu. Geçen yıl Kasım ayında hayata gözlerini yuman Maradona hakkında Mavys Alvarez’in 20 yıl daha sonra ortaya attığı savlar, spor dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Kübalı Mavys Alvarez, efsane futbolcu tarafınca alıkoyulduğunu ve cinsel istismara uğradığını tez etti. Bu niçinle mahkemeye başvuran Mavys Alvarez, Maradona’nın kendisini uyuşturucuya alıştırdığını, cinsel istismarda bulunduğu ve estetik ameliyat yapmaya zorladığını da söylemiş oldu. America TeVe’ye konuşan Mavys Alvarez, o periyot 16 yaşında olduğunu, ailesinin kendisini uyardığını lakin genç olduğu için ailesinin kelamlarına kulak asmadığını belirtti.
Arjantin Savcılık Ofisi tarafında yürütülen ‘Arjantin’deki İnsan Kaçakçılığı ve İstismar’ davasına sanık olarak başvuran Mavys Alvarez’in suçlamaları Güney Amerika’da büyük ses getirdi. Mavys Alvarez’in konuşmak için niye 20 yıl beklediği sorgulanırken, Alvarez’in avukatı Gaston Marano durumu “Mavys Alvarez, Fidel Castro ve Maradona’dan korktuğu için bu vakte kadar konuşamadı. Bu niçinle konuşmak için ikisinin de ölmesini bekledi” formunda deklare etti.
“Beni uyuşturucuya alıştırdı”
Mavys Alvarez, 2000 yılında, Maradona 40 yaşındayken, kendisi ile Küba’ya uyuşturucu tedavisi için geldiği devirde tanıştığını tabir etti. Maradona’nın kendisini uyuşturucuya alıştırdığını ve o periyodun Küba Devlet Lideri Fidel Castro ile tanıştırdığını belirten Mavys Alvarez, yaşadığını tez ettiği olayları şöyleki anlattı:
“Maradona, beni çabucak hemen 16 yaşımdayken uyuşturucuya alıştırdı. Bu benim ömrümde yaptığım en büyük küsurdu. Maradona’nın otel odasına gdolayıldüğümde ömrümde birinci defa bir otele girmiştim. O devirde Kübalıların otellere girmeleri yasaktı. Bu niçinle İtalyan üzere davrandım. Otel odasının kapısında beni Maradona’nın menajeri Guillermo Cóppola karşıladı. Duştan yeni çıkmıştı ve üzerinde havludan öteki bir şey yoktu. Çok korkmuştum. Lakin bir kaç dakika daha sonra Maradona geldi.
Daima konuşarak beni rahatlatmaya çalıştı. Ondan hoşlanmıştım. Hiç rahatsız edecek bir harekette bulunmadı. Sonraki akşam beni ailesi ile bir arada yemek yemeye davet etti. daha sonra görüşmeye başladık. Uyuşturucu tedavisi için kaldığı rehabilitasyon merkezine beni de götürdü. Maradona ile hayat çılgıncaydı. Partiler, gece kulüpleri… Beni dışarıda yemek yemeye gdolayırdü.
Lakin ailem bu durumdan hiç hoşnut değildi. Beni hayli uyardılar. Fakat o yaşlarda biraz asi oluyorsunuz. Ben de öyleydim. Bu niçinle ailemi dinlemedim.
Ben çabucak hemen daha 16 yaşındayken Maradona beni uyuşturucu ile tanıştırdı. Daima uyuşturucu kullanmam konusunda ısrar ediyordu. Kendisini yalnız hissediyordu. Ben de onu mutlu etmek için uyuşturucu kullanmayı denedim. Bu hayatımın en büyük kusuruydu.
çabucak sonrasında uyuşturucudan kurtulmak için fazlaca uğraştım. Halüsinasyonlar görüyordum. Bir defasında bedenimdeki sıvı kaybı niçiniyle hastaneye bile kaldırıldım. Yataktan tuvalete gitmek için bile kalkamıyordum. Uyuşturucudan kurtulmaya çalışıyordum lakin başaramıyordum. O yaşta uyuşturucu ile çaba etmek için bu kere de alkole sığındım.
Uzun yıllar boyunca kendimden utanç duydum. 16 yaşımda bu biçimde bir ortamın ortasında bulmuştum kendimi. Ben yalnızca küçük bir kızdım. Maradona ise güçlü bir yabancıydı. Ona karşı koyamadım. Onun yanında olmak biz o devir bir ayrıcalık üzere hissettiriyordu.
O periyotta Kübalıların yurt dışına çıkışları yasaktı. Lakin Fidel Castro, ben 17 yaşındayken, Maradona yardımıyla bana yurt dışına çıkış müsaadesi verdi. Bu sayede 2001 yılında Maradona’nın jübile maçını izlemek için La Bombonera Stadyumu’na gidebildim.
Bir öbür sefer de Maradona’nın ayarladığı bir estetik cerrah ile randevum niçiniyle Arjantin’e gittim. Beni göğüslerimi büyütmeye zorladı. Yalnızca 20 günlüğüne Buenos Aires’e gitmiştim. Lakin bu müddet 2.5 ay sürdü. Beni zorla otel odasında tuttu. Dışarı yalnız çıkmam yasaktı.”