Akıllı konut teknolojilerinden uygun fiyatlı elektrikli araçlara, dijital ağaç dikme teşebbüslerine kadar global araştırma ve geliştirme takımları, tüketicilerin daha sürdürülebilir ve toplumsal açıdan faydalı seçimler yapmasına yardımcı olan eserler ve süreçler oluşturmak için çalışıyor. Bu doğrultuda, PETRONAS da daha uygun ve etraf odaklı bir gelecek için çabada her insanın üzerine düşeni yapması ve günlük hayatlarını bu gayeye ulaşmak üzere uyarlaması gerektiğini vurguluyor. Bunun yalnızca devletlerin ve büyük kurumların elinde olan bir şey olarak görülmemesi gerekiyor. Herkes bir arada çalışırsa net sıfır emisyonlu bir gelecek düşündüğümüzden daha yakın olabilir. Petronas, COVID-19 salgınıyla yaşamanın son iki yılda öğrettiği en kıymetli şeyin kişisel fedakarlıkların ve bilimsel ilerlemelerin dünya için birlikte fark yaratabildiğine vurgu yapıyor.
PETRONAS EMEA Pazarlama Yöneticisi James Mark hususa ait yaptığı açıklamada “2023’e baktığımızda, 2050’ye bir yıl daha yakın olduğumuzu ve global net sıfır amaçlarımıza ulaşmak için D-Day’e bir yıl daha yaklaştığımızı görüyoruz. Gezegenimizi gelecek jenerasyonlar için koruyabilmek ismine üzerimizdeki bu büyük baskıyı hissediyoruz. Bunun kararında işletmeler ve tüketiciler artık sürdürülebilir bir hayat sürerek etraf üstündeki tesirlerini azaltmanın, bu biçimdece toplum için daha yeterli bir gelecek sağlamanın ve olumlu toplumsal tesir yaratmanın yeni yollarını arıyorlar. PETRONAS Madeni Yağlar olarak bu noktada olaya sırf çevresel tesir bağlamında yaklaşmakla kalmayıp bununla birlikte sorumlu yönetişim prensipleri uygulayarak, insan haklarını koruyarak, çeşitliliği ve iştiraki teşvik ederek kendi 2050 amaçlarımıza ulaşmak için ek adımlar atıyor. Bu noktada şirket dünyayı daha yeşil bir yarına taşıyacak olan yükselen trendleri ve yenilikleri de takip ediyor.
PETRONAS EMEA Pazarlama Yöneticisi James Mark sürdürülebilirlik ismine önümüzdeki büyük trendleri ve fırsatları şu biçimde paylaşıyor:
1. Ormanlar iklim değişikliğiyle gayret ediyor ve olumlu toplumsal tesir yaratıyor
Bir ağaç yılda yaklaşık 25 kg CO₂ emerken karşılığında 177 kg oksijen üretiyor. Bu niçinle ağaç dikme seferberlikleri dünya genelindeki devletlerin net sıfır emisyon amaçlarının merkezi haline gelirken, Avrupa Birliği önümüzdeki sekiz yıl ortasında üç milyardan fazla ağaç dikmeyi hedefliyor. Bu yaz Avrupa’daki sıcak hava dalgası sayısız ülkede çölleşmeye niye oldu. Bu niçinle daha fazla ağaç dikmek sırf global sıcaklık artışını yavaşlatmakla kalmayacak, dünyanın dört bir köşesindeki mahallî topluluklar için sosyo ekonomik yararlar sunacak. Olumlu toplumsal tesirle kastettiğimiz bu. Ağaçlar yalnızca karbon salınımını azaltmakla kalmıyor, beraberinde besin güvenliği, ticaret, istihdam ve eğitim açısından da fırsatlar sunuyor.
Bu toplumsal projeler ister kurumsal fidan dikme programları aracılığıyla, ister bizim ismimize dikilecek ağaçlar için ödeme yapma yoluyla olsun, hepimize bir fark yaratma fırsatı sunuyor.
2. Elektrikli ve hibrit araçlar yollara hükmediyor
COVID ve yarı iletken çip derdinin vurduğu pazarda bile elektrikli ve hibrit araçlar, 6,4 milyonu aşan toplam global satışlarıyla rekor seviyesinde bir yıl geçirdi. Bu araçların tanınan hale gelmesi, kısmen akaryakıtlı ve dizel araçların satışına yönelik devletler tarafınca uygulamaya konulacak yeni yasakların hazırlığıyla ilgili olabilir. Lakin elektrikli araçların faydaları, emisyonların azalmasıyla hudutlu değil.
Elektrikli araçlara güç sağlamanın maliyeti daha yüksek motor verimlilikleri yardımıyla kilometre başına çoklukla fosil yakıtlı muadillerinden daha düşüktür. Çağdaş EV’lerin bakımı çoklukla daha ucuzdur, birçok meskende de şarj edilebilir ve hızlanma ve tork açısından akaryakıtlı araçlardan daha güzel performans gösterebilir. AB’de satın alma sırasında 5000 Euro’ya varan hibeler ve Londra’nın merkezine sürüşte sıfırlanan trafik sıkışıklığı fiyatı üzere teşvikler yardımıyla, Avrupa’da KONUT satışlarının 2025 yılına kadar akaryakıtla çalışan muadillerini geçmesini beklemek şaşırtan değil. Tüketiciler de bunun farkına varıyor. MESKEN yahut hibrit araçlara yatırım yaparak, günlük ömürlerinde düşük karbon emisyonuna sahip ulaşımı benimsiyor ve bu da çevreyi olumlu istikamette etkiliyor.
3. Araç sıvı teknolojileri değişiyor
Tüketiciler artık daha sürdürülebilir bir kanıya sahip olsa ve bunu gündelik alışkanlıklarının bir modülü haline getirse de işin odağını hala işletmeler oluşturuyor. İşletmeler tüketicilere örnek teşkil edecek ve sürdürülebilirliği daha mümkün kılacak çevreci eser ve hizmetler sunmak için çalışıyor. Biz de PETRONAS Madeni Yağlar olarak müşterilerimize, çevresel tesirlerini azaltmanın yeni yollarını sunmak için teknolojimizi daima geliştiriyoruz.
Sürdürülebilirliğin içten dışa gerçek bir gayret olması gerekiyor. Avrupa’da elektrikli araçların yükselişini ele alalım. Bu araçlar daha az karbon salınımı yaparken, sürtünme, aşınma ve termal idare üzerinde üstün denetim sunan, performans ve verimliliği en üst seviyeye taşıyan sıvı tahlillerine gereksinim duyuyor. PETRONAS iona serisi üzere yeni, gezegen dostu MESKEN sıvı tahlilleri, şoförlerin etraf için üzerlerine düşeni yapmalarını sağlayarak daha yeşil bir geleceğe gerçek seyahatlerini hızlandırmalarına yardımcı oluyor.
Bu eforlar yalnızca eserin kendisiyle değil, hem de ambalajlama ve tedarik zinciriyle de ilgili. Daha az plastik ve daha fazla geri dönüştürülebilir malzemeyi nasıl kullanabiliriz? Örneğin 2022 serisi PETRONAS Syntium eser ambalajında 15 daha az plastik gereç kullanırken, yeni hazırladığımız 20L’lik ambalajlarımız plastik kullanmasını 90’a kadar azaltacak. PETRONAS ayrıyeten yepyeni ambalajına kıyasla 92 daha az plastik kullanan, bu biçimdece plastik atıkları ve kirliliği değerli ölçüde azaltan yeni bir Kutu İçinde Torba tipi ambalajı da piyasaya sürdü.
4. Araştırma ve geliştirme daha çevreci oluyor
Dahili geliştirme eforlarına olan adanmışlık, markaların sürdürülebilirliklerini tedarik zinciri boyunca dönüştürmelerine yardımcı olur. Bu niçinle markalar inovasyona devam etmek ve başta sona daha düzgün şeyler yapmanın yollarını bulmak için Ar-Ge’ye yatırım yapmalıdır.
Biz PETRONAS Madeni Yağlar’da bunu nasıl yapıyoruz? 2018’den bu yana PETRONAS Madeni Yağlar olarak araştırma ve teknoloji (R&T) yatırımlarımızın 75’ini emisyonlarını azaltacak ve araç ömrünü artıracak eserlere yönlendiriyoruz. Bu yaklaşımımız 2050 yılına kadar net sıfır emisyon gayemizi destekliyor.
İtalya – Torino’daki PETRONAS Araştırma ve Teknoloji Merkezi’ndeki takımımız, elektrikli araç sıvılarının geliştirilmesine büyük yatırımlar yapıyor. KONUT motorları klasik motorlardan farklı çalışır. Bu niçinle özel gereksinimlerine odaklanacak uzman bir grup ve ekstra kaynak ayırarak performanslarını nasıl optimize edeceğimizi belirleyebiliriz. Bu beraberinde grubun otomotiv şirketleriyle işbirliği yapmasına ve üreticilerin gelişmiş, daha yeşil araçlar oluşturmasına yardımcı olmak için bulgularımızı paylaşmasına imkan tanıyor.
İşbirliğine dayalı çalışma biçimimiz ayrıyeten yeni, daha sürdürülebilir çalışma biçimlerine yol açıyor. Örneğin Torino Ar-Ge merkezinin kendisi artık bir güç sağlayıcısı haline geldi. Mekanik tezgahlarımızı, test sırasında ürettikleri fazladan enerjiyi ısı olarak atmak yerine geri kazanacak biçimde bir daha tasarladık. Bu güç merkezin geri kalanına güç sağlamak için bir daha dolaştırılırken, fazlalıklar lokal bir elektrik tedarikçisine gönderiliyor.
Bu tıp yenilikler, tüm bölümlerdeki işletmelerin verimliliklerini içeride ve dışarıda dönüştürmelerine yardımcı oluyor. PETRONAS Madeni Yağlar olarak önümüzde hâlâ uzun bir sürdürülebilirlik seyahati olduğunu biliyoruz. Teknik hünerlerimizi daha yeşil eserler ve olumlu, sorumlu uygulamalar ortaya koymak için bir daha düzenleyerek, gezegenimizin ve insanlarımızın korunmasına bedelli ve kalıcı bir katkı sağlayabiliriz.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
PETRONAS EMEA Pazarlama Yöneticisi James Mark hususa ait yaptığı açıklamada “2023’e baktığımızda, 2050’ye bir yıl daha yakın olduğumuzu ve global net sıfır amaçlarımıza ulaşmak için D-Day’e bir yıl daha yaklaştığımızı görüyoruz. Gezegenimizi gelecek jenerasyonlar için koruyabilmek ismine üzerimizdeki bu büyük baskıyı hissediyoruz. Bunun kararında işletmeler ve tüketiciler artık sürdürülebilir bir hayat sürerek etraf üstündeki tesirlerini azaltmanın, bu biçimdece toplum için daha yeterli bir gelecek sağlamanın ve olumlu toplumsal tesir yaratmanın yeni yollarını arıyorlar. PETRONAS Madeni Yağlar olarak bu noktada olaya sırf çevresel tesir bağlamında yaklaşmakla kalmayıp bununla birlikte sorumlu yönetişim prensipleri uygulayarak, insan haklarını koruyarak, çeşitliliği ve iştiraki teşvik ederek kendi 2050 amaçlarımıza ulaşmak için ek adımlar atıyor. Bu noktada şirket dünyayı daha yeşil bir yarına taşıyacak olan yükselen trendleri ve yenilikleri de takip ediyor.
PETRONAS EMEA Pazarlama Yöneticisi James Mark sürdürülebilirlik ismine önümüzdeki büyük trendleri ve fırsatları şu biçimde paylaşıyor:
1. Ormanlar iklim değişikliğiyle gayret ediyor ve olumlu toplumsal tesir yaratıyor
Bir ağaç yılda yaklaşık 25 kg CO₂ emerken karşılığında 177 kg oksijen üretiyor. Bu niçinle ağaç dikme seferberlikleri dünya genelindeki devletlerin net sıfır emisyon amaçlarının merkezi haline gelirken, Avrupa Birliği önümüzdeki sekiz yıl ortasında üç milyardan fazla ağaç dikmeyi hedefliyor. Bu yaz Avrupa’daki sıcak hava dalgası sayısız ülkede çölleşmeye niye oldu. Bu niçinle daha fazla ağaç dikmek sırf global sıcaklık artışını yavaşlatmakla kalmayacak, dünyanın dört bir köşesindeki mahallî topluluklar için sosyo ekonomik yararlar sunacak. Olumlu toplumsal tesirle kastettiğimiz bu. Ağaçlar yalnızca karbon salınımını azaltmakla kalmıyor, beraberinde besin güvenliği, ticaret, istihdam ve eğitim açısından da fırsatlar sunuyor.
Bu toplumsal projeler ister kurumsal fidan dikme programları aracılığıyla, ister bizim ismimize dikilecek ağaçlar için ödeme yapma yoluyla olsun, hepimize bir fark yaratma fırsatı sunuyor.
2. Elektrikli ve hibrit araçlar yollara hükmediyor
COVID ve yarı iletken çip derdinin vurduğu pazarda bile elektrikli ve hibrit araçlar, 6,4 milyonu aşan toplam global satışlarıyla rekor seviyesinde bir yıl geçirdi. Bu araçların tanınan hale gelmesi, kısmen akaryakıtlı ve dizel araçların satışına yönelik devletler tarafınca uygulamaya konulacak yeni yasakların hazırlığıyla ilgili olabilir. Lakin elektrikli araçların faydaları, emisyonların azalmasıyla hudutlu değil.
Elektrikli araçlara güç sağlamanın maliyeti daha yüksek motor verimlilikleri yardımıyla kilometre başına çoklukla fosil yakıtlı muadillerinden daha düşüktür. Çağdaş EV’lerin bakımı çoklukla daha ucuzdur, birçok meskende de şarj edilebilir ve hızlanma ve tork açısından akaryakıtlı araçlardan daha güzel performans gösterebilir. AB’de satın alma sırasında 5000 Euro’ya varan hibeler ve Londra’nın merkezine sürüşte sıfırlanan trafik sıkışıklığı fiyatı üzere teşvikler yardımıyla, Avrupa’da KONUT satışlarının 2025 yılına kadar akaryakıtla çalışan muadillerini geçmesini beklemek şaşırtan değil. Tüketiciler de bunun farkına varıyor. MESKEN yahut hibrit araçlara yatırım yaparak, günlük ömürlerinde düşük karbon emisyonuna sahip ulaşımı benimsiyor ve bu da çevreyi olumlu istikamette etkiliyor.
3. Araç sıvı teknolojileri değişiyor
Tüketiciler artık daha sürdürülebilir bir kanıya sahip olsa ve bunu gündelik alışkanlıklarının bir modülü haline getirse de işin odağını hala işletmeler oluşturuyor. İşletmeler tüketicilere örnek teşkil edecek ve sürdürülebilirliği daha mümkün kılacak çevreci eser ve hizmetler sunmak için çalışıyor. Biz de PETRONAS Madeni Yağlar olarak müşterilerimize, çevresel tesirlerini azaltmanın yeni yollarını sunmak için teknolojimizi daima geliştiriyoruz.
Sürdürülebilirliğin içten dışa gerçek bir gayret olması gerekiyor. Avrupa’da elektrikli araçların yükselişini ele alalım. Bu araçlar daha az karbon salınımı yaparken, sürtünme, aşınma ve termal idare üzerinde üstün denetim sunan, performans ve verimliliği en üst seviyeye taşıyan sıvı tahlillerine gereksinim duyuyor. PETRONAS iona serisi üzere yeni, gezegen dostu MESKEN sıvı tahlilleri, şoförlerin etraf için üzerlerine düşeni yapmalarını sağlayarak daha yeşil bir geleceğe gerçek seyahatlerini hızlandırmalarına yardımcı oluyor.
Bu eforlar yalnızca eserin kendisiyle değil, hem de ambalajlama ve tedarik zinciriyle de ilgili. Daha az plastik ve daha fazla geri dönüştürülebilir malzemeyi nasıl kullanabiliriz? Örneğin 2022 serisi PETRONAS Syntium eser ambalajında 15 daha az plastik gereç kullanırken, yeni hazırladığımız 20L’lik ambalajlarımız plastik kullanmasını 90’a kadar azaltacak. PETRONAS ayrıyeten yepyeni ambalajına kıyasla 92 daha az plastik kullanan, bu biçimdece plastik atıkları ve kirliliği değerli ölçüde azaltan yeni bir Kutu İçinde Torba tipi ambalajı da piyasaya sürdü.
4. Araştırma ve geliştirme daha çevreci oluyor
Dahili geliştirme eforlarına olan adanmışlık, markaların sürdürülebilirliklerini tedarik zinciri boyunca dönüştürmelerine yardımcı olur. Bu niçinle markalar inovasyona devam etmek ve başta sona daha düzgün şeyler yapmanın yollarını bulmak için Ar-Ge’ye yatırım yapmalıdır.
Biz PETRONAS Madeni Yağlar’da bunu nasıl yapıyoruz? 2018’den bu yana PETRONAS Madeni Yağlar olarak araştırma ve teknoloji (R&T) yatırımlarımızın 75’ini emisyonlarını azaltacak ve araç ömrünü artıracak eserlere yönlendiriyoruz. Bu yaklaşımımız 2050 yılına kadar net sıfır emisyon gayemizi destekliyor.
İtalya – Torino’daki PETRONAS Araştırma ve Teknoloji Merkezi’ndeki takımımız, elektrikli araç sıvılarının geliştirilmesine büyük yatırımlar yapıyor. KONUT motorları klasik motorlardan farklı çalışır. Bu niçinle özel gereksinimlerine odaklanacak uzman bir grup ve ekstra kaynak ayırarak performanslarını nasıl optimize edeceğimizi belirleyebiliriz. Bu beraberinde grubun otomotiv şirketleriyle işbirliği yapmasına ve üreticilerin gelişmiş, daha yeşil araçlar oluşturmasına yardımcı olmak için bulgularımızı paylaşmasına imkan tanıyor.
İşbirliğine dayalı çalışma biçimimiz ayrıyeten yeni, daha sürdürülebilir çalışma biçimlerine yol açıyor. Örneğin Torino Ar-Ge merkezinin kendisi artık bir güç sağlayıcısı haline geldi. Mekanik tezgahlarımızı, test sırasında ürettikleri fazladan enerjiyi ısı olarak atmak yerine geri kazanacak biçimde bir daha tasarladık. Bu güç merkezin geri kalanına güç sağlamak için bir daha dolaştırılırken, fazlalıklar lokal bir elektrik tedarikçisine gönderiliyor.
Bu tıp yenilikler, tüm bölümlerdeki işletmelerin verimliliklerini içeride ve dışarıda dönüştürmelerine yardımcı oluyor. PETRONAS Madeni Yağlar olarak önümüzde hâlâ uzun bir sürdürülebilirlik seyahati olduğunu biliyoruz. Teknik hünerlerimizi daha yeşil eserler ve olumlu, sorumlu uygulamalar ortaya koymak için bir daha düzenleyerek, gezegenimizin ve insanlarımızın korunmasına bedelli ve kalıcı bir katkı sağlayabiliriz.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı