Sabah gazetesi müellifi Hıncal Uluç, “57. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu” tertibindeki eksiklikleri eleştirdi. Uluç, “Alan razı, veren razı sistemi ile olan, bu ulusun vergilerine, çöpe atılan vergilerine oluyor” fikrini lisana getirdi.
Uluç yazısında, “Ben Cumhurbaşkanı olsam, bu ülkeyi tüm dünyada temsil eden Makam’ın ismi verilen bu yarış hakkında Devlet Denetleme Heyeti’ni bakılırsave çağırır ve derdim ki?. ‘İçlerinde seyre değen, ismi büyük bir tek dünya starı olmayan üçüncü sınıf bisikletçilerden oluşan ekipleri, hiç bir turistik ve tanıtım bedeli olmayan etaplar ve çekimlerle yayınlamak için bu ülke vergi vereninin milyonlarını, birebir vakitte birden fazla dolar olarak harcamanın karşılığında Türkiye ne kazanmıştır, araştırın!..’ Bu araştırma mutlak ancak mutlak yapılmalı.. Geçen yılki Türkiye Tipi bir skandaldı. Bu defaki ondan da beter oldu.. Gazeteler yazmıyor.. Niçin yazsın ki bu ayıbı?” tabirini kullandı.
Uluç şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanlığı Tipi’nin bir PR (Halkla İlişkiler) grubu var mı?. Aşikâr başlı gazeteleri dolaşmış ve çeşidi anlatmış, “Bu bir ulusal gorevdir” demişler mi? Bu ülkenin en büyük gazeteleri, ismi bilinmedik bir basket kadrosuna dörtte bir sayfa ayırırken, Türkiye Tipi’ne yalnızca tek sütun yer veriyorsa, Bisikletçiler bir yerde bir şeyi yanlış ve eksik yapıyor ya da “Aman gazeteci gelmesin, yazmasın da bu rezillik kamuoyuna yansımasın” diyor ve ilgisizlikten keyifli oluyorlar.. Haklılar.. Spor müdürleri, futbol dışı sporlarla bir milim ilgilenseler, bu tenkit iç sayfada bir köşede değil, birinci sayfadan anons edilerek, spor sayfasının manşetinde çıkardı. Alan razı, veren razı sistemi ile olan, bu ulusun vergilerine, çöpe atılan vergilerine oluyor. Bu baş ile devam edilecekse, 58’inci Türkiye Tipi, yapılmamalı!.Yapılacaksa, etapları Cumhurbaşkanı ismine bir yetkili başkanlığında Spor, Kültür / Turizm, Ulaştırma ve İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin yer aldığı bir ortak kurul belirlemeli. Kesinlikle, bilhassa Fransa Çeşidi TV yayınlarını düzenleyen takımdan bir yabancı uzmanın da tüm dünyada izlenen Eurosport yayınlarına eklenecek imajlı ve yazılı bilgiler konusunda danışmanlığı sağlanmalı..”
Uluç yazısında, “Ben Cumhurbaşkanı olsam, bu ülkeyi tüm dünyada temsil eden Makam’ın ismi verilen bu yarış hakkında Devlet Denetleme Heyeti’ni bakılırsave çağırır ve derdim ki?. ‘İçlerinde seyre değen, ismi büyük bir tek dünya starı olmayan üçüncü sınıf bisikletçilerden oluşan ekipleri, hiç bir turistik ve tanıtım bedeli olmayan etaplar ve çekimlerle yayınlamak için bu ülke vergi vereninin milyonlarını, birebir vakitte birden fazla dolar olarak harcamanın karşılığında Türkiye ne kazanmıştır, araştırın!..’ Bu araştırma mutlak ancak mutlak yapılmalı.. Geçen yılki Türkiye Tipi bir skandaldı. Bu defaki ondan da beter oldu.. Gazeteler yazmıyor.. Niçin yazsın ki bu ayıbı?” tabirini kullandı.
Uluç şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanlığı Tipi’nin bir PR (Halkla İlişkiler) grubu var mı?. Aşikâr başlı gazeteleri dolaşmış ve çeşidi anlatmış, “Bu bir ulusal gorevdir” demişler mi? Bu ülkenin en büyük gazeteleri, ismi bilinmedik bir basket kadrosuna dörtte bir sayfa ayırırken, Türkiye Tipi’ne yalnızca tek sütun yer veriyorsa, Bisikletçiler bir yerde bir şeyi yanlış ve eksik yapıyor ya da “Aman gazeteci gelmesin, yazmasın da bu rezillik kamuoyuna yansımasın” diyor ve ilgisizlikten keyifli oluyorlar.. Haklılar.. Spor müdürleri, futbol dışı sporlarla bir milim ilgilenseler, bu tenkit iç sayfada bir köşede değil, birinci sayfadan anons edilerek, spor sayfasının manşetinde çıkardı. Alan razı, veren razı sistemi ile olan, bu ulusun vergilerine, çöpe atılan vergilerine oluyor. Bu baş ile devam edilecekse, 58’inci Türkiye Tipi, yapılmamalı!.Yapılacaksa, etapları Cumhurbaşkanı ismine bir yetkili başkanlığında Spor, Kültür / Turizm, Ulaştırma ve İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin yer aldığı bir ortak kurul belirlemeli. Kesinlikle, bilhassa Fransa Çeşidi TV yayınlarını düzenleyen takımdan bir yabancı uzmanın da tüm dünyada izlenen Eurosport yayınlarına eklenecek imajlı ve yazılı bilgiler konusunda danışmanlığı sağlanmalı..”