İstanbul’da Türk iş dünyası ve sanayi kuruluşları temsilcileri ile sürdürülebilirlik yatırımları çerçevesinde temaslarda bulunan Barbara Frei, iklim kriziyle çaba kelam konusu olduğunda sanayi kuruluşlarının sürdürülebilirlik alanında her zamankinden daha fazla adım atmaya gereksinimi olduğunu vurguladı. Bunun temelinde kullanılan elektriğin 50’sinin hala çimento, demir-çelik, madencilik üzere güç ağır ağır endüstrilerde kullanılmasının yattığına dikkat çeken Frei, “Ağır sanayi dünya üzerinden yok olmayacağına nazaran, sanayi kuruluşlarının yenilenebilir güç kullanması ve öteki tedbirler yoluyla dekarbonizasyon ismine atacakları adımlar dünyamızın geleceği için daha kritik ve hayati kıymet taşıyor.” dedi.
Türkiye iktisadının 90’ının KOBİ’lerden oluştuğunu hatırlatan Barbara Frei, KOBİ’lerin dijitalleşmesinin ve karbon nötr gayeleri için adım atmalarının sürdürülebilirlik ismine kritik değer taşıdığını kaydetti. KOBİ’lere büyük sanayi kuruluşlarının uyguladığı sürdürülebilirlik modellerinin benzerilerini bu alanda uzman iş ortakları kanalıyla ulaştırdıklarını vurgulayan Frei, “Yazılımlarımız ve siber güvenlik tahlillerimiz bugün prestijiyle KOBİ’lerin de dijitalleşme gereksinimlerine yanıt verebilecek nitelikte. Lakin bunların verimli bir biçimde kullanılarak iklim kriziyle uğraşta KOBİ’lerin de etkin rol oynamasına hizmet etmesi lakin bu alanda gerekli eğitimlerin sağlanmasıyla mümkün olabiliyor. Schneider Electric olarak bu hususta da iş ortaklarımız kanalıyla ağır gayret ve kaynak harcıyoruz.” dedi. KOBİ’lerin sürdürülebilirlik tahlillerine günümüzde artık bulut üzerinden sağlanan kiralama ya da lisanslama formülüyle de ulaşabildiklerini belirten Frei, “Bugün prestijiyle bu tip lisanslama tahlilleri tüm pazarın 18’ine ulaşmış durumda. Bunun yakın gelecekte daha da artmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
“Sanayide karbon salımını azaltma atağı için bir 30 yıl daha bekleyemeyiz.”
Endüstriyel sürdürülebilirlik temasının her vakit bir iş kolu olduğunu hatırlatan Barbara Frei, “Ben 30 yılı aşkın müddettir bu işin ortasındayım ve 30 yıldan bu yana endüstride karbon salımı azaltımı gündemimizde. Fakat iklim kriziyle birlikte kaideler tam manasıyla daha çabucak hemen oluştu ve bu alandaki yatırımlar, ötürüsıyla bizim işimiz büyük sürat kazandı. bir daha de bu noktada rehavete kapılmamamız gerekiyor. Çünkü gelecek jenerasyonlara sürdürülebilir bir dünya bırakmak istiyorsak, bu adımları atmak için bir 30 yıl daha bekleyemeyiz.” sözlerini kullandı.
Barbara Frei kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Geleceğin sanayilerine baktığımızda dijital dönüşümüne dikkat çekmemiz gerekiyor. Schneider Electric olarak global bazda dijital dönüşüme liderlik ettiğimizi söylemeliyim. Güce muhtaçlık duyan altyapılar, binalar, bilgi merkezleri ve endüstriyel tesisler üzere gereken her yerde dijital dönüşümü mümkün kılıyoruz. Uçtan uca tahlillerimiz, bulut temaslı eserlerimiz, denetim ve izleme yazılımlarımızla eksiksiz bir tahlil sunuyoruz. Bunun kararında ise müşterilerimizin verimlilik ve sürdürülebilirlik çalışmalarına takviye oluyoruz. Lakin daha da kıymetlisi Schneider Electiric olarak endüstriyel sürdürülebilirlik alanındaki tahlillerimizi evvel kendimiz uygulayarak, öbür sanayi kuruluşları için örnek oluşturmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu maksatla gücünün bir kısmını güneş panellerinden sağlayan Manisa Fabrikamız, eser ve ekipman aktiviteleri bazında yapılan kıymetlendirme kararı Avrupa’nın birinci ve tek “Akıllı Fabrikası” seçildi. Schneider Electric Manisa Fabrikası, çok esnek, kendi kendini uyarlayan bir üretim yeteneği yaratmak maksadıyla çağdaş teknolojileri farklı kombinasyonlarla uygulayarak daha verimli bir üretim sağlıyor.”
Schneider Electric Hakkında
Schneider’ın emeli her insanın güç ve kaynaklardan en âlâ biçimde yaralanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirmektir. Schneider Electric’te biz buna Life Is On diyoruz.
Misyonumuz Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte dijital iş ortağınız olmaktır.
Dijital dönüşümü teşvik etmek maksadıyla kullanım döngüsünün tamamında dünya önderi süreç ve güç teknolojilerini, uç nokta – bulut temas mamüllerini, denetimleri, yazılım ve hizmetleri entegre ediyor; meskenler, binalar, bilgi merkezleri, altyapı ve kesimlerde entegre şirket idaresini mümkün kılıyoruz.
Küresel şirketler içinde en mahallî olanıyız. Manalı Amaçlar, İştirak ve Yetkilendirme kıymetlerimizi paylaşanlarla iş birliği ortasında açık standartları ve paydaşlık ekosistemlerini savunuyoruz.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Türkiye iktisadının 90’ının KOBİ’lerden oluştuğunu hatırlatan Barbara Frei, KOBİ’lerin dijitalleşmesinin ve karbon nötr gayeleri için adım atmalarının sürdürülebilirlik ismine kritik değer taşıdığını kaydetti. KOBİ’lere büyük sanayi kuruluşlarının uyguladığı sürdürülebilirlik modellerinin benzerilerini bu alanda uzman iş ortakları kanalıyla ulaştırdıklarını vurgulayan Frei, “Yazılımlarımız ve siber güvenlik tahlillerimiz bugün prestijiyle KOBİ’lerin de dijitalleşme gereksinimlerine yanıt verebilecek nitelikte. Lakin bunların verimli bir biçimde kullanılarak iklim kriziyle uğraşta KOBİ’lerin de etkin rol oynamasına hizmet etmesi lakin bu alanda gerekli eğitimlerin sağlanmasıyla mümkün olabiliyor. Schneider Electric olarak bu hususta da iş ortaklarımız kanalıyla ağır gayret ve kaynak harcıyoruz.” dedi. KOBİ’lerin sürdürülebilirlik tahlillerine günümüzde artık bulut üzerinden sağlanan kiralama ya da lisanslama formülüyle de ulaşabildiklerini belirten Frei, “Bugün prestijiyle bu tip lisanslama tahlilleri tüm pazarın 18’ine ulaşmış durumda. Bunun yakın gelecekte daha da artmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
“Sanayide karbon salımını azaltma atağı için bir 30 yıl daha bekleyemeyiz.”
Endüstriyel sürdürülebilirlik temasının her vakit bir iş kolu olduğunu hatırlatan Barbara Frei, “Ben 30 yılı aşkın müddettir bu işin ortasındayım ve 30 yıldan bu yana endüstride karbon salımı azaltımı gündemimizde. Fakat iklim kriziyle birlikte kaideler tam manasıyla daha çabucak hemen oluştu ve bu alandaki yatırımlar, ötürüsıyla bizim işimiz büyük sürat kazandı. bir daha de bu noktada rehavete kapılmamamız gerekiyor. Çünkü gelecek jenerasyonlara sürdürülebilir bir dünya bırakmak istiyorsak, bu adımları atmak için bir 30 yıl daha bekleyemeyiz.” sözlerini kullandı.
Barbara Frei kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Geleceğin sanayilerine baktığımızda dijital dönüşümüne dikkat çekmemiz gerekiyor. Schneider Electric olarak global bazda dijital dönüşüme liderlik ettiğimizi söylemeliyim. Güce muhtaçlık duyan altyapılar, binalar, bilgi merkezleri ve endüstriyel tesisler üzere gereken her yerde dijital dönüşümü mümkün kılıyoruz. Uçtan uca tahlillerimiz, bulut temaslı eserlerimiz, denetim ve izleme yazılımlarımızla eksiksiz bir tahlil sunuyoruz. Bunun kararında ise müşterilerimizin verimlilik ve sürdürülebilirlik çalışmalarına takviye oluyoruz. Lakin daha da kıymetlisi Schneider Electiric olarak endüstriyel sürdürülebilirlik alanındaki tahlillerimizi evvel kendimiz uygulayarak, öbür sanayi kuruluşları için örnek oluşturmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu maksatla gücünün bir kısmını güneş panellerinden sağlayan Manisa Fabrikamız, eser ve ekipman aktiviteleri bazında yapılan kıymetlendirme kararı Avrupa’nın birinci ve tek “Akıllı Fabrikası” seçildi. Schneider Electric Manisa Fabrikası, çok esnek, kendi kendini uyarlayan bir üretim yeteneği yaratmak maksadıyla çağdaş teknolojileri farklı kombinasyonlarla uygulayarak daha verimli bir üretim sağlıyor.”
Schneider Electric Hakkında
Schneider’ın emeli her insanın güç ve kaynaklardan en âlâ biçimde yaralanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirmektir. Schneider Electric’te biz buna Life Is On diyoruz.
Misyonumuz Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte dijital iş ortağınız olmaktır.
Dijital dönüşümü teşvik etmek maksadıyla kullanım döngüsünün tamamında dünya önderi süreç ve güç teknolojilerini, uç nokta – bulut temas mamüllerini, denetimleri, yazılım ve hizmetleri entegre ediyor; meskenler, binalar, bilgi merkezleri, altyapı ve kesimlerde entegre şirket idaresini mümkün kılıyoruz.
Küresel şirketler içinde en mahallî olanıyız. Manalı Amaçlar, İştirak ve Yetkilendirme kıymetlerimizi paylaşanlarla iş birliği ortasında açık standartları ve paydaşlık ekosistemlerini savunuyoruz.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı