Türkiye’nin başkan yalıtım markası Dalmaçyalı, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde binalarda ısı yalıtımının sağlayacağı yararlara dikkat çekti. Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu, “Enerjide dışa bağımlı olan ve bu alanda yılda yaklaşık 60 milyar dolar harcayan Türkiye, binalarda aktif ısı yalıtımını yaygınlaştırıp enerjiyi verimli kullanarak 9 milyar dolar tasarruf sağlayabilir” dedi.
31 Ekim Dünya Tasarruf Günü vesilesi ile bir açıklama yapan Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu, Türkiye’nin enerjiyi verimli kullanmak zorunda olduğunu, bunun için de binalarda ısı yalıtımının yaygınlaştırılmasının kaide olduğunu söylemiş oldu. Küçükoğlu, verimli kullanımla güç tasarrufunun başta karbondioksit olmak üzere sera gazlarının salımını da azaltacağını ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına kuvvetli bir dayanak sağlayacağını vurguladı.
Isı yalıtımı Türkiye için memleket problemi!
Dünyada güç kaynaklarının tükenmekte olduğunu, fosil yakıtların yol açtığı iklim değişikliğine karşı ülkelerin sera gazları salımını azaltma gayretine girdiğini hatırlatan Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu, binalarda yapılacak ısı yalıtımının konutların ısıtma ve soğutma masraflarını yarı yarıya azaltması yardımıyla bu çabayı kuvvetli bir biçimde destekleyeceğini söz etti. Türkiye’nin güç kullanmasına dikkat çeken Küçükoğlu şunları söylemiş oldu:
“Güçte dışa bağımlı bir ülkeyiz. Türkiye’de toplam kullandığımız gücün maliyeti yılda 60 milyar dolara yaklaşıyor. Dünyada ve Avrupa’da petrol, doğal gaz ve kömür meblağları artış ortasında. Bu durum, Türkiye’nin güç faturasının daha da artacağını gösteriyor. Yaklaşık yüzde 70’ini ithal ettiğimiz bu gücün büyük bir kısmı konut vb. yapılarda kullanılıyor. Yapılan harcamanın 22,5 milyar doları konutlarda tüketiliyor. Hala 10 milyona yakın olan bina stokumuzun yüzde 80’e yakın bir kısmında ısı yalıtımı bulunmuyor. halbuki faal ve yaygın ısı yalıtımı ile konut ve hizmetler tarafında tüketilen gücün en az yüzde 30 ila 40’ını tasarruf edebiliriz. Binalarda ısı yalıtımları ile elde edilecek tasarruf yılda 9 milyar doları buluyor. Yeni inşa edilen ve mevcut binalarda ısı yalıtımının yaygınlaştırılması kaide. bu türlü güçteki dışa bağımlılığı azalan Türkiye dünyada daha kuvvetli bir pozisyona sahip olur, ödemeler istikrarı açığı azalır ve bireyler olarak hepimizin ısınma faturaları yarı yarıya düşer.”
Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak, güç verimliliğini sağlamak ve sağlıklı hayat alanlarına kavuşmak için hayati kıymete sahip olan ısı yalıtımının Türkiye için bir memleket sorunu olduğunu ve Türkiye’nin bu alanda ilerlemek için imkanlara sahip olduğunu kaydeden Tayfun Küçükoğlu şu biçimde konuştu:
“Yatırım maliyetini kısa müddette karşılayan güç verimliliği uygulamalarıyla, mevcut yapılarımızda uzun yıllar güç savurganlığını önlemek elimizde. Bugün teknolojik imkanlarımızla, üretim kapasitemizle, değil güç tüketen, Avrupa’da öne çıkan ‘sıfır güçlü evler’in de ötesinde, üreten konutlar dahi yapabiliriz. Hem yenilenebilir güç kaynaklarımız tıpkı vakitte bunları projelendirme imkanlarımızla gereken tüm yeteneklere sahibiz. Fakat kaynaklarımızın hangi muhtaçlığa dönük kullanılacağının önceliğini belirlememiz lazım.”
Artan muhtaçlık dünyada ısı yalıtım bölümünü büyütüyor
Bugün global seviyede güç kullanmasının ve bu süreçte ortaya çıkan salımların yaklaşık yüzde 40’ından binalar sorumlu. Binaların tesiri bilhassa büyük kentlerde fazlaca bariz. Büyük kentler hala mevcut doğal kaynakların yüzde 60’ını tüketirken, sera gazları salımının da yüzde 70’ini gerçekleştiriyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı halihazırda kentsel bölgelerde yaşıyor. 2030 prestiji ile bu sayının yaklaşık 5 milyar beşere, yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ına çıkması bekleniyor.[1] Kentleşmedeki gelişim risk yarattığı kadar, fırsat da yaratıyor. Binalarda ısı yalıtımı ile verimliliği artırmak iklim değişikliğine karşı çabada değerli kazanımlar sağlıyor.
Global ısı yalıtım pazarının 2020 yılında 53 milyar doları geçtiği iddia ediliyor.[2] Grand View Research Inc.’ isimli araştırma kuruluşununraporuna göre, global ısı yalıtımı pazarının 2025 yılı prestiji ile 76,93 milyar ABD doları düzeyine çıkması ve bu biçimdea kadar da yılda ortalama yüzde 5,7 oranında büyümesi bekleniyor.
Isı yalıtımının iktisada ve bireylere sunduğu yararlar büyük
Dış cephelerde ısı yalıtımı ile konutlarda harcanan güç en yüksek oranda tasarruf edilirken, binaların pencere, çatı ve bodrum katlarında da ısı kayıpları engelleniyor. bu biçimdece azami güç tasarrufunun yanı sıra dışarıya verilen sera gazı salımı da önemli oranda azaltılarak etrafın korunmasına katkı sağlanıyor. Türkiye’de ortalama kat yüksekliği dikkate alındığında, dış cephe ısı yalıtımı ile ısıtma ve soğutma hedefli harcanılan güçlerde yarı yarıya tasarruf sağlamak mümkün.
Mantolama, daire içlerinde terleme, rutubet, mantar ve küf oluşmasını engelliyor. bu biçimdece romatizmadan kaynaklanan eklem hastalıklarının, daha ileri bir etapta da kalp sorunlarına kadar giden biroldukça sıhhat probleminin önlenmesine yardımcı oluyor. Isı yalıtımı beraberinde binanın iskeletini oluşturan kiriş ve kolonların ve binayı çevreleyen duvarların ortasında bulunan demir donatıların korozyona uğramasını önleyerek binayı sarsıntı üzere doğal afetlere daha güçlü hale getiriyor. Cephelerin dış etkenlere karşı korunmasını sağladığı için binalar uzun yıllar sağlam kalıyor. Isı yalıtımı için yapılan masraflar, yapılan güç tasarrufu ile 2-5 yıl içerisinde kendini telafi ediyor.
Isı yalıtımı yapılmış binalar yaz ve kış aylarında insanlara rahat, fizikî ve zihinsel açıdan sağlıklı hayat imkanı sunuyor, ekonomik ve toplumsal performansı artırıyor. Daha az yakıt tüketimi ile sürdürülebilir ve ekonomik olarak karşılanabilen bir konut ısısı sağlıyor.
Konutun pahası artıyor
Binaların uzun ömürlü olmasını sağlayan ısı yalıtımı, kısa vadede konutun satış pahasını de artırıyor. Dış cephe ısı yalıtımı yapılan konut, yaklaşık yüzde 15 paha kazanıyor.Tüketicinin satın aldığı 500 bin liralık konuta ortalama 7 bin 500 liralık ısı yalıtım uygulaması yapıldığında konutun kıymeti 75 bin lira artıyor. Tüketici, ısı yalıtımı için harcadığının 10 katını konut bedel artışı olarak geri kazanıyor.
2011 yılında yeni binalarda ve 2020 yılı prestijiyle da tüm binalarda zarurî hale getirilen Güç Kimlik Dokümanı de artık konut satışlarında değerli rol oynuyor. Binalar A’dan F’ye gerçek sınıflandırılıyor. Yeni bir binanın en az C sınıfı güç dokümanı alması gerekiyor. Oturulan meskenin EKB sınıflandırmasında düşük çıkması durumunda tüketici daha fazla vergi ödüyor. Bu dokümana sahip olmayan binalara yapı ruhsatı verilemiyor ya da kiralama süreci yapılamıyor. Mevcut binalarda farkındalık gün geçtikçe artıyor. Beşerler bilhassa mesken alım satımlarında bu bahsin sorgulandığını biliyor. Binanın pahasının ve kullandığı güç ölçüsünün daire yahut bina satın alma kararlarında daha da tesirli olması bekleniyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
31 Ekim Dünya Tasarruf Günü vesilesi ile bir açıklama yapan Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu, Türkiye’nin enerjiyi verimli kullanmak zorunda olduğunu, bunun için de binalarda ısı yalıtımının yaygınlaştırılmasının kaide olduğunu söylemiş oldu. Küçükoğlu, verimli kullanımla güç tasarrufunun başta karbondioksit olmak üzere sera gazlarının salımını da azaltacağını ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına kuvvetli bir dayanak sağlayacağını vurguladı.
Isı yalıtımı Türkiye için memleket problemi!
Dünyada güç kaynaklarının tükenmekte olduğunu, fosil yakıtların yol açtığı iklim değişikliğine karşı ülkelerin sera gazları salımını azaltma gayretine girdiğini hatırlatan Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu, binalarda yapılacak ısı yalıtımının konutların ısıtma ve soğutma masraflarını yarı yarıya azaltması yardımıyla bu çabayı kuvvetli bir biçimde destekleyeceğini söz etti. Türkiye’nin güç kullanmasına dikkat çeken Küçükoğlu şunları söylemiş oldu:
“Güçte dışa bağımlı bir ülkeyiz. Türkiye’de toplam kullandığımız gücün maliyeti yılda 60 milyar dolara yaklaşıyor. Dünyada ve Avrupa’da petrol, doğal gaz ve kömür meblağları artış ortasında. Bu durum, Türkiye’nin güç faturasının daha da artacağını gösteriyor. Yaklaşık yüzde 70’ini ithal ettiğimiz bu gücün büyük bir kısmı konut vb. yapılarda kullanılıyor. Yapılan harcamanın 22,5 milyar doları konutlarda tüketiliyor. Hala 10 milyona yakın olan bina stokumuzun yüzde 80’e yakın bir kısmında ısı yalıtımı bulunmuyor. halbuki faal ve yaygın ısı yalıtımı ile konut ve hizmetler tarafında tüketilen gücün en az yüzde 30 ila 40’ını tasarruf edebiliriz. Binalarda ısı yalıtımları ile elde edilecek tasarruf yılda 9 milyar doları buluyor. Yeni inşa edilen ve mevcut binalarda ısı yalıtımının yaygınlaştırılması kaide. bu türlü güçteki dışa bağımlılığı azalan Türkiye dünyada daha kuvvetli bir pozisyona sahip olur, ödemeler istikrarı açığı azalır ve bireyler olarak hepimizin ısınma faturaları yarı yarıya düşer.”
Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak, güç verimliliğini sağlamak ve sağlıklı hayat alanlarına kavuşmak için hayati kıymete sahip olan ısı yalıtımının Türkiye için bir memleket sorunu olduğunu ve Türkiye’nin bu alanda ilerlemek için imkanlara sahip olduğunu kaydeden Tayfun Küçükoğlu şu biçimde konuştu:
“Yatırım maliyetini kısa müddette karşılayan güç verimliliği uygulamalarıyla, mevcut yapılarımızda uzun yıllar güç savurganlığını önlemek elimizde. Bugün teknolojik imkanlarımızla, üretim kapasitemizle, değil güç tüketen, Avrupa’da öne çıkan ‘sıfır güçlü evler’in de ötesinde, üreten konutlar dahi yapabiliriz. Hem yenilenebilir güç kaynaklarımız tıpkı vakitte bunları projelendirme imkanlarımızla gereken tüm yeteneklere sahibiz. Fakat kaynaklarımızın hangi muhtaçlığa dönük kullanılacağının önceliğini belirlememiz lazım.”
Artan muhtaçlık dünyada ısı yalıtım bölümünü büyütüyor
Bugün global seviyede güç kullanmasının ve bu süreçte ortaya çıkan salımların yaklaşık yüzde 40’ından binalar sorumlu. Binaların tesiri bilhassa büyük kentlerde fazlaca bariz. Büyük kentler hala mevcut doğal kaynakların yüzde 60’ını tüketirken, sera gazları salımının da yüzde 70’ini gerçekleştiriyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı halihazırda kentsel bölgelerde yaşıyor. 2030 prestiji ile bu sayının yaklaşık 5 milyar beşere, yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ına çıkması bekleniyor.[1] Kentleşmedeki gelişim risk yarattığı kadar, fırsat da yaratıyor. Binalarda ısı yalıtımı ile verimliliği artırmak iklim değişikliğine karşı çabada değerli kazanımlar sağlıyor.
Global ısı yalıtım pazarının 2020 yılında 53 milyar doları geçtiği iddia ediliyor.[2] Grand View Research Inc.’ isimli araştırma kuruluşununraporuna göre, global ısı yalıtımı pazarının 2025 yılı prestiji ile 76,93 milyar ABD doları düzeyine çıkması ve bu biçimdea kadar da yılda ortalama yüzde 5,7 oranında büyümesi bekleniyor.
Isı yalıtımının iktisada ve bireylere sunduğu yararlar büyük
Dış cephelerde ısı yalıtımı ile konutlarda harcanan güç en yüksek oranda tasarruf edilirken, binaların pencere, çatı ve bodrum katlarında da ısı kayıpları engelleniyor. bu biçimdece azami güç tasarrufunun yanı sıra dışarıya verilen sera gazı salımı da önemli oranda azaltılarak etrafın korunmasına katkı sağlanıyor. Türkiye’de ortalama kat yüksekliği dikkate alındığında, dış cephe ısı yalıtımı ile ısıtma ve soğutma hedefli harcanılan güçlerde yarı yarıya tasarruf sağlamak mümkün.
Mantolama, daire içlerinde terleme, rutubet, mantar ve küf oluşmasını engelliyor. bu biçimdece romatizmadan kaynaklanan eklem hastalıklarının, daha ileri bir etapta da kalp sorunlarına kadar giden biroldukça sıhhat probleminin önlenmesine yardımcı oluyor. Isı yalıtımı beraberinde binanın iskeletini oluşturan kiriş ve kolonların ve binayı çevreleyen duvarların ortasında bulunan demir donatıların korozyona uğramasını önleyerek binayı sarsıntı üzere doğal afetlere daha güçlü hale getiriyor. Cephelerin dış etkenlere karşı korunmasını sağladığı için binalar uzun yıllar sağlam kalıyor. Isı yalıtımı için yapılan masraflar, yapılan güç tasarrufu ile 2-5 yıl içerisinde kendini telafi ediyor.
Isı yalıtımı yapılmış binalar yaz ve kış aylarında insanlara rahat, fizikî ve zihinsel açıdan sağlıklı hayat imkanı sunuyor, ekonomik ve toplumsal performansı artırıyor. Daha az yakıt tüketimi ile sürdürülebilir ve ekonomik olarak karşılanabilen bir konut ısısı sağlıyor.
Konutun pahası artıyor
Binaların uzun ömürlü olmasını sağlayan ısı yalıtımı, kısa vadede konutun satış pahasını de artırıyor. Dış cephe ısı yalıtımı yapılan konut, yaklaşık yüzde 15 paha kazanıyor.Tüketicinin satın aldığı 500 bin liralık konuta ortalama 7 bin 500 liralık ısı yalıtım uygulaması yapıldığında konutun kıymeti 75 bin lira artıyor. Tüketici, ısı yalıtımı için harcadığının 10 katını konut bedel artışı olarak geri kazanıyor.
2011 yılında yeni binalarda ve 2020 yılı prestijiyle da tüm binalarda zarurî hale getirilen Güç Kimlik Dokümanı de artık konut satışlarında değerli rol oynuyor. Binalar A’dan F’ye gerçek sınıflandırılıyor. Yeni bir binanın en az C sınıfı güç dokümanı alması gerekiyor. Oturulan meskenin EKB sınıflandırmasında düşük çıkması durumunda tüketici daha fazla vergi ödüyor. Bu dokümana sahip olmayan binalara yapı ruhsatı verilemiyor ya da kiralama süreci yapılamıyor. Mevcut binalarda farkındalık gün geçtikçe artıyor. Beşerler bilhassa mesken alım satımlarında bu bahsin sorgulandığını biliyor. Binanın pahasının ve kullandığı güç ölçüsünün daire yahut bina satın alma kararlarında daha da tesirli olması bekleniyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı