Türkiye A Ulusal Futbol Kadrosu, EURO 2020 A Kümesi’nde İtalya ve Galler’den aldığı iki yenilgiyle turnuvaya makus bir başlangıç yaptı. Kadronun her iki maçta da oynadığı futbol, yorumcular ve futbolseverlerin sert tenkitlerine uğradı.
halbuki ki yerli ve yabancı futbol otoriteleri turnuva başlamadan evvel Türkiye’nin bahtının yüksek olduğu kanaatindeydi. Bunda en değerli münasebet ise grup takımının tesirli ve genç oyunculardan oluşmasıydı.
Fakat iki maç sonunda oynanan berbat futbol ve gol atamadan alınan yenilgiler, kamuoyunda hayal kırıklığına niye oldu.
BBC Türkçe‘ye değerlendirmelerde bulunan futbol yorumcuları ise oyunculara yönelik beklentinin devasa yükseklikte tutulduğu görüşünde.
Spor müellifi Banu Yelkovan kadrolara yönelik övgülerin de, yergilerin de daha geniş pencerelerden olması gerektiğini kaydediyor.
Yelkovan’a bakılırsa, Galler maçında kaçırılan konumlardan birinin Türkiye ismine golle sonuçlanması durumunda bugün farklı şeyler konuşulabilirdi.
Getty Images Galler karşısında yenilen Türkiye’nin kümesi birinci iki sırada bitirme mümkünlüğü kalmadı. Türkiye bir üst tıp için en uygun dört üçüncü ekip ortasına girmeye çalışacak.
‘Doğaçlama oynayacaktık madem, keşke Caner Erkin’i de alsaydık’
Spor yorumcusu Mert Aydın’a nazaran de oluşturulan beklentinin altı doldurulmadı. Futbolcuların kalitesiyle ilgili bir sorun olmadığını belirten Aydın, “Bizim çocuklara teknik kurallardan tutun da medyasına kadar sunduğumuz şey ne kadar altın?” diye soruyor.
Aydın sorunun turnuvada başarısızlığın ötesinde olduğunu ve Türkiye’de futbol dünyasının çağdaş futboldan geri kaldığını söylüyor:
“26 oyuncudan 15’i yurtharicinde oynuyor. Türkiye’deki ile Avrupa’da sağlanan imkanlar içinde dağlar kadar fark var. Türkiye’ye evvelce yabancı teknik adamlar geliyordu. Türkiye’de hocalar da onlara karşı işlerini yapıyordu. örneğin bence Şenol Güneş de Fatih Terim de bundan faydalandı.
“Bizim teknik adamlarımızın futbol ve teknik bilgide geride olduğunu düşünmüyorum lakin Türkiye liginde kısır bir oyun var ve ötürüsıyla en âlâ teknik adamlarımız da çağdaş pratikten biraz geri kalıyor.”
Aydın’a nazaran Ulusal Ekip, plansız bir futbol oynadı ve bu oyunda da eskisi üzere doğaçlama oynayan ve teknik yöneticinin yüzeysel taktikleri derinleştiren oyuncular kalmadı:
“Zeki’nin yaptığı acemi penaltı bile bu yüzden. Doğaçlama oynayacaktık madem, Caner Erkin’i de alsaydık keşke. Umut Meraş’tan daha fazla katkı sunardı. Bu rastgele oyuna Caner daha uygun. Adem Büyük’ü niye almadık? Bu işi yıllardır yapan adamlarla oynardık. Biraz badirenin buradan olduğunu düşünüyorum. Kuzey Makedonya turnuvanın en güçsüz ekibi lakin oyun planı olarak en zayıf ekip biziz.”
Getty Images UEFA’nın gruplara ait hazırladığı rehberde Türkiye ekibinde “İzlenmesi Gereken İsim”, Fenerbahçe forması giyen Ozan Tufan olarak yazıldı.
Futbol muharriri Ali Murat Hamarat ise vakte gereksinim olduğunu vurguluyor:
“Evet avrupa’nın büyük liglerinde oynayan epeyce güzel oyuncularımız var. Fakat bu oyuncuların kimileri bu gruplara geleli fazlaca olmadı. Birkaç seneye ve turnuvaya muhtaçlığımız var.”
Turnuvanın en genç kadrosu olmak
Pekala, Türkiye’nin turnuvanın en genç ekibine sahip olmasının olumsuz tesirleri oldu mu?
Tivibu Spor Editörü Rezzan Yetiş, futbolcuların genç olmalarının bir dezavantaj yaratmadığını düşünüyor. Yetiş’e nazaran ekipte Hakan Çalhanoğlu, Burak yılmaz ve Mert Günok üzere yüksek deneyimli futbolcular var ancak en büyük dert futbolcuların bir ortada gereğince oynamamış olmaları.
Yelkovan da tenkitlerin yaşa bağlanmasının yanlış olduğunu düşünüyor:
“Belki tecrübesizliğe bağlayabilirdim lakin o da değil. Futbolcuların oynadıkları gruplar ve oralarda verdikleri gayret ortada.”
Hamarat ise gruptaki deneyim eksikliğine dikkat çekerek turnuvaya epeyce deneyimli oyuncularla gelinse dahi, Türkiye’nin turnuvalarda ekseriyetle krizleri fırsata çeviremediğini lisana getiriyor:
“2008’de bunun tam zıddı olsa da, daima geriye düşerek yarı finale de gelsek, 2016’da ve artık 2020’de kriz anlarını hayli âlâ yönetemedik. Bu grubun genç olmasıyla alakalı değil yani. Daha epeyce genetik kodumuza işlenmiş üzere.”
Getty Images Şenol Güneş, birinci iki maçta yaptığı oyuncu değişikliği atakları sebebiyle eleştirildi.
‘Güneş atılımlarda hayli geç kaldı’
2-0’lık Galler yenilgisi akabinde ise Teknik Yönetici Şenol Güneş tenkitlerin odağındaydı.
Aydın, Güneş’e dönük en büyük tenkidin grubun bir planının olmadığı değerlendirmesini yapıyor:
“var ise da biz bulamadık. Defans mı yaptık, hamle mu? X’in yerine Y oynasaydı, bir şey fark etmeyecekti. bu biçimde oynayacaksak daha deneyimli, genel taktiğe taraf verebilecek oyuncular getirilebilirdi.”
Hamarat, Güneş’in yaptığı oyuncu değişikliklerinin hüsrana sebep olduğunu vurgulayarak, “Orta saha oyuncularının, merkez oyuncuların değişiyor olması başlangıç planının yanlışlığını gösteriyor. daha sonra gördüğümüz sahneler de müdahalelerin de gerçek olmadığını işaret ediyor” diyor ve şöyleki devam ediyor:
“Galler bizi bu kadar yeterli çalışmışken, biz ise ‘savunma yaparlar; bir iki uzun top atarlar; Bale ile gol arararlar’ var iseyımlarıyla alana çıktığımızı gördüm. Ne olursa olsun, Gigs’in şiddet davasıyla koltuğundan olmasının akabinde emaneten kadronun başına geçen Page, Güneş’i alanda mat etti.”
Plan ve oyuncu değişikliklerinin dışında takım tercihlerinin de Güneş’in kusurları içinde olduğunu belirten Yetiş ise, “Umut Meraş sakatlandı lakin onun tek alternatifi olan Rıdvan takımda bile değildi. niye? Bunun bir açıklaması yok. Galler maçında İrfan Can Kahveci oyuna daha erken girebilirdi. Son on dakika oyuna girdi. Güneş atılımlarda fazlaca geç kaldı” diyor.
Getty Images
‘Türk futbolu en alttan en üste yapılanmaya muhtaçlık duyuyor’
Türkiye için çabucak hemen her şey bitmese de bundan daha sonraki işi mucizelere kaldı. A Grubu’nu birinci iki sırada bitirerek bir üst cinse yükselme talihi kalmayan Türkiye, az da olsa hala en âlâ dört üçüncü ortasına girme ihtimalini elinde tutuyor.
İsviçre maçından alınacak bir galibiyet o yüzden hala fazlaca değerli.
Lakin spor müellifleri güzel başlayan 2022 Dünya Kupası elemeleri de dahil gelecek turnuvalar için hala her şartta bu turnuvadan dersler çıkarılması gerektiğini düşünüyor.
Türkiye’nin elinde uygun bir oyuncu havuzu olduğunu belirten Hamarat’a nazaran, marşların ve ucuz hamasetin değil planların anlaşıldığı, taktiğin konuşulduğu bir Ulusal Kadro’nun yolu daha aydınlık olacak ve muhtaçlık duyulan tek şey, “plan”.
Aydın Türkiye futbolunun medyasından itibaren en alttan en üste hakikat bir futbol yapılanmasına gereksinim duyduğunu tabir ediyor lakin bunun gerçekleşebileceği konusunda optimist değil:
“Altyapı hocalarının liyakatle, yanlışsız bir biçimde nazaranvlerinin başına gelmesi lazım. O denli olursa güzel bir grubumuz olur. Biz de bu çocuklara talihe kazandık. Sistemin uğraşıyla çıkan bir şey yok ortada. Sistemden birileri çıkmazsa, olmaz. Artık EURO bilmem kaç ruhu falan kalmadı. Ruh çağırarak bir yere varamayız.”
BBC Galler maçını Bakü Olimpiyat Stadı’nda takip eden Banu Yelkovan, son maçta bir mucizenin gerçekleşebileceğini lisana getiriyor.
Yetiş bu biçimde plana İsviçre maçı ile başlanmasının en hakikat yol olacağını belirtiyor, Yelkovan ise iki maçta alınan başarısızlığın akabinde “normal olarak” bir fatura kesileceğini lakin bu faturanın tüm Türkiye futbol kültürüne kesilmesi gerektiğini belirtiyor.
Türkiye, A Kümesi’nin son maçında Pazar günü İsviçre ile Bakü’de karşı karşıya gelecek.
Turnuvada bir daha sonraki tıp mucizelere kalsa da, Ulusal Kadro’nun EURO 2008’de bu mucizeleri bir bir gerçekleştirdiğini hatırlatan Yelkovan kelamlarını Türkiye Ulusal Ekibi taraftarlarının isteğiyle sonlandırıyor:
“Son maçta da bir mucize olur mu? Olabilir, bakılırsaceğiz”
halbuki ki yerli ve yabancı futbol otoriteleri turnuva başlamadan evvel Türkiye’nin bahtının yüksek olduğu kanaatindeydi. Bunda en değerli münasebet ise grup takımının tesirli ve genç oyunculardan oluşmasıydı.
Fakat iki maç sonunda oynanan berbat futbol ve gol atamadan alınan yenilgiler, kamuoyunda hayal kırıklığına niye oldu.
BBC Türkçe‘ye değerlendirmelerde bulunan futbol yorumcuları ise oyunculara yönelik beklentinin devasa yükseklikte tutulduğu görüşünde.
Spor müellifi Banu Yelkovan kadrolara yönelik övgülerin de, yergilerin de daha geniş pencerelerden olması gerektiğini kaydediyor.
Yelkovan’a bakılırsa, Galler maçında kaçırılan konumlardan birinin Türkiye ismine golle sonuçlanması durumunda bugün farklı şeyler konuşulabilirdi.
Getty Images Galler karşısında yenilen Türkiye’nin kümesi birinci iki sırada bitirme mümkünlüğü kalmadı. Türkiye bir üst tıp için en uygun dört üçüncü ekip ortasına girmeye çalışacak.
‘Doğaçlama oynayacaktık madem, keşke Caner Erkin’i de alsaydık’
Spor yorumcusu Mert Aydın’a nazaran de oluşturulan beklentinin altı doldurulmadı. Futbolcuların kalitesiyle ilgili bir sorun olmadığını belirten Aydın, “Bizim çocuklara teknik kurallardan tutun da medyasına kadar sunduğumuz şey ne kadar altın?” diye soruyor.
Aydın sorunun turnuvada başarısızlığın ötesinde olduğunu ve Türkiye’de futbol dünyasının çağdaş futboldan geri kaldığını söylüyor:
“26 oyuncudan 15’i yurtharicinde oynuyor. Türkiye’deki ile Avrupa’da sağlanan imkanlar içinde dağlar kadar fark var. Türkiye’ye evvelce yabancı teknik adamlar geliyordu. Türkiye’de hocalar da onlara karşı işlerini yapıyordu. örneğin bence Şenol Güneş de Fatih Terim de bundan faydalandı.
“Bizim teknik adamlarımızın futbol ve teknik bilgide geride olduğunu düşünmüyorum lakin Türkiye liginde kısır bir oyun var ve ötürüsıyla en âlâ teknik adamlarımız da çağdaş pratikten biraz geri kalıyor.”
Aydın’a nazaran Ulusal Ekip, plansız bir futbol oynadı ve bu oyunda da eskisi üzere doğaçlama oynayan ve teknik yöneticinin yüzeysel taktikleri derinleştiren oyuncular kalmadı:
“Zeki’nin yaptığı acemi penaltı bile bu yüzden. Doğaçlama oynayacaktık madem, Caner Erkin’i de alsaydık keşke. Umut Meraş’tan daha fazla katkı sunardı. Bu rastgele oyuna Caner daha uygun. Adem Büyük’ü niye almadık? Bu işi yıllardır yapan adamlarla oynardık. Biraz badirenin buradan olduğunu düşünüyorum. Kuzey Makedonya turnuvanın en güçsüz ekibi lakin oyun planı olarak en zayıf ekip biziz.”
Getty Images UEFA’nın gruplara ait hazırladığı rehberde Türkiye ekibinde “İzlenmesi Gereken İsim”, Fenerbahçe forması giyen Ozan Tufan olarak yazıldı.
Futbol muharriri Ali Murat Hamarat ise vakte gereksinim olduğunu vurguluyor:
“Evet avrupa’nın büyük liglerinde oynayan epeyce güzel oyuncularımız var. Fakat bu oyuncuların kimileri bu gruplara geleli fazlaca olmadı. Birkaç seneye ve turnuvaya muhtaçlığımız var.”
Turnuvanın en genç kadrosu olmak
Pekala, Türkiye’nin turnuvanın en genç ekibine sahip olmasının olumsuz tesirleri oldu mu?
Tivibu Spor Editörü Rezzan Yetiş, futbolcuların genç olmalarının bir dezavantaj yaratmadığını düşünüyor. Yetiş’e nazaran ekipte Hakan Çalhanoğlu, Burak yılmaz ve Mert Günok üzere yüksek deneyimli futbolcular var ancak en büyük dert futbolcuların bir ortada gereğince oynamamış olmaları.
Yelkovan da tenkitlerin yaşa bağlanmasının yanlış olduğunu düşünüyor:
“Belki tecrübesizliğe bağlayabilirdim lakin o da değil. Futbolcuların oynadıkları gruplar ve oralarda verdikleri gayret ortada.”
Hamarat ise gruptaki deneyim eksikliğine dikkat çekerek turnuvaya epeyce deneyimli oyuncularla gelinse dahi, Türkiye’nin turnuvalarda ekseriyetle krizleri fırsata çeviremediğini lisana getiriyor:
“2008’de bunun tam zıddı olsa da, daima geriye düşerek yarı finale de gelsek, 2016’da ve artık 2020’de kriz anlarını hayli âlâ yönetemedik. Bu grubun genç olmasıyla alakalı değil yani. Daha epeyce genetik kodumuza işlenmiş üzere.”
Getty Images Şenol Güneş, birinci iki maçta yaptığı oyuncu değişikliği atakları sebebiyle eleştirildi.
‘Güneş atılımlarda hayli geç kaldı’
2-0’lık Galler yenilgisi akabinde ise Teknik Yönetici Şenol Güneş tenkitlerin odağındaydı.
Aydın, Güneş’e dönük en büyük tenkidin grubun bir planının olmadığı değerlendirmesini yapıyor:
“var ise da biz bulamadık. Defans mı yaptık, hamle mu? X’in yerine Y oynasaydı, bir şey fark etmeyecekti. bu biçimde oynayacaksak daha deneyimli, genel taktiğe taraf verebilecek oyuncular getirilebilirdi.”
Hamarat, Güneş’in yaptığı oyuncu değişikliklerinin hüsrana sebep olduğunu vurgulayarak, “Orta saha oyuncularının, merkez oyuncuların değişiyor olması başlangıç planının yanlışlığını gösteriyor. daha sonra gördüğümüz sahneler de müdahalelerin de gerçek olmadığını işaret ediyor” diyor ve şöyleki devam ediyor:
“Galler bizi bu kadar yeterli çalışmışken, biz ise ‘savunma yaparlar; bir iki uzun top atarlar; Bale ile gol arararlar’ var iseyımlarıyla alana çıktığımızı gördüm. Ne olursa olsun, Gigs’in şiddet davasıyla koltuğundan olmasının akabinde emaneten kadronun başına geçen Page, Güneş’i alanda mat etti.”
Plan ve oyuncu değişikliklerinin dışında takım tercihlerinin de Güneş’in kusurları içinde olduğunu belirten Yetiş ise, “Umut Meraş sakatlandı lakin onun tek alternatifi olan Rıdvan takımda bile değildi. niye? Bunun bir açıklaması yok. Galler maçında İrfan Can Kahveci oyuna daha erken girebilirdi. Son on dakika oyuna girdi. Güneş atılımlarda fazlaca geç kaldı” diyor.
Getty Images
‘Türk futbolu en alttan en üste yapılanmaya muhtaçlık duyuyor’
Türkiye için çabucak hemen her şey bitmese de bundan daha sonraki işi mucizelere kaldı. A Grubu’nu birinci iki sırada bitirerek bir üst cinse yükselme talihi kalmayan Türkiye, az da olsa hala en âlâ dört üçüncü ortasına girme ihtimalini elinde tutuyor.
İsviçre maçından alınacak bir galibiyet o yüzden hala fazlaca değerli.
Lakin spor müellifleri güzel başlayan 2022 Dünya Kupası elemeleri de dahil gelecek turnuvalar için hala her şartta bu turnuvadan dersler çıkarılması gerektiğini düşünüyor.
Türkiye’nin elinde uygun bir oyuncu havuzu olduğunu belirten Hamarat’a nazaran, marşların ve ucuz hamasetin değil planların anlaşıldığı, taktiğin konuşulduğu bir Ulusal Kadro’nun yolu daha aydınlık olacak ve muhtaçlık duyulan tek şey, “plan”.
Aydın Türkiye futbolunun medyasından itibaren en alttan en üste hakikat bir futbol yapılanmasına gereksinim duyduğunu tabir ediyor lakin bunun gerçekleşebileceği konusunda optimist değil:
“Altyapı hocalarının liyakatle, yanlışsız bir biçimde nazaranvlerinin başına gelmesi lazım. O denli olursa güzel bir grubumuz olur. Biz de bu çocuklara talihe kazandık. Sistemin uğraşıyla çıkan bir şey yok ortada. Sistemden birileri çıkmazsa, olmaz. Artık EURO bilmem kaç ruhu falan kalmadı. Ruh çağırarak bir yere varamayız.”
BBC Galler maçını Bakü Olimpiyat Stadı’nda takip eden Banu Yelkovan, son maçta bir mucizenin gerçekleşebileceğini lisana getiriyor.
Yetiş bu biçimde plana İsviçre maçı ile başlanmasının en hakikat yol olacağını belirtiyor, Yelkovan ise iki maçta alınan başarısızlığın akabinde “normal olarak” bir fatura kesileceğini lakin bu faturanın tüm Türkiye futbol kültürüne kesilmesi gerektiğini belirtiyor.
Türkiye, A Kümesi’nin son maçında Pazar günü İsviçre ile Bakü’de karşı karşıya gelecek.
Turnuvada bir daha sonraki tıp mucizelere kalsa da, Ulusal Kadro’nun EURO 2008’de bu mucizeleri bir bir gerçekleştirdiğini hatırlatan Yelkovan kelamlarını Türkiye Ulusal Ekibi taraftarlarının isteğiyle sonlandırıyor:
“Son maçta da bir mucize olur mu? Olabilir, bakılırsaceğiz”