Asya’nın önder boya markası Nippon Paint, ahşap eser kümesindeki uzmanlığıyla geliştirdiği Türkiye’nin birinci ve tek ‘Yalı Boyası’nı Ahmet Rasim Paşa Yalısı’nda düzenlediği lansmanda tanıttı.
Yüksek Mimar/Restoratör Seda İhtimam ve İç Mimar/Tasarımcı Yeşim Kozanlı’nın ahşabın Türkiye tarihli yeri ve kullanması üzerine bilgiler verdiği aktiflikte; ünlü Sanat Tarihçisi ve Rehber Doç. Dr. Sedat Bornovalı da iştirakçilerle keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
Sunduğu yenilikçi tahlillerle tüm hayat alanlarının kalitesini artıran Nippon Paint; 140 yıllık deneyimi, teknolojik gücü ve insanı odağına alan yenilikçi yaklaşımıyla geliştirdiği Türkiye’nin birinci ve tek ‘Yalı Boyası’nı tanıttı. Türkiye’nin en değerli kültürel mirası ortasında yer alan ahşap yalıların korunmasına kuvvetli bir katkı yapacak olan Yalı Boyasının lansmanı Ahmet Rasim Paşa Yalısı’nda gerçekleştirildi.
İlgi çeken aktiflikte; Yüksek Mimar ve Restoratör Seda İtina, ahşap yapıların Türkiye mimarlık tarihli yerini ve boğazdaki yalıların ahşap serüvenini anlattı. İç mimar ve dizayncı Yeşim Kozanlı ise, sağlıklı yerler için kullanılan ahşabın materyal olarak sürdürülebilirliği ve ahşabın çağdaş mimaride kullanım biçimlerine değindi. Aktiflikte ayrıyeten, ünlü Sanat Tarihçisi ve Rehber Doç. Dr. Sedat Bornovalı’yla da tarihten mimariye ve sanata uzanan keyifli bir sohbet yapıldı.
Boğaz’ın göz kamaştıran nadide yapılarından olan, mimarinin en seçkin örneklerinden kabul edilen tarihi yalılar için üstün müdafaa sunarak; gelecek kuşaklara kuvvetli bir biçimde aktarılmasını sağlayan Türkiye’nin birinci ve tek ‘Yalı Boyası’, iştirakçilerden tam not aldı.
“Kültürel Mirasın Korunmasına Katkımız Olacak”
Nippon Paint-Betek Genel Müdür Yardımcısı Dilek Uludağ’ın mesken sahipliğinde gerçekleşen aktiflikte Uludağ şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’de alışılagelmiş tahlillerden çoksını arayan profesyonel kullanıcıların yaratıcılıklarının önünü açacak eserler geliştirmeye devam ediyoruz. Yalnızca teknoloji ve inovasyonla değil, insan odaklı marka kimliğimizle eserler yaratıyoruz. Marka olarak yenilikçi ve öncü yaklaşımımız kadar; etrafa hassas eserler geliştirmeyi önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. hem de asırlardan süzülerek gelen kıymetlerimizin yeni kuşaklara aktarılmasını da desteklemek istiyoruz. Yalı boyası, sürdürülebilirlik ve topluma katkı amaçlarımızın ikisine de hizmet etmesi ile hayli değer atfettiğimiz yeni eserimiz. Bugün kesime yeni bir soluk getireceğine inandığımız Yalı boyasını tanıtarak Nippon Paint’in geniş ve inovatif eser yelpazesinde ahşap müdafaa uzmanlığımızı da bir kere daha vurguladık. Ortalarında yalı boyasının da yer aldığı WoodCare Ahşap Eser Grubu’muz, ahşabın uzun periyodik korunmasını sağlayarak, ahşap yapıların yaygın biçimde inançla inşasını ve yapıların gelecek kuşaklara aktarılmasına büyük bir katkı sunuyor. Bu tarafıyla de epey ses getireceğini düşündüğüm bu yeni eserimizin, kültürel mirasımızın korunmasına ve sürdürülebilirliğe hizmet edeceğine inanıyorum.”
Tarihi yapıtlara yanlışsız eller değmeli!
Sanat Tarihçisi ve Rehber Doç. Dr. Sedat Bornovalı ise tarihi yapıların korunmasıyla ilgili “Tarihi yapıtlara yönelik hünerli biçimde yapılmış muhafaza ve onarım çalışmaları; o tarihin hem bir daha canlandırılmasını tıpkı vakitte hayatımızın içerisindeki varlıklarını daha manalı hale gelmesini sağlıyor. Geçmişle bugün iç içe olduğu için tarihi yapıtların hayatımızın haricinde tutulması mümkün değil. Asıl dikkat etmemiz gereken tarih yapıtların işinde uzman şahıslara ve kurumlara teslim edilmesi olmalı. Gerçek iş ortaklarıyla bu bedelli mirasları gelecek nesillere en ihtimamlı biçimde taşıma talihi yakalayabiliriz. Tarihi yapıtların değerini bilen ve gelecek jenerasyonlara yanlışsız aktarmanın uğraşı içerisinde olanlar hakikat gereçlerle hayli değerli dokunuşlar yapabiliyor” dedi.
Ahşap yapılar için en vazgeçilmez şey yanlışsız boya!
Yüksek Mimar ve Restoratör Seda Özen’in ahşabın Türk mimari tarihli yerini ve değerini vurguladığı konuşmasında, “Ahşap yapıların uzun ömürlü olmasını istiyorsak, hakikat boya uygulaması bizim için en vazgeçilmez şey. Türkiye’nin bir epey yerinde 12-13. yüzsenelerdan ahşap yapı örneklerimiz var. Bu örnekler bizim için değer biçilmez değere sahip ve köklerimiz bu yapılardan filizleniyor. Şayet bu tarihi yapıları yaşatmak ve ömrünü uzatmak istiyorsak, ahşabın doğal yapısına uygun, kaliteli boyalar kullanmak ve ahşabı tanıyan, hakikat uygulamalarla gerekli bakımı yapmak gerekiyor.” sözlerine yer verdi.
Ahşap, doğallığıyla beşerle bütünleşen, sürdürülebilir ve vakitsiz bir ürün!
İç mimar ve Dizayncı Yeşim Kozanlı; “Tasarımlarımızın ve kullandığımız gereçlerimizin pek birçoklarının güzelleştirici bir gücü de var. Ahşap, bunun en kuvvetlilerinden biri zira ahşabın tabiatla nasıl şekillendiğini nazaranbiliyoruz. Fark ettik ki pandemiyle bir arada tabiata biraz daha fazla dönüş olursa hem daha sürdürülebilir tıpkı vakitte dokunulduğu vakit kendini yeterli hissettiren tarafıyla ahşaba verilen paha artacaktır diye düşünüyorum. Ayrıyeten ahşap biraz duygusal bir yaklaşımla; bizimle yaşayan vakit kavramını bize hissettiren ve aslında kullanıcıyla birlikte yaş alan bir eser.” halinde konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Yüksek Mimar/Restoratör Seda İhtimam ve İç Mimar/Tasarımcı Yeşim Kozanlı’nın ahşabın Türkiye tarihli yeri ve kullanması üzerine bilgiler verdiği aktiflikte; ünlü Sanat Tarihçisi ve Rehber Doç. Dr. Sedat Bornovalı da iştirakçilerle keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
Sunduğu yenilikçi tahlillerle tüm hayat alanlarının kalitesini artıran Nippon Paint; 140 yıllık deneyimi, teknolojik gücü ve insanı odağına alan yenilikçi yaklaşımıyla geliştirdiği Türkiye’nin birinci ve tek ‘Yalı Boyası’nı tanıttı. Türkiye’nin en değerli kültürel mirası ortasında yer alan ahşap yalıların korunmasına kuvvetli bir katkı yapacak olan Yalı Boyasının lansmanı Ahmet Rasim Paşa Yalısı’nda gerçekleştirildi.
İlgi çeken aktiflikte; Yüksek Mimar ve Restoratör Seda İtina, ahşap yapıların Türkiye mimarlık tarihli yerini ve boğazdaki yalıların ahşap serüvenini anlattı. İç mimar ve dizayncı Yeşim Kozanlı ise, sağlıklı yerler için kullanılan ahşabın materyal olarak sürdürülebilirliği ve ahşabın çağdaş mimaride kullanım biçimlerine değindi. Aktiflikte ayrıyeten, ünlü Sanat Tarihçisi ve Rehber Doç. Dr. Sedat Bornovalı’yla da tarihten mimariye ve sanata uzanan keyifli bir sohbet yapıldı.
Boğaz’ın göz kamaştıran nadide yapılarından olan, mimarinin en seçkin örneklerinden kabul edilen tarihi yalılar için üstün müdafaa sunarak; gelecek kuşaklara kuvvetli bir biçimde aktarılmasını sağlayan Türkiye’nin birinci ve tek ‘Yalı Boyası’, iştirakçilerden tam not aldı.
“Kültürel Mirasın Korunmasına Katkımız Olacak”
Nippon Paint-Betek Genel Müdür Yardımcısı Dilek Uludağ’ın mesken sahipliğinde gerçekleşen aktiflikte Uludağ şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’de alışılagelmiş tahlillerden çoksını arayan profesyonel kullanıcıların yaratıcılıklarının önünü açacak eserler geliştirmeye devam ediyoruz. Yalnızca teknoloji ve inovasyonla değil, insan odaklı marka kimliğimizle eserler yaratıyoruz. Marka olarak yenilikçi ve öncü yaklaşımımız kadar; etrafa hassas eserler geliştirmeyi önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. hem de asırlardan süzülerek gelen kıymetlerimizin yeni kuşaklara aktarılmasını da desteklemek istiyoruz. Yalı boyası, sürdürülebilirlik ve topluma katkı amaçlarımızın ikisine de hizmet etmesi ile hayli değer atfettiğimiz yeni eserimiz. Bugün kesime yeni bir soluk getireceğine inandığımız Yalı boyasını tanıtarak Nippon Paint’in geniş ve inovatif eser yelpazesinde ahşap müdafaa uzmanlığımızı da bir kere daha vurguladık. Ortalarında yalı boyasının da yer aldığı WoodCare Ahşap Eser Grubu’muz, ahşabın uzun periyodik korunmasını sağlayarak, ahşap yapıların yaygın biçimde inançla inşasını ve yapıların gelecek kuşaklara aktarılmasına büyük bir katkı sunuyor. Bu tarafıyla de epey ses getireceğini düşündüğüm bu yeni eserimizin, kültürel mirasımızın korunmasına ve sürdürülebilirliğe hizmet edeceğine inanıyorum.”
Tarihi yapıtlara yanlışsız eller değmeli!
Sanat Tarihçisi ve Rehber Doç. Dr. Sedat Bornovalı ise tarihi yapıların korunmasıyla ilgili “Tarihi yapıtlara yönelik hünerli biçimde yapılmış muhafaza ve onarım çalışmaları; o tarihin hem bir daha canlandırılmasını tıpkı vakitte hayatımızın içerisindeki varlıklarını daha manalı hale gelmesini sağlıyor. Geçmişle bugün iç içe olduğu için tarihi yapıtların hayatımızın haricinde tutulması mümkün değil. Asıl dikkat etmemiz gereken tarih yapıtların işinde uzman şahıslara ve kurumlara teslim edilmesi olmalı. Gerçek iş ortaklarıyla bu bedelli mirasları gelecek nesillere en ihtimamlı biçimde taşıma talihi yakalayabiliriz. Tarihi yapıtların değerini bilen ve gelecek jenerasyonlara yanlışsız aktarmanın uğraşı içerisinde olanlar hakikat gereçlerle hayli değerli dokunuşlar yapabiliyor” dedi.
Ahşap yapılar için en vazgeçilmez şey yanlışsız boya!
Yüksek Mimar ve Restoratör Seda Özen’in ahşabın Türk mimari tarihli yerini ve değerini vurguladığı konuşmasında, “Ahşap yapıların uzun ömürlü olmasını istiyorsak, hakikat boya uygulaması bizim için en vazgeçilmez şey. Türkiye’nin bir epey yerinde 12-13. yüzsenelerdan ahşap yapı örneklerimiz var. Bu örnekler bizim için değer biçilmez değere sahip ve köklerimiz bu yapılardan filizleniyor. Şayet bu tarihi yapıları yaşatmak ve ömrünü uzatmak istiyorsak, ahşabın doğal yapısına uygun, kaliteli boyalar kullanmak ve ahşabı tanıyan, hakikat uygulamalarla gerekli bakımı yapmak gerekiyor.” sözlerine yer verdi.
Ahşap, doğallığıyla beşerle bütünleşen, sürdürülebilir ve vakitsiz bir ürün!
İç mimar ve Dizayncı Yeşim Kozanlı; “Tasarımlarımızın ve kullandığımız gereçlerimizin pek birçoklarının güzelleştirici bir gücü de var. Ahşap, bunun en kuvvetlilerinden biri zira ahşabın tabiatla nasıl şekillendiğini nazaranbiliyoruz. Fark ettik ki pandemiyle bir arada tabiata biraz daha fazla dönüş olursa hem daha sürdürülebilir tıpkı vakitte dokunulduğu vakit kendini yeterli hissettiren tarafıyla ahşaba verilen paha artacaktır diye düşünüyorum. Ayrıyeten ahşap biraz duygusal bir yaklaşımla; bizimle yaşayan vakit kavramını bize hissettiren ve aslında kullanıcıyla birlikte yaş alan bir eser.” halinde konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı