Galatasaray’ın Burak Elmas idaresinde mağazacılıktan sorumlu yöneticisi Vahap Tanrıverdi, “Fatih Terim’i severim, onunla bir problemim olmaz. Onun ayrılmasıyla bir arada öteki arkadaşlar da ayrıldı. Bir grup boşaldı oradan. Boşalan grup otomobillerle bir şeyler gdolayıyor. Ne götürdüklerini bilmem, yani denetim etmen lazım” dedi.
Tanrıverdi, geçen hafta savcılığın 6 yıldan 17 yıla kadar mahpus cezası istediği “Florya davası” ile ilgili olarak bir YouTube kanalında açıklamalarda bulundu.
“Fatih Terim’le ayrılanlar bir şeyler götürdü”
“Yargılamada hatasız adamın ismi var, hatalıların ismi yok. İdarede olsaydım ortalığı yıkardım” diyen Vahap Tanrıverdi açıklamalarını şöyleki sürdürdü:
“Fatih Terim’i severim, onunla bir meselem olmaz. Onun ayrılmasıyla bir arada diğer arkadaşlar da ayrıldı. Bir takım boşaldı oradan. Boşalan grup otomobillerle bir şeyler gdolayıyor. Ne götürdüklerini bilmem, yani denetim etmen lazım. Savcılığa Florya’dan çıkarılanlarla ilgili ek kanıt, kamera kayıtları ve tutanaklar verdik. Oradan bir şey çıkaracaklar diye düşündük. Tabirlerini aldılar. “niçin bu eserleri aldınız?” sorusu sorulduğunda, ‘Taraftarlara dağıtılacak’ denmiş. O arkadaşların isimleri, bu belgenin ortasında yok. Masör bir arkadaş var, olacak iş değil! O adamın, o işle uzaktan ya da yakından alakası yok. Hakikaten hatalı olacak 3 tane adamın ismi yok. Özür dilerim, adam Zeytinburnu’nda düzmece forma ürettiriyor. Bu adam Galatasaray’da çalışan. Yetmiyor, düzmece formalarla, orjinal formaları değiştiriyor ve mağazalarda geçersiz forma sattırıyor. Bu adamın, bu iddianamede ismi yok! İdarede olsam, şu an ortalığı yıkardım. Galatasaray bu bahiste kulağının üstüne yatmaz, buna inanmıyorum.
“Sonuna kadar takip edeceğim”
kararı sonuna kadar takip edeceğim. Bu isimler, o belgeden nasıl çıktı, öğreneceğim. Biz, Beşiktaş ve Fenerbahçe ile oturduk. “Vahap Beyefendi nasıl bu mağazacılığı geliştirdiniz?” dediler. Biz birlikte proje yapacaktık. Opetlerde formalar satacaktık, her yerde birlikte ufak mağazalar açacaktık. Bu dava sonuçlansın, beklediğim sonuç çıkmazsa, elimdeki dokümanları yayınlayacağım. İbra günü konuşacaktım, Burak Elmas müsaade vermedi. ‘İyi ki konuşmadık, beyefendi üzere ayrıldık’ dedi. Ben de o gün haklı olduğunu düşündüm. Mağazacılığın başındayken, Burak Elmas’a bile fiyatsız tişört vermedim.”
Tanrıverdi, geçen hafta savcılığın 6 yıldan 17 yıla kadar mahpus cezası istediği “Florya davası” ile ilgili olarak bir YouTube kanalında açıklamalarda bulundu.
“Fatih Terim’le ayrılanlar bir şeyler götürdü”
“Yargılamada hatasız adamın ismi var, hatalıların ismi yok. İdarede olsaydım ortalığı yıkardım” diyen Vahap Tanrıverdi açıklamalarını şöyleki sürdürdü:
“Fatih Terim’i severim, onunla bir meselem olmaz. Onun ayrılmasıyla bir arada diğer arkadaşlar da ayrıldı. Bir takım boşaldı oradan. Boşalan grup otomobillerle bir şeyler gdolayıyor. Ne götürdüklerini bilmem, yani denetim etmen lazım. Savcılığa Florya’dan çıkarılanlarla ilgili ek kanıt, kamera kayıtları ve tutanaklar verdik. Oradan bir şey çıkaracaklar diye düşündük. Tabirlerini aldılar. “niçin bu eserleri aldınız?” sorusu sorulduğunda, ‘Taraftarlara dağıtılacak’ denmiş. O arkadaşların isimleri, bu belgenin ortasında yok. Masör bir arkadaş var, olacak iş değil! O adamın, o işle uzaktan ya da yakından alakası yok. Hakikaten hatalı olacak 3 tane adamın ismi yok. Özür dilerim, adam Zeytinburnu’nda düzmece forma ürettiriyor. Bu adam Galatasaray’da çalışan. Yetmiyor, düzmece formalarla, orjinal formaları değiştiriyor ve mağazalarda geçersiz forma sattırıyor. Bu adamın, bu iddianamede ismi yok! İdarede olsam, şu an ortalığı yıkardım. Galatasaray bu bahiste kulağının üstüne yatmaz, buna inanmıyorum.
“Sonuna kadar takip edeceğim”
kararı sonuna kadar takip edeceğim. Bu isimler, o belgeden nasıl çıktı, öğreneceğim. Biz, Beşiktaş ve Fenerbahçe ile oturduk. “Vahap Beyefendi nasıl bu mağazacılığı geliştirdiniz?” dediler. Biz birlikte proje yapacaktık. Opetlerde formalar satacaktık, her yerde birlikte ufak mağazalar açacaktık. Bu dava sonuçlansın, beklediğim sonuç çıkmazsa, elimdeki dokümanları yayınlayacağım. İbra günü konuşacaktım, Burak Elmas müsaade vermedi. ‘İyi ki konuşmadık, beyefendi üzere ayrıldık’ dedi. Ben de o gün haklı olduğunu düşündüm. Mağazacılığın başındayken, Burak Elmas’a bile fiyatsız tişört vermedim.”