- WRI Türkiye’nin düzenlediği 10’uncu Yaşanabilir Kentler Sempozyumu’nda yeşil iktisat, yeşil finansman ve yeşil yatırım tartışıldı
- WRI Ross Center for Sustainable Cities Vekil Küresel Yöneticisi Berg: “Şehirlere odaklanmadan iklim krizini çözemeyiz. Kentler inovasyonlara imza atma, refahı ve ömür kalitesini artırma, daha az kaynak tüketimi ve emisyonla yani daha küçük bir karbon ayak iziyle daha fazla insanı barındırma gücüne sahip. Bunun yolu da yeşil iktisat ve yeşil yatırımdan geçiyor”
- WRI Türkiye Yöneticisi Dr. Cansız: “Yeşil finansman ve yeşil iktisat alanında yapılacak çalışmalar yatırımcılara sosyo-ekonomik büyümeyi olumlu etkileyebilecek, yatırımlarını geliştirebilecek ve yeni iş fırsatları yakalayabilecekleri imkanlar sunuyor”
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu, Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu, Kadıköy Belediyesi ve Marmara Belediyeler Birliği iştirakinde düzenlenen sempozyuma İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, Kadıköy Belediye Lideri Av. Şerdil Dara Odabaşı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin, Danimarka İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe, Hollanda İstanbul Başkonsolusu Arjen Uijterlinde ve İsveç Başkonsolosluğu Muavin Konsolos & İsveç Türkiye İşbirliği Daire Lideri Björn Jönsson katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmalarını WRI Türkiye Yöneticisi Dr. Güneş Cansız ve WRI Ross Center for Sustainable Cities Vekil Küresel Yöneticisi Rogier van den Berg yaptı.
WRI Ross Center for Sustainable Cities Vekil Küresel Yöneticisi Berg şunları söylemiş oldu: “Paris Anlaşması’nda öngörülen iklim kriziyle gayret ve ahenk gayelerini gerçekleştirmede, kentlere kıymetli bakılırsav düşüyor. Kentlere odaklanmadan iklim krizini çözemeyiz. Kentler, Dünya’nın karasal yüzeyinin sadece yüzde 2’sini kaplasalar da kentsel alanlar, global güç tüketiminin yaklaşık yüzde 70’inden ve emisyonların yüzde 75’inden sorumlu. Kritik bir dönüm noktasındayız, lakin beraberinde bu, dönüşmek için de bir fırsat. Kentler inovasyonlara imza atma, refahı ve ömür kalitesini artırma, daha az kaynak tüketimi ve emisyonla yani daha küçük bir karbon ayak iziyle, daha fazla insan barındırma gücüne sahip. Bunun yolu ise yeşil iktisat ve yeşil yatırımdan geçiyor.”
WRI Türkiye Yöneticisi Dr. Cansız ise yeşil iktisadın ekolojik sorunları ve çevresel riskleri değerli oranda azaltırken, birebir anda insan refahını ve toplumsal eşitliği artırdığını söylemiş oldu. Öbür yandan yeşil finans alanındaki çalışmaların da yatırımcılara sosyo-ekonomik büyümeyi olumlu etkileyebilecek, yatırımlarını geliştirebilecek ve yeni iş fırsatları yakalayabilecekleri imkanlar sunduğuna dikkat çekti: “Sanayiden ulaşıma, nüfus yoğunluğundan yapılaşmaya bir epey niçinden ötürü ‘iklim krizinin beşiği’ sayılan kentler, iklim kriziyle uğraşta kilit kıymete sahip. beraberinde iklim krizinin tesirlerinin de en çok hissedildiği yerler olan kentlerde krize adaptasyon ve tehditlere karşı alınacak tedbirler, acilen çözülmesi gereken problemler. Sürdürülebilir, dirençli kentler yaratmak, iklim krizine set çekebilmek demek. Sürdürülebilir ve dirençli kentler ise daha yeşil ve daha yaşanabilir kentler demek.”
İMAMOĞLU: “TÜM İSTANBULLULARLA BİRLİKTE İKLİM KRİZİYLE GAYRET EDECEĞİZ”
Açılışta konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri İmamoğlu, iklim değişikliğinin dünya için en büyük tehdit ve iklim kriziyle uğraşın de bütün dünyanın ortak sorunu olduğunu söylemiş oldu. İmamoğlu şunları kaydetti: “Dünyanın önceliği iklim değişikliği ile uğraş olması gerekirken yaratılan meseleler, başta yakın coğrafyamızdaki savaş ve ortasında olduğumuz tüm dünyayı da etkileyen göç sorunu, kıymetli problemlerin başında geliyor. Tüm bunlar ortak akılla ve ortak niyetle hareket edilmesi gereken alanlar. İklim değişikliği vakit geçtikçe azalan değil, artan bir risk ve tesirini epey kuvvetli hissediyoruz. Harekete geçmek için gelecek vakti tanım eden değil, bugün aksiyon halinde olan, bu mevzuları konuşan ülkeler, kentler olmak durumundayız. Fazla vaktimiz yok. Süratli bir biçimde tedbir almamız gerekiyor. En değerli nazaranv kentlere düşüyor. İstanbul 2050 Vizyon Stratejisi’ni oluşturduk. Yol haritasını paydaşlarımızla birlikte çizdik. Dünya ekseninde başvurduğumuz kaynaklar, kurumlar, kuruluşlar ve belediyeler var. Geniş iştirakle oluşturduğumuz İstanbul İklim Değişikliği Aksiyon Planı çerçevesinde, kentsel yayılmayı durdurmayı ve mevcut yapılı etrafın ise zelzeleye güçlü, güç verimliliği yüksek, yatayda ve dikeyde yeşille bütünleşmiş bir biçimde gelişmenini destekleyen bir kent olabilmeyi hedefliyoruz. İstanbul, ‘100 İklim Nötr ve Akıllı Kent Misyon’ davetine kabul edilen 100 öncü kentten biri, mutabakata imza atmış tek kenttir. Global iklim değişikliği ile çabada dünya kentleriyle birlikte hareket ederek kentimizi daha yaşanabilir bir geleceğe hazırlıyoruz. Bu entegre çalışma tertibi ortasında tüm kentlerin tecrübelerinden yaralanmaya, kendi tecrübelerimizi de tüm dünya ile paylaşmaya hazırız. İklim krizine karşı tüm İstanbullularla birlikte gayret edeceğiz.”
ODABAŞI: “ARTIK KRİZE KRİZ DEMEMİZ GEREKİYOR”
Kadıköy Belediye BaşkanıAv. Odabaşı ise şu biçimde konuştu: “Gerek global gerekse lokal ölçekte önemli krizlerden geçiyoruz. Gezegenimizin geleceği hakkında haklı tasalar giderek büyüyor. İklim krizi, güç krizi, besin krizi, derinleşen yoksulluk, plansız kentleşme üzere her biri ötekini tetikleyen ve derinleşen bir kriz sarmalının ortasındayız. Bir varoluş tehlikesiyle karşı karşıyayız ve artık harekete geçmeliyiz, ‘artık krize kriz üzere davranmalıyız’. Bu manada STK’lar, lokal idareler, iş dünyası ve bireyler olarak yapmamız gereken biroldukca şey var. Dünyada bu hususlar tartışılıyor ve biz Kadıköy Belediyesi olarak yakından takip ediyoruz. Bunlardan çıkan iki sonuç var: Birincisi çabucak harekete geçmemiz gerekiyor. İkincisi ise başta iklim krizi olmak üzere besin krizi, salgınlar, derinleşen yoksulluk ve afetler ve gibisi bahislere bütüncül bir yaklaşımla bakmamız gerekiyor.”
Bu konularda finansmanın değerli bir unsur olduğuna dikkat çeken Odabaşı, “Bugün finansmanı vermekte zorlanan yöneticilerin yarın finansman verecekleri bir gezegende yaşayamayacaklarını bilmeleri gerekiyor. Artık etrafa, iklime cimri davranma devri bitti. Onun için finansman sağlayacak kuruluşlara çağrımdır, bürokrasiyi azaltarak mahallî idareleri desteklesinler” dedi. Odabaşı, Kadıköy belediyesi olarak iklim, etraf ve sürdürülebilirlik konusunda yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi.
Hollanda İstanbul Başkonsolosu Uijterlinde de şunları kaydetti: “2016 yılında, Amsterdam dahil, Hollanda’daki dokuz belediye, Green Deal: Circular City/Yeşil Mukavele: Döngüsel Kent evrakını imzalayarak, 2050’ye kadar tümüyle döngüsel hale gelmeyi taahhüt ettiler. Döngüsel bir kente dönüşmek ise karmaşık bir müddetç. Lokal idareler, lokal şirketler, lokal kuruluşlar, lokal teknolojiler ve mahallî kaynakların iş birliği gerekli. Amsterdam, döngüsel hale gelmek isteyen Türkiye’deki kentler için ilham ve örnek teşkil edebilir.”
ŞEHİRLERDE YAŞAYANLARIN TEMEL HİZMETLERE ULAŞMASI İÇİN YEDİ ÖNERİ
Sempozyumda WRI Ross Center for Sustainable Cities Bilgi ve İş Birliği Yöneticisi Dr. Robin King de Daha Eşit Bir Kente Doğruraporunu sundu. Afrika, Latin Amerika ve gelişmekte olan Asya ülkelerini kapsayan Global Güney’deki büyüyen kentlerde kentsel hizmetlere ve fırsatlara adil erişimin nasıl olabileceğini ortaya koyan rapor, altı yıl süren bir projenin akabinde hazırlandı.
2050’ye kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin kentlerde yaşayacağına dikkat çeken King, günümüzde kentlerde yaşayan her üç şahıstan birinin yani 1,2 milyardan fazla kişinin, su, elektrik, konut, işe ve okula ulaşım üzere temel günlük hizmetlere inançlı yahut uygun fiyatlı erişemediğini belirtti.
Kapsayıcı ekonomik büyümeyi teşvik etmek için evvel fizikî kentsel altyapı ve hizmetlerin tüm kent sakinleri için erişilebilir hale getirilmesinin koşul olduğunun vurgulandığı raporda, yedi başlık altında toplanan şu tahlil teklifleri geliştirildi:
- Altyapı Tasarımı ve Sunumu: Savunmasız kümeler evvelandirilmeli.
- Hizmet Sağlama Modelleri: Alternatif servis sağlayıcılarla iştirake gidilmeli.
- Data Toplama Uygulamaları: Kamu iştiraki yoluyla mahallî datalar güzelleştirilmeli.
- Kayıt Dışı Kentsel İstihdam: Kayıt dışı çalışanlar tespit edilip desteklenmeli.
- Finansman ve Takviyeler: Yatırımlar artırılmalı ve yenilikçi fonlar hedeflenmeli.
- Kentsel Arazi İdaresi: Şeffaf arazi piyasası ve entegre alan planlaması teşvik edilmeli.
- Yönetişim ve Kurumlar: Kamu, özel kesim ve STK’lardan oluşan koalisyonlar kurularak ortak bir vizyon etrafında politik tesir yaratılmalı.
Sempozyumun birinci oturumu Nordic Talks aktifliği oldu. Danimarka ve İsveç Başkonsoloslarının açılışı yaptığı ‘Yaşanabilir Kentler için Yeşil İktisat Dönüşümü’ oturumunda her iki ülkenin yeşil iktisat tahlilleri ve bu alandaki iş birliği fırsatları ele alındı.
WRI Türkiye Sürdürülebilir Kentler İdare Heyeti Lideri & SOCAR Türkiye Dijital Transformasyon Lideri Hakan Irgıt’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Türkiye’de belediyelere yeşil finansman sağlayan kurum temsilcileriyle kentlerin dönüşümünde yeşil finansmanın ehemmiyeti ve yeşil finansman kaynakları konuşuldu.
Moderasyonunu Hollanda İstanbul Başkonsolosu Uijterlinde’nin yaptığı Döngüsel Kentler oturumunda döngüsel kent kavramı ve örnekleri tartışıldı.
Sempozyumun son oturumu olan Sıfır Karbon Binalar Ulusal ve Mahallî Aksiyon Planı’nda ise teknik takviye veren kurumu WRI Türkiye, ulusal uygulayıcısı Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, mahallî uygulayıcısı ise Gaziantep ve Konya Büyükşehir Belediyeleri olan Sıfır Karbon Binalar Projesi; yeşil finansmanla fonlanan proje örneği olarak proje taraflarınca masaya yatırıldı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı