Yapılan araştırmalar, iş yerlerinin son süratte dönüşmesine imkan tanıyan Y jenerasyonunun 2025 yılına kadar global işgücünün 75’ini oluşturacağını gösteriyor. Gelecekte iş gücünün dörtte üçünü oluşturacak bu jenerasyona ve onları takip eden Z nesline kulak verme vaktinin geldiğini aktaran memleketler arası eğitim platformu Laba eğitmenleri, patronların genç çalışanlarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini 7 adımda sıralıyor.
Çalışanları anlamak ve jenerasyonlar ortası farklılıkları kabul etmek, kurumlar için muvaffakiyetin kıymetli ögelerinden birini oluşturuyor. Son on yıldır bu gayretlerin Y nesline odaklandığı görülse de bu kuşak liderlik rolünü benimsedikçe dikkatler Z jenerasyonuna çevriliyor. Bilhassa Y jenerasyonunun 2025 yılına kadar global işgücünün 75’ini oluşturacağını gösteren raporları göz önünde bulundurulduğunda kurumların, iş gücünün dörtte üçünü oluşturacak bu kuşağa ve onları takip eden Z nesline kulak vermeleri gerekiyor. Artık gençlerin yalnızca bir iş yerinin sağladığı fiyatsız park yeri ve promosyonlar üzere avantajlarla ilgilenmediğine dikkat çeken milletlerarası eğitim platformu Laba eğitmenleri, patronların genç çalışanlarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini aktarıyor.
1. Kurumdaki karar ve irtibat basamaklarına dahil edin. Eski kuşaklar üstten aşağıya bir irtibat yapısının, iş ve kurumsal kültürün ayrılmaz bir kesimi olduğuna inanırken, genç kuşaklar daha düz irtibat yapıları kuran ofis ortamları arıyor. tıpkı vakitte, genç jenerasyonun 88’i rekabet yerine iş birliği ortasında olmak ve başkanlarının karar verme etaplarını bilmek istiyor. Bu niçinle başkanların, gençlerin kurumlarına pahalı bir katkı sağladıklarını hissettirmeleri için onları karar süreçlerine dahil etmeleri gerekiyor.
2. Sıkı bir program içine tabi etmeyin. Gençlerin birden fazla saat 9’dan 6’ya kadar ofiste oturmaya hazır değil. İş ve özel hayat içinde bir istikrar kurarak kendi suratlarında ve alanlarında çalışmak istiyorlar. O denli ki, Y neslinin 74’ünün haftada 5 gün ofise gitmek istemediğini gösteren araştırmalar da bu durumu kanıtlıyor. Esnek kurallar sunmaya hazır olmayan şirketler, klasik çerçeve ortasında faaliyet gösteremeyen yetenekli ve hırslı genç çalışanları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu niçinle, gençlerin isteklerine ayak uyduran çalışma biçimlerini benimsemelisiniz.
3. Dijitale geçin. Bu yeni kuşaklar teknolojiyle büyüdükçe kağıttan uzaklaşmak ve sanal platformları işe optimize etmek kıymet arz ediyor. Online kurslar bireylere eğitimi, günün yahut gecenin rastgele bir saatinde tamamlama esnekliği sağlıyor. Ayrıyeten, otomatik derecelendirme ve izleme yoluyla anında geri bildirim sağlamaya yardımcı oluyor.
4. Kurumsal misyonunuzu iletin. Y ve Z jenerasyonu, yeteneklerinin ve hünerlerinin şirketinizin büyük fotoğrafına nasıl uyduğunu görmek ve başarısına katkıda bulunmak istiyorlar. Bu niçinle, şirketinizin misyonunu ilettiğinizden emin olmalısınız.
5. Daima öğrenme fırsatları sağlayın. Hem Y neslinin tıpkı vakitte Z jenerasyonunun, öğrenme konusunda kuvvetli bir isteğe sahip olduğu görülüyor. İdareyle bir öğlen yemeği oturumu düzenleyerek sohbeti teşvik edebilir, daima eğitim programının bir modülü olarak genç çalışanlarınızı ve tecrübeli yöneticileri mentorluk için eşleştirebilirsiniz.
6. Fikirlerini paylaşmalarına müsaade verin. Y jenerasyonunun ve Z neslinin fikirlerine katkıda bulunabileceği ve daha kıdemli çalışanların görüşlerini tamamlayan yeni bakış açıları sunabileceği dinamik beyin fırtınası oturumları düzenlemek son derece tesirli bir iz bırakıyor. Genç çalışanlarınızı manalı nazaranvlere atadıkça neler başarabildiklerine şaşırabilirsiniz.
7. Sistemli ve anında geri bildirim sağlayın. Nizamlı geri bildirim oturumları iş yerindeki problermleri çözmeye yardımcı oluyor. Nizamlı olarak direkt geri bildirim yapmak hem Y neslinin tıpkı vakitte Z neslinin motive olmasını sağlıyor. Bilhassa genç çalışanlara karşı bu bildirimleri sağlamayı unutmamalısınız.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Çalışanları anlamak ve jenerasyonlar ortası farklılıkları kabul etmek, kurumlar için muvaffakiyetin kıymetli ögelerinden birini oluşturuyor. Son on yıldır bu gayretlerin Y nesline odaklandığı görülse de bu kuşak liderlik rolünü benimsedikçe dikkatler Z jenerasyonuna çevriliyor. Bilhassa Y jenerasyonunun 2025 yılına kadar global işgücünün 75’ini oluşturacağını gösteren raporları göz önünde bulundurulduğunda kurumların, iş gücünün dörtte üçünü oluşturacak bu kuşağa ve onları takip eden Z nesline kulak vermeleri gerekiyor. Artık gençlerin yalnızca bir iş yerinin sağladığı fiyatsız park yeri ve promosyonlar üzere avantajlarla ilgilenmediğine dikkat çeken milletlerarası eğitim platformu Laba eğitmenleri, patronların genç çalışanlarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini aktarıyor.
1. Kurumdaki karar ve irtibat basamaklarına dahil edin. Eski kuşaklar üstten aşağıya bir irtibat yapısının, iş ve kurumsal kültürün ayrılmaz bir kesimi olduğuna inanırken, genç kuşaklar daha düz irtibat yapıları kuran ofis ortamları arıyor. tıpkı vakitte, genç jenerasyonun 88’i rekabet yerine iş birliği ortasında olmak ve başkanlarının karar verme etaplarını bilmek istiyor. Bu niçinle başkanların, gençlerin kurumlarına pahalı bir katkı sağladıklarını hissettirmeleri için onları karar süreçlerine dahil etmeleri gerekiyor.
2. Sıkı bir program içine tabi etmeyin. Gençlerin birden fazla saat 9’dan 6’ya kadar ofiste oturmaya hazır değil. İş ve özel hayat içinde bir istikrar kurarak kendi suratlarında ve alanlarında çalışmak istiyorlar. O denli ki, Y neslinin 74’ünün haftada 5 gün ofise gitmek istemediğini gösteren araştırmalar da bu durumu kanıtlıyor. Esnek kurallar sunmaya hazır olmayan şirketler, klasik çerçeve ortasında faaliyet gösteremeyen yetenekli ve hırslı genç çalışanları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu niçinle, gençlerin isteklerine ayak uyduran çalışma biçimlerini benimsemelisiniz.
3. Dijitale geçin. Bu yeni kuşaklar teknolojiyle büyüdükçe kağıttan uzaklaşmak ve sanal platformları işe optimize etmek kıymet arz ediyor. Online kurslar bireylere eğitimi, günün yahut gecenin rastgele bir saatinde tamamlama esnekliği sağlıyor. Ayrıyeten, otomatik derecelendirme ve izleme yoluyla anında geri bildirim sağlamaya yardımcı oluyor.
4. Kurumsal misyonunuzu iletin. Y ve Z jenerasyonu, yeteneklerinin ve hünerlerinin şirketinizin büyük fotoğrafına nasıl uyduğunu görmek ve başarısına katkıda bulunmak istiyorlar. Bu niçinle, şirketinizin misyonunu ilettiğinizden emin olmalısınız.
5. Daima öğrenme fırsatları sağlayın. Hem Y neslinin tıpkı vakitte Z jenerasyonunun, öğrenme konusunda kuvvetli bir isteğe sahip olduğu görülüyor. İdareyle bir öğlen yemeği oturumu düzenleyerek sohbeti teşvik edebilir, daima eğitim programının bir modülü olarak genç çalışanlarınızı ve tecrübeli yöneticileri mentorluk için eşleştirebilirsiniz.
6. Fikirlerini paylaşmalarına müsaade verin. Y jenerasyonunun ve Z neslinin fikirlerine katkıda bulunabileceği ve daha kıdemli çalışanların görüşlerini tamamlayan yeni bakış açıları sunabileceği dinamik beyin fırtınası oturumları düzenlemek son derece tesirli bir iz bırakıyor. Genç çalışanlarınızı manalı nazaranvlere atadıkça neler başarabildiklerine şaşırabilirsiniz.
7. Sistemli ve anında geri bildirim sağlayın. Nizamlı geri bildirim oturumları iş yerindeki problermleri çözmeye yardımcı oluyor. Nizamlı olarak direkt geri bildirim yapmak hem Y neslinin tıpkı vakitte Z neslinin motive olmasını sağlıyor. Bilhassa genç çalışanlara karşı bu bildirimleri sağlamayı unutmamalısınız.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı