Milletlerarası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) konut sahipliğinde düzenlenen ve birinci gününde Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) Dünya Yatırım Raporu Türkiye lansmanının gerçekleştirildiği Global Yatırım Günleri bitmiş oldu.
YASED Lideri Ayşem Sargın, milletlerarası direkt yatırımların seyri ve Türkiye’nin bu alandaki stratejileri ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “2020 yılı global iktisat, ticaret ve yatırımlar için güç bir yıl oldu. Bunun yansımalarını, Dünya Yatırım Raporu’nda tabir edilen global milletlerarası direkt yatırımlardaki 35’lik rekor daralmada da görüyoruz. 2021 yılından itibaren salgının seyrinde öngörülebilirliğin artması ile temkinli bir düzgünleşme beklentisi ortasındayız. Ekonomik açıdan yatırımların gündemini, tedarik zincirleri, dijitalleşme ve sürdürülebilir kalkınma üzere mevzular belirleyecek. 2021 yılında bu değişkenleri dikkate alan bir strateji çerçevesinde atılacak yanlışsız adımlar ile Türkiye’de de, sıfırdan yatırımlar, birleşme ve satın almalar ve proje finansmanında olumlu gelişmeler gorebiliriz. Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta yayınlanan Memleketler arası Direkt Yatırım Stratejisini yanlışsız vakitte atılan isabetli bir adım olarak kıymetlendiriyoruz. YASED olarak değerli katkılarda bulunduğumuz bu çalışma için emeği geçen tüm yetkililerimize teşekkür ediyoruz.”
Milletlerarası Yatırımcılar Derneği (YASED), Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) bu yıl “Sürdürülebilir Toparlanmaya Yatırım” temasıyla hazırladığı Dünya Yatırım Raporu’nun Türkiye lansmanını, dünya ile eş vakitli olarak düzenlediği Global Yatırım Günleri’nin birinci gününde gerçekleştirdi. Global Yatırım Günleri’nin ikinci gününde, İstanbul İktisat Danışmanlık Yönetici Ortağı ve İktisat ve Dış Siyaset Araştırmalar Merkezi (EDAM) İdare Konseyi Lideri Sinan Ülgen’in iştirakiyle, Rapor’un bulguları çerçevesinde global makroekonomik ve jeopolitik gelişmeler değerlendirildi. Global Yatırım Günleri’nin üçüncü ve son gün konuğu ise T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Lideri A. Burak Dağlıoğlu oldu. Dağlıoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi uyumunda hazırlanan ve bir gün evvel yürürlüğe giren Türkiye Memleketler arası Direkt Yatırım Stratejisi temalı bir söyleşi gerçekleştirildi.
“Doğru yaklaşımların; ihracata, yatırımlara ve GSYH’ya olumlu katkı sağlama potansiyeli yüksek”
Global Yatırım Günleri’nin ikinci gününde “Dünya Yatırım Raporu Çerçevesinde Global Makroekonomik ve Jeopolitik Gelişmelerin Değerlendirilmesi” gündemiyle düzenlenen söyleşide konuşan YASED Lideri Ayşem Sargın, “2020 yılı global iktisat, ticaret ve yatırımlar için sıkıntı bir yıl oldu. UNCTAD’ın raporu, 2021 yılında global milletlerarası direkt yatırımlarda 10-15 bandında bir düzgünleşme öngörüyor. Bu mütevazı düzgünleşme, makroekonomik gelişmeler ile jeopolitik gelişmelerin tarihte hiç olmadığı kadar el ele yürüdüğü bir periyotta gerçekleşecek. Bu bakılırsace yavaş toparlanma, ülkemizin yatırım ortamının rekabetçiliğini geliştirmek için bize bir fırsat sunuyor. 2021 yılı, gerçek adımların atılması halinde Türkiye için sıfırdan yatırımlar, birleşme ve satın almalar konusunda olumlu gelişmelere sahne olabilir.” dedi.
Türkiye’nin ticaret ve yatırım manasında bölgede avantajlı bir biçimde konumlandığını belirten Sargın, “Türkiye, Avrupa ile hayli sağlam bağlara sahip. AB ile ticaret ve yatırım alanında entegrasyonu artıracak gelişmelerin ekonomimize direkt yansımaları oluyor. Dijital dönüşüm gündemi kapsamında değerlendirdiğimiz şahsi verilen aktarılmasına ait mevzuatta gerçekleştirilecek ahenk çalışmalarının, yatırımlarda 5.8 milyar dolar düzeyinde artış sağlama ve GSYH’ya yıllık 2,7 milyar dolar katkı yapma potansiyeli var. Bir öbür değerli bahis ise global tedarik zincirleri. Yaptığımız çalışmalar, gaye ülke ve eser kümelerine yönelik yüzde 5’lik bir ihracat artışının toplam ihracatımıza 12 milyar dolar ek katkı sağlayabileceğini gösteriyor. Tüm bu fırsatları yakalamak için süratle amaç belirleyerek harekete geçmeliyiz. Bugün yayımlanan Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi, uzun vakittir beklediğimiz, bu alandaki çalışmalara yeni bir ivme kazandıracak bir evrak. Dünyanın toparlandığı, ve yatırımda rekabetin hayli şiddetli hale geldiği bu vakitte gerekli adımları süratle atmamız önemli” halinde konuştu.
“Bölgesel ittifaklar ve dış siyaset, yatırım ve ticarette belirleyici”
Global Yatırım Günleri’nin ikinci günü gerçekleştirilen söyleşide YASED’in konuğu olan İstanbul İktisat Danışmanlık Yönetici Ortağı ve İktisat ve Dış Siyaset Araştırmalar Merkezi (EDAM) İdare Şurası Lideri Sinan Ülgen ise, “UNCTAD, pandemi devrinde 35 oranında azalan global yabancı yatırımların 2021 yılında artışa geçeceğine dair bir beklentiyi lisana getiriyor. Lakin bu artışın her bölgede birebir düzeyde olmayacağına da işaret ediyor. Bu noktada, Türkiye’nin bu beklenen yatırım artışından daha fazla hisse alan bir ülke olması için yapması gerekenlere odaklanılması lazım. Bunların başında iktisada dair itimadın arttırılması geliyor. Genel önlemlerin yanı sıra, bu raporun bulguları da göz önüne alınarak, ülkemizin daha faal yabancı sermaye çekme siyasetlerine yönelmesinde fayda olacaktır. Bilhassa pandemi ile birlikte gündeme giren paha ve tedarik zincirlerindeki muhtemel gelişmeler ve Çin’den delokalizasyon eğilimleri ışığında, ülkemizin rekabetçi olduğu kesimlerde faaliyet gösteren hayli uluslu firmalara direkt ulaşacak bir prosedürün hayata geçirilmesi isabetli olacaktır. Yatırım akışlarının yarısının ekonomik blokların kendi ortasında olduğu hatırda tutulduğunda, Türkiye’nin asıl yatırım çektiği blok olan AB ile düzenleyici çerçevesinin ahenkleştirilmesinin ehemmiyeti de ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan Gümrük Birliği’nin modernizasyonu da ülkemizin bu alandaki başarısına kıymetli katkı sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisine tam dayanak veriyoruz”
YASED Lideri Ayşem Sargın Global Yatırım Günleri’nin üçüncü gününde ise “Pandeminin yatırımlar üstündeki tesiri beklediğimiz üzere büyük oldu. İçinden geçtiğimiz bu periyodu yeterli okuyarak hakikat adımlar atmalıyız. Türkiye’nin memleketler arası direkt yatırım stratejisi olmasını daima önemsedik. Bu hafta açıklanan stratejiye YASED olarak kıymetli katkılarda bulunduk. YASED ismine, emeği geçen tüm yetkililerimize gerçek vakitli ve isabetli bu çalışma için teşekkür ediyorum.” halinde konuştu.
Bu hafta açıklanan Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi ve Dünya Yatırım Raporu içindeki paralelliklere dikkat çeken Sargın, raporda yer alan sürdürülebilirlik, AB Yeşil Mutabakatı’na ahenk, global tedarik zincirleri ve verimlilik odaklı yatırımlar, dijital dönüşüm üzere konulardaki tekliflere stratejide de yer verildiğini görmekten memnunluk duyduklarını belirtti. Sargın “Stratejide belirlenen amaç, 2023 yılı itibariyle Türkiye’nin global memleketler arası direkt yatırım pazarından aldığı hissenin 1,5’e yükselmesi. Lakin temel maksadımız bu oranın daha da büyük olması. Daima birlikte bu amaca yönelik çalışıyor olacağız. Kıtaların ticari ittifaklarla bir daha formlandığı bu vakitte biz de yerimizi almak için epey çalışmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Nihai amacımız global pastadan 1,5 hisse almak”
Global Yatırım Günleri’nin üçüncü gün konuğu olan T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Lideri A. Burak Dağlıoğlu, hafta başında açıklanan Türkiye Memleketler arası Direkt Yatırım Stratejisi ve UNCTAD Dünya Yatırım Raporu çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu. Dağlıoğlu “Hazırlamış olduğumuz Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi ile en kesin amacımız global pastadan 1,5 oranında hisse almak. Türkiye’nin 2003’ten bu yana çektiği 225 milyar doların üstündeki yatırımda kaynak olarak Avrupa ülkeleri ve ABD öne çıkıyor. Coğrafik pozisyon, mevcut yatırımcı birtakım ve ticari bağlantılarımızı göz önüne aldığımızda Avrupa merkezli yatırımcılarla alakamızı sürdürmek ve geliştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. 2010 yılından bu yana ülkemize yapılan yatırımlarda Asya ülkelerinin de kıymetli bir kaynak olarak öne çıktığını görüyoruz. 1,5 maksadımıza ulaşmak için mevcut yatırımcıların yatırımlarını koruyarak büyütmemiz, coğrafik çeşitlendirme yapmamız, daha geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşmamız gerekmekte. Bu strateji kapsamında Japonya, Çin, Kore, Singapur, Malezya, Azerbaycan ve Körfez ülkeleri üzere ülkelerdeki varlığımızı daha da güçlendireceğiz.” dedi.
Dağlıoğlu kelamlarına şöyleki devam etti: “Uluslararası direkt yatırımları etkileyen global trendleri tahlil ettik. Dijitalleşmenin, teknolojik dönüşümün tesiri ile yatırım varlıklarında hafifçeleme kelam konusu. Gelişmekte olan ülkelerde geçmişte daha yüksek yatırım geri dönüşü oranları sağlanmaktaydı. Gelişmiş ekonomiler ve gelişmekte olan ekonomiler içindeki getiri oranları farkının azalması bir başka kıymetli trend. Buna emsal gelişmeler de bizim üzere ülkeleri baskı altında bırakıyor ancak tüm gücümüzle yatırımları kazanmak için çalışacağız.”
Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi hakkında da bilgi veren Dağlıoğlu, amaçlarında teknolojik dönüşümü destekleyen, istihdam oluşturan ve cari istikrara müspet katkı sağlayan yatırımların olduğunu söylemiş oldu. Bu strateji kapsamında 7 nitelikli memleketler arası direkt yatırım profili belirlendiğini, bu profillerin hepsini destekleyen altyapı yatırımlarının, sürdürülebilir kalkınma maksatları doğrultusundaki yatırımların ve finansal yatırımların hedeflendiğini belirtti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
YASED Lideri Ayşem Sargın, milletlerarası direkt yatırımların seyri ve Türkiye’nin bu alandaki stratejileri ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “2020 yılı global iktisat, ticaret ve yatırımlar için güç bir yıl oldu. Bunun yansımalarını, Dünya Yatırım Raporu’nda tabir edilen global milletlerarası direkt yatırımlardaki 35’lik rekor daralmada da görüyoruz. 2021 yılından itibaren salgının seyrinde öngörülebilirliğin artması ile temkinli bir düzgünleşme beklentisi ortasındayız. Ekonomik açıdan yatırımların gündemini, tedarik zincirleri, dijitalleşme ve sürdürülebilir kalkınma üzere mevzular belirleyecek. 2021 yılında bu değişkenleri dikkate alan bir strateji çerçevesinde atılacak yanlışsız adımlar ile Türkiye’de de, sıfırdan yatırımlar, birleşme ve satın almalar ve proje finansmanında olumlu gelişmeler gorebiliriz. Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta yayınlanan Memleketler arası Direkt Yatırım Stratejisini yanlışsız vakitte atılan isabetli bir adım olarak kıymetlendiriyoruz. YASED olarak değerli katkılarda bulunduğumuz bu çalışma için emeği geçen tüm yetkililerimize teşekkür ediyoruz.”
Milletlerarası Yatırımcılar Derneği (YASED), Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) bu yıl “Sürdürülebilir Toparlanmaya Yatırım” temasıyla hazırladığı Dünya Yatırım Raporu’nun Türkiye lansmanını, dünya ile eş vakitli olarak düzenlediği Global Yatırım Günleri’nin birinci gününde gerçekleştirdi. Global Yatırım Günleri’nin ikinci gününde, İstanbul İktisat Danışmanlık Yönetici Ortağı ve İktisat ve Dış Siyaset Araştırmalar Merkezi (EDAM) İdare Konseyi Lideri Sinan Ülgen’in iştirakiyle, Rapor’un bulguları çerçevesinde global makroekonomik ve jeopolitik gelişmeler değerlendirildi. Global Yatırım Günleri’nin üçüncü ve son gün konuğu ise T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Lideri A. Burak Dağlıoğlu oldu. Dağlıoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi uyumunda hazırlanan ve bir gün evvel yürürlüğe giren Türkiye Memleketler arası Direkt Yatırım Stratejisi temalı bir söyleşi gerçekleştirildi.
“Doğru yaklaşımların; ihracata, yatırımlara ve GSYH’ya olumlu katkı sağlama potansiyeli yüksek”
Global Yatırım Günleri’nin ikinci gününde “Dünya Yatırım Raporu Çerçevesinde Global Makroekonomik ve Jeopolitik Gelişmelerin Değerlendirilmesi” gündemiyle düzenlenen söyleşide konuşan YASED Lideri Ayşem Sargın, “2020 yılı global iktisat, ticaret ve yatırımlar için sıkıntı bir yıl oldu. UNCTAD’ın raporu, 2021 yılında global milletlerarası direkt yatırımlarda 10-15 bandında bir düzgünleşme öngörüyor. Bu mütevazı düzgünleşme, makroekonomik gelişmeler ile jeopolitik gelişmelerin tarihte hiç olmadığı kadar el ele yürüdüğü bir periyotta gerçekleşecek. Bu bakılırsace yavaş toparlanma, ülkemizin yatırım ortamının rekabetçiliğini geliştirmek için bize bir fırsat sunuyor. 2021 yılı, gerçek adımların atılması halinde Türkiye için sıfırdan yatırımlar, birleşme ve satın almalar konusunda olumlu gelişmelere sahne olabilir.” dedi.
Türkiye’nin ticaret ve yatırım manasında bölgede avantajlı bir biçimde konumlandığını belirten Sargın, “Türkiye, Avrupa ile hayli sağlam bağlara sahip. AB ile ticaret ve yatırım alanında entegrasyonu artıracak gelişmelerin ekonomimize direkt yansımaları oluyor. Dijital dönüşüm gündemi kapsamında değerlendirdiğimiz şahsi verilen aktarılmasına ait mevzuatta gerçekleştirilecek ahenk çalışmalarının, yatırımlarda 5.8 milyar dolar düzeyinde artış sağlama ve GSYH’ya yıllık 2,7 milyar dolar katkı yapma potansiyeli var. Bir öbür değerli bahis ise global tedarik zincirleri. Yaptığımız çalışmalar, gaye ülke ve eser kümelerine yönelik yüzde 5’lik bir ihracat artışının toplam ihracatımıza 12 milyar dolar ek katkı sağlayabileceğini gösteriyor. Tüm bu fırsatları yakalamak için süratle amaç belirleyerek harekete geçmeliyiz. Bugün yayımlanan Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi, uzun vakittir beklediğimiz, bu alandaki çalışmalara yeni bir ivme kazandıracak bir evrak. Dünyanın toparlandığı, ve yatırımda rekabetin hayli şiddetli hale geldiği bu vakitte gerekli adımları süratle atmamız önemli” halinde konuştu.
“Bölgesel ittifaklar ve dış siyaset, yatırım ve ticarette belirleyici”
Global Yatırım Günleri’nin ikinci günü gerçekleştirilen söyleşide YASED’in konuğu olan İstanbul İktisat Danışmanlık Yönetici Ortağı ve İktisat ve Dış Siyaset Araştırmalar Merkezi (EDAM) İdare Şurası Lideri Sinan Ülgen ise, “UNCTAD, pandemi devrinde 35 oranında azalan global yabancı yatırımların 2021 yılında artışa geçeceğine dair bir beklentiyi lisana getiriyor. Lakin bu artışın her bölgede birebir düzeyde olmayacağına da işaret ediyor. Bu noktada, Türkiye’nin bu beklenen yatırım artışından daha fazla hisse alan bir ülke olması için yapması gerekenlere odaklanılması lazım. Bunların başında iktisada dair itimadın arttırılması geliyor. Genel önlemlerin yanı sıra, bu raporun bulguları da göz önüne alınarak, ülkemizin daha faal yabancı sermaye çekme siyasetlerine yönelmesinde fayda olacaktır. Bilhassa pandemi ile birlikte gündeme giren paha ve tedarik zincirlerindeki muhtemel gelişmeler ve Çin’den delokalizasyon eğilimleri ışığında, ülkemizin rekabetçi olduğu kesimlerde faaliyet gösteren hayli uluslu firmalara direkt ulaşacak bir prosedürün hayata geçirilmesi isabetli olacaktır. Yatırım akışlarının yarısının ekonomik blokların kendi ortasında olduğu hatırda tutulduğunda, Türkiye’nin asıl yatırım çektiği blok olan AB ile düzenleyici çerçevesinin ahenkleştirilmesinin ehemmiyeti de ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan Gümrük Birliği’nin modernizasyonu da ülkemizin bu alandaki başarısına kıymetli katkı sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisine tam dayanak veriyoruz”
YASED Lideri Ayşem Sargın Global Yatırım Günleri’nin üçüncü gününde ise “Pandeminin yatırımlar üstündeki tesiri beklediğimiz üzere büyük oldu. İçinden geçtiğimiz bu periyodu yeterli okuyarak hakikat adımlar atmalıyız. Türkiye’nin memleketler arası direkt yatırım stratejisi olmasını daima önemsedik. Bu hafta açıklanan stratejiye YASED olarak kıymetli katkılarda bulunduk. YASED ismine, emeği geçen tüm yetkililerimize gerçek vakitli ve isabetli bu çalışma için teşekkür ediyorum.” halinde konuştu.
Bu hafta açıklanan Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi ve Dünya Yatırım Raporu içindeki paralelliklere dikkat çeken Sargın, raporda yer alan sürdürülebilirlik, AB Yeşil Mutabakatı’na ahenk, global tedarik zincirleri ve verimlilik odaklı yatırımlar, dijital dönüşüm üzere konulardaki tekliflere stratejide de yer verildiğini görmekten memnunluk duyduklarını belirtti. Sargın “Stratejide belirlenen amaç, 2023 yılı itibariyle Türkiye’nin global memleketler arası direkt yatırım pazarından aldığı hissenin 1,5’e yükselmesi. Lakin temel maksadımız bu oranın daha da büyük olması. Daima birlikte bu amaca yönelik çalışıyor olacağız. Kıtaların ticari ittifaklarla bir daha formlandığı bu vakitte biz de yerimizi almak için epey çalışmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Nihai amacımız global pastadan 1,5 hisse almak”
Global Yatırım Günleri’nin üçüncü gün konuğu olan T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Lideri A. Burak Dağlıoğlu, hafta başında açıklanan Türkiye Memleketler arası Direkt Yatırım Stratejisi ve UNCTAD Dünya Yatırım Raporu çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu. Dağlıoğlu “Hazırlamış olduğumuz Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi ile en kesin amacımız global pastadan 1,5 oranında hisse almak. Türkiye’nin 2003’ten bu yana çektiği 225 milyar doların üstündeki yatırımda kaynak olarak Avrupa ülkeleri ve ABD öne çıkıyor. Coğrafik pozisyon, mevcut yatırımcı birtakım ve ticari bağlantılarımızı göz önüne aldığımızda Avrupa merkezli yatırımcılarla alakamızı sürdürmek ve geliştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. 2010 yılından bu yana ülkemize yapılan yatırımlarda Asya ülkelerinin de kıymetli bir kaynak olarak öne çıktığını görüyoruz. 1,5 maksadımıza ulaşmak için mevcut yatırımcıların yatırımlarını koruyarak büyütmemiz, coğrafik çeşitlendirme yapmamız, daha geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşmamız gerekmekte. Bu strateji kapsamında Japonya, Çin, Kore, Singapur, Malezya, Azerbaycan ve Körfez ülkeleri üzere ülkelerdeki varlığımızı daha da güçlendireceğiz.” dedi.
Dağlıoğlu kelamlarına şöyleki devam etti: “Uluslararası direkt yatırımları etkileyen global trendleri tahlil ettik. Dijitalleşmenin, teknolojik dönüşümün tesiri ile yatırım varlıklarında hafifçeleme kelam konusu. Gelişmekte olan ülkelerde geçmişte daha yüksek yatırım geri dönüşü oranları sağlanmaktaydı. Gelişmiş ekonomiler ve gelişmekte olan ekonomiler içindeki getiri oranları farkının azalması bir başka kıymetli trend. Buna emsal gelişmeler de bizim üzere ülkeleri baskı altında bırakıyor ancak tüm gücümüzle yatırımları kazanmak için çalışacağız.”
Türkiye Milletlerarası Direkt Yatırım Stratejisi hakkında da bilgi veren Dağlıoğlu, amaçlarında teknolojik dönüşümü destekleyen, istihdam oluşturan ve cari istikrara müspet katkı sağlayan yatırımların olduğunu söylemiş oldu. Bu strateji kapsamında 7 nitelikli memleketler arası direkt yatırım profili belirlendiğini, bu profillerin hepsini destekleyen altyapı yatırımlarının, sürdürülebilir kalkınma maksatları doğrultusundaki yatırımların ve finansal yatırımların hedeflendiğini belirtti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı