Azerbaycan Cumhuriyeti İktisat Bakanlığı Altyapı Siyaseti Daire Lideri Kenan Memişov, Çin’i Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak Yeni İpekyolu’nun en kıymetli temas noktası olan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın birkaç yıl ortasında hizmete gireceğini deklare etti.
91. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı koordinesinde düzenlenen 8. İzmir İş Günleri’nde, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi konut sahipliğinde, “Denizden Tarım Ticaretinde Aktüel Trendler ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Etkileri” ile “Hazar Denizi’nin Lojistik Şartları-İmkanları” mevzularının ele alındığı çevrim içi toplantı düzenlendi.
Oturum başkanlığını İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi İdare Şurası Lideri Yusuf Öztürk’ün üstlendiği toplantıya Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Okan Tuna ile Azerbaycan İktisat Bakanlığı İktisat Siyaseti Genel Müdürlüğü Altyapı Siyaseti Daire Lideri Kenan Memişov katıldı.
PROJE SÜRATLE İLERLİYOR
Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan’ın işbirliği ile 2017’de başlayan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nda şu an konteyner nakliyatı yapıldığını belirten Memişov, fazlaca yakında bu çizginin tüm performansıyla işlemeye başlayacağını deklare etti. Memişov, “Proje epey süratli ilerliyor. Önümüzdeki bir iki yıl ortasında tamamlanacaktır. bu biçimdece bu çizgiden geçen konteyner ölçüsü fazlaca daha artacaktır. Gemilere Avrupa ve Türkiye’den yüklenen konteyner, Orta Asya ve Çin’e taşınacaktır” açıklamasını yaptı.
Türkiye, Azerbaycan ve öteki Orta Asya Devletleri’nin Yeni İpekyolu’nun Orta Koridoru’nda yer aldığını lisana getiren Memişov, koridorda yer alan ülkelerin gümrük prosedürlerini aynılaştırma, düzgünleştirme ve sadeleştirme çalışmasının da Türk Devletleri Teşkilatı Fonu takviyesiyle devam ettiğini söylemiş oldu. Memişov, “Çalışmalar tamamlandığında, bir kargo epey kısa müddette Çin ve Orta Asya’dan Azerbaycan’a gelip, Türkiye’ye gidebilecek. Bu süreç tek bir gümrük beyannamesi ile olacak. Ben epeyce ümitliyim. Türkiye ve Orta Asya ülkeleri de bu hususta fazlaca istekliler” dedi.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’na paralel olarak Zengezur Koridoru’ndan geçip Nahçivan’a uzanan alternatif bir demiryolu sınırının olduğunu vurgulayan Memişov, Türkiye’nin Kars’tan Iğdır’a bir demiryolu inşa edip bu hatta bağlanacağını, bu proje bitene kadar Orta Asya yüklerinin Tebriz-Van Demiryolu ve Nahçivan ilişkisi üzerinden taşınacağını söylemiş oldu.
ÖNCE DEMİR daha sonra DENİZ İPEKYOLU
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi İdare Heyeti Lideri Yusuf Öztürk, Türkiye’nin, Yeni İpekyolu olarak isimlendirilen Çin’in Nesil ve Yol Projesi’nin Deniz İpekyolu ayağında çabucak hemen yer almadığını, fakat Azerbaycan ile demiryolu irtibatı yardımıyla Demir İpekyolu’nda konumlanacağını söylemiş oldu. 21. Yüzyıl’da Doğu’nun üretim bölgesi, Batı’nın ise tüketim pazarı olduğunu lisana getiren Öztürk, İpekyolu’nun Orta Koridoru’nda yer alan Türkiye ve Azerbaycan’ın stratejik kıymetine dikkat çekti. Öztürk, “Rusya ve Ukrayna savaşı niçiniyle Jenerasyon ve Yol Projesi’nin Kuzey Koridoru neredeyse kapandı. İki dost devlet ve millet olan Türkiye ve Azerbaycan hudutlarından geçen Orta Koridor ise açık. Bu koridorun en değerli ilişkisi Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’dır. Kars Lojistik Merkezi bitti. Biz bu taraftan hazırız. Bu projenin hayata geçmesi için elimizden gelen tüm çabası göstermeliyiz” diye konuştu.
Öztürk, bilhassa 2030 yılında karbon ayak izi ile başlayan yeni devrin lojistik bölümünün tarihinin ve geleceğinin bir daha yazılacağı bir periyot olacağını belirterek, Türkiye’nin bu lojistik dönüşüme hazırlanması gerektiğini söylemiş oldu.
YENİ TEDARİK ZİNCİRİ TÜRKİYE’YE FIRSAT
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Okan Tuna, Türkiye’nin lojistik ve üretimde köprü ülke olduğunu söz etti. Küreselleşme ile ortaya çıkan verimliliğe, düşük maliyetli üretim ve sevkiyata dayalı tedarik zincirinin 2030 yılından itibaren büsbütün değişeceğini belirten Tuna, “Dünya birinci kez 9 trilyon dolarlık stok tutmaya başladı. İşletmeler artık daha yakın bölgelerde üretim yapmayı tercih ediyor. Tedarik zincirleri içeriye yahut daha yakın bölgelere dönecek. Türkiye, dünyadaki yeni kurguda ön plana çıkıyor. Fırsatı kaçırmadık. Bu yeni kurgudan faydalanacağız” dedi.
TAHIL KORİDORU GENİŞLEMELİ
İMEAK DTO İzmir Şubesi İdare Konseyi Lideri Yusuf Öztürk, Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya ile tıpkı denizi paylaştığını belirterek, Tahıl Koridoru’nda emekleri geçenlere teşekkür etti. Öztürk, “En büyük dileğimiz savaşın bir an evvel bitmesi. Lakin bu müddette bölgede besin tedariki kalıcı hale gelmelidir. Besin nakliyatına uygun olmayan gemilerin de diğer eserler taşıması sağlanmalıdır” diye konuştu. Prof.Dr. Okan Tuna ise, Tahıl Koridoru’nun genişlemesi ve taşınan eser açısından çeşitlenmesi gerektiğini söylemiş oldu. Koridordan geçen tahıldan Afrika ülkelerinin yararlanamadığına dikkat çeken Tuna, “Gelişmiş ülkeler besin stoklarını kendileri saklama bencilliğindeler. halbuki dünyada 1,6 milyar ton besin israf olurken, Afrika üzere bölgelerde açlık tehlikesi yaşanıyor” görüşünü lisana getirdi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
91. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı koordinesinde düzenlenen 8. İzmir İş Günleri’nde, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi konut sahipliğinde, “Denizden Tarım Ticaretinde Aktüel Trendler ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Etkileri” ile “Hazar Denizi’nin Lojistik Şartları-İmkanları” mevzularının ele alındığı çevrim içi toplantı düzenlendi.
Oturum başkanlığını İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi İdare Şurası Lideri Yusuf Öztürk’ün üstlendiği toplantıya Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Okan Tuna ile Azerbaycan İktisat Bakanlığı İktisat Siyaseti Genel Müdürlüğü Altyapı Siyaseti Daire Lideri Kenan Memişov katıldı.
PROJE SÜRATLE İLERLİYOR
Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan’ın işbirliği ile 2017’de başlayan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nda şu an konteyner nakliyatı yapıldığını belirten Memişov, fazlaca yakında bu çizginin tüm performansıyla işlemeye başlayacağını deklare etti. Memişov, “Proje epey süratli ilerliyor. Önümüzdeki bir iki yıl ortasında tamamlanacaktır. bu biçimdece bu çizgiden geçen konteyner ölçüsü fazlaca daha artacaktır. Gemilere Avrupa ve Türkiye’den yüklenen konteyner, Orta Asya ve Çin’e taşınacaktır” açıklamasını yaptı.
Türkiye, Azerbaycan ve öteki Orta Asya Devletleri’nin Yeni İpekyolu’nun Orta Koridoru’nda yer aldığını lisana getiren Memişov, koridorda yer alan ülkelerin gümrük prosedürlerini aynılaştırma, düzgünleştirme ve sadeleştirme çalışmasının da Türk Devletleri Teşkilatı Fonu takviyesiyle devam ettiğini söylemiş oldu. Memişov, “Çalışmalar tamamlandığında, bir kargo epey kısa müddette Çin ve Orta Asya’dan Azerbaycan’a gelip, Türkiye’ye gidebilecek. Bu süreç tek bir gümrük beyannamesi ile olacak. Ben epeyce ümitliyim. Türkiye ve Orta Asya ülkeleri de bu hususta fazlaca istekliler” dedi.
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’na paralel olarak Zengezur Koridoru’ndan geçip Nahçivan’a uzanan alternatif bir demiryolu sınırının olduğunu vurgulayan Memişov, Türkiye’nin Kars’tan Iğdır’a bir demiryolu inşa edip bu hatta bağlanacağını, bu proje bitene kadar Orta Asya yüklerinin Tebriz-Van Demiryolu ve Nahçivan ilişkisi üzerinden taşınacağını söylemiş oldu.
ÖNCE DEMİR daha sonra DENİZ İPEKYOLU
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi İdare Heyeti Lideri Yusuf Öztürk, Türkiye’nin, Yeni İpekyolu olarak isimlendirilen Çin’in Nesil ve Yol Projesi’nin Deniz İpekyolu ayağında çabucak hemen yer almadığını, fakat Azerbaycan ile demiryolu irtibatı yardımıyla Demir İpekyolu’nda konumlanacağını söylemiş oldu. 21. Yüzyıl’da Doğu’nun üretim bölgesi, Batı’nın ise tüketim pazarı olduğunu lisana getiren Öztürk, İpekyolu’nun Orta Koridoru’nda yer alan Türkiye ve Azerbaycan’ın stratejik kıymetine dikkat çekti. Öztürk, “Rusya ve Ukrayna savaşı niçiniyle Jenerasyon ve Yol Projesi’nin Kuzey Koridoru neredeyse kapandı. İki dost devlet ve millet olan Türkiye ve Azerbaycan hudutlarından geçen Orta Koridor ise açık. Bu koridorun en değerli ilişkisi Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’dır. Kars Lojistik Merkezi bitti. Biz bu taraftan hazırız. Bu projenin hayata geçmesi için elimizden gelen tüm çabası göstermeliyiz” diye konuştu.
Öztürk, bilhassa 2030 yılında karbon ayak izi ile başlayan yeni devrin lojistik bölümünün tarihinin ve geleceğinin bir daha yazılacağı bir periyot olacağını belirterek, Türkiye’nin bu lojistik dönüşüme hazırlanması gerektiğini söylemiş oldu.
YENİ TEDARİK ZİNCİRİ TÜRKİYE’YE FIRSAT
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Okan Tuna, Türkiye’nin lojistik ve üretimde köprü ülke olduğunu söz etti. Küreselleşme ile ortaya çıkan verimliliğe, düşük maliyetli üretim ve sevkiyata dayalı tedarik zincirinin 2030 yılından itibaren büsbütün değişeceğini belirten Tuna, “Dünya birinci kez 9 trilyon dolarlık stok tutmaya başladı. İşletmeler artık daha yakın bölgelerde üretim yapmayı tercih ediyor. Tedarik zincirleri içeriye yahut daha yakın bölgelere dönecek. Türkiye, dünyadaki yeni kurguda ön plana çıkıyor. Fırsatı kaçırmadık. Bu yeni kurgudan faydalanacağız” dedi.
TAHIL KORİDORU GENİŞLEMELİ
İMEAK DTO İzmir Şubesi İdare Konseyi Lideri Yusuf Öztürk, Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya ile tıpkı denizi paylaştığını belirterek, Tahıl Koridoru’nda emekleri geçenlere teşekkür etti. Öztürk, “En büyük dileğimiz savaşın bir an evvel bitmesi. Lakin bu müddette bölgede besin tedariki kalıcı hale gelmelidir. Besin nakliyatına uygun olmayan gemilerin de diğer eserler taşıması sağlanmalıdır” diye konuştu. Prof.Dr. Okan Tuna ise, Tahıl Koridoru’nun genişlemesi ve taşınan eser açısından çeşitlenmesi gerektiğini söylemiş oldu. Koridordan geçen tahıldan Afrika ülkelerinin yararlanamadığına dikkat çeken Tuna, “Gelişmiş ülkeler besin stoklarını kendileri saklama bencilliğindeler. halbuki dünyada 1,6 milyar ton besin israf olurken, Afrika üzere bölgelerde açlık tehlikesi yaşanıyor” görüşünü lisana getirdi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı