Süleyman Tetik*
Şampiyonlar Ligi perdeyi yeni bir kıssayla açıyor. Sheriff Tiraspol tarihinde birinci defa turnuvada uğraş edecek. Moldova birinci sefer Şampiyonlar Ligi’ne bir grup gönderecek olsa da Sheriff bunu Moldova ismine yapmaktan fazlaca da hoşnut sayılmaz.
Bir futbol döneminin en güzide kesimi Şampiyonlar Ligi’nde yeni bir serüven başladı. Messi mesleğinde birinci kere Barcelona haricinde bir kadroda bu heyecanı tadacak. Cristiano Ronaldo ise 12 yıl daha sonra Düşler Tiyatrosu’nda Manchester United formasıyla bu arenaya geri dönecek. Lakin hepsi bu değil…
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2021-22 dönemi bir birincisi birlikteinde getirdi. Avrupa’nın kuzey doğusunda bir ekip, tarihinde birinci kere bu turnuvada gayret etme hakkı kazandı. Bu muvaffakiyet sırf bu kulüp için değil, temsil ettiği ülke için de birinci manası taşıyordu.
7 Temmuz 2021 gecesi, Avrupa’nın gözü tek bir yere odaklıydı. EURO 2020 yarı finalinde turnuvanın gözdesi Danimarka, İngiltere karşısında final kapısını açmak için zorlarken uzatmalarda kazanılan tartışmalı bir penaltının akabinde Harry Kane, İngiltere’yi finale götüren golü kaydetti. Günlerce konuşulacak bu maçın akabinde İngilizler ‘Futbol Konuta Dönüyor’ müziğini haykırmaya oldukcatan başlamıştı.
Tüm bunlar yaşanırken birebir gece Wembley’den epey uzaklarda, birkaç ay daha sonra neler yaşanacağından habersiz bir öteki öykünün temelleri atılıyordu. Şampiyonlar Ligi 1. ön eleme tipinde Arnavutluk temsilcisi Teuta’ya konuk olan Moldova takımı Sheriff Tiraspol alandan 4-0’lık net bir galibiyetle ayrıldı.
Öykü tam da bu biçimde başladı…
Lakin evvela öykünün kahramanı Sheriff Tiraspol’ü biraz tanımamız gerek.
Moldova’ya bağlı, Moldova’dan farklı: Sheriff Tiraspol
Sheriff Tiraspol pek yeni bir kulüp. Sırf 24 yıllık tarihe sahip bu kulüp, 1997’de kurulduktan daha sonra Moldova Ligi’ni tek başına domine etti. Birinci lig şampiyonluğunu 2001’de kazanan kadro, 21. yüzyılda toplam 19 şampiyonluk kazanırken sırf iki dönem fire verdi.
Her ne kadar Moldova Ligi’nin en başarılı kulübü olsa da bulunduğu pozisyon prestijiyle siyasi manada Moldova’nın fazlaca uzağında…
Sheriff ülkenin doğusunda, Ukrayna hududunda varlığını sürdüren, Moldova sonları ortasında yer alsa da tek taraflı bağımsız ve kendine mahsus bir sosyalist yapıyla yönetilen Transdinyester Cumhuriyeti’nin başşehri Tiraspol’ü temsil ediyor.
Tiraspol sakinlerinin büyük çoğunluğu Rus pasaportuna sahip ve şimdi hepsi Rusça biliyor. Ortalarında Rusya’da doğanlar da var.
Olayı değişik kılan, Sheriff’in sadece bir futbol kulübünden ibaret olmaması. Sheriff, Rusya’ya yakınlığıyla bilinen ve adeta Rusya’nın bir bölgesiymişcesine yönetilen Transdinyester’de bulunan bir holding. Başta Tiraspol olmak üzere bölgenin her sokağında ve her noktasında bu ismi ve logoyu görmek mümkün. Çünkü Viktor Gushan ve Ilya Kazmaly isimli eski KGB üyesi olduğu bilinen iki kişi tarafınca kurulan bu holding ülkenin her yerine hükmediyor. Transdinyester’de tekelleştirilen Sheriff bir futbol kulübünün yanı sıra televizyon kanalı, yayın konutu, süpermarket zinciri, akaryakıt istasyonları, taşınabilir telefon operatörü ve çeşitli fabrikalara sahip.
Futbol kulübü için de ülke çapında kıymetli yatırımlara sahipler. 130 bin nüfuslu Tiraspol’de 2002’de kapılarını açan ve 2011’de yenilenen 13 bin kapasiteli Sheriff Stadyumu’nun yanı sıra grubun 6 bin kapasiteli ikinci bir stadyumu daha bulunuyor.
50 günde gelen Şampiyonlar Ligi mucizesi
Şampiyonlar Ligi 1. ön eleme cinsine 4-0’lık Teuta deplasmanıyla başlayan Sheriff, Tiraspol’deki 1-0’lık rövanşın akabinde ikinci tipe yükseldi. Genelde bu cins gruplar için bu arenada yolun sonu ikinci çeşit olsa da Ermenistan şampiyonu Alashkert’i 1-0 ve 3-1 ile geçen grup ismini 3. çeşide da yazdırmayı başardı.
Şampiyonlar Ligi’nde eleme tipleri ilerledikçe Tiraspol takımının eşleştiği grupların da kalibresi artmaya başladı. Üçüncü çeşitte Kızılyıldız deplasmanında aldıkları 1-1’lik birliktelik büyük bir umut ortaya koydu. Rövanşta ise Sırp devini 1-0 devirip saf dışı bıraktılar. Bu düzeyde bir kadro için Kızılyıldız’ı elemek hiç kolay değildi. Asıl mucize ise play-off’ta gerçekleşti.
Son senelerda Doğu Avrupa futbolunun yükselen yıldızı olmakla bir arada futbola kazandırdığı yetenekli isimlerle dikkat çeken Dinamo Zagreb, Sheriff’in son kurbanı oldu. Tiraspol’deki birinci maç 3-0 bitti. Muhtemelen Sheriff ekibi dahil kimse bu kararı beklemiyordu. Dinamo Zagreb içinse hayal kırıklığından öte bir şey tabir etmiyordu ve rövanşta da umduklarını bulamadılar.
7 Temmuz’da çabucak hemen Avrupa Şampiyonası bile bitmemişken Şampiyonlar Ligi serüvenine başlayan Sheriff, 50 günde 4 farklı rakibi eleyerek tarihinde birinci sefer kümelere kalmayı başardı.
“Mutlu olmak için bir niye goremiyorum”
Moldova sonları ortasında Transdinyester ile ilgili rastgele bir hususta siyaset kaçınılmaz. İki taraf içinde sert rüzgarlar esebiliyor. Bu niçinle Sheriff’in Şampiyonlar Ligi’ndeki mucizevi başarısı da tartışmaları birlikteinde getiriyor.
Moldova Futbol Federasyonu dahil bir kesim bu muvaffakiyetin ülke ismine kıymetli olduğu görüşünde. Lakin bir öteki kesim ise kulübün kimliği niçiniyle hayli keyifli değil.
Moldovalı spor gazetecisi Cristian Jardan, AFP’ye verdiği demeçte hoşnutsuzluktan kelam ediyor:
“Mutlu olmak için bir niye nazaranmiyorum. Bu kulüp Moldova Cumhuriyeti’nin bütçesine ve devlet çıkarlarına direkt ziyan veren yolsuzluk, kaçakçılık ve kayıt dışı iktisat mutabakatlarının yaygın olduğu ayrılıkçı bir yerleşim bölgesini temsil ediyor. Bu muvaffakiyet Sheriff’in sahiplerinden öbür kimseye yarar sağlamayacak”
Sheriff’in Ukraynalı teknik yöneticisi Yuri Vernydub ise çok optimist. 55 yaşındaki çalıştırıcı bu muvaffakiyetin Moldova ile Transdinyester içinde bir köprü kurabileceğini ve halkı birleştirebileceğini düşünüyor.
Bu yazı “ntvspor.com” sitesinden alınmıştır*
Şampiyonlar Ligi perdeyi yeni bir kıssayla açıyor. Sheriff Tiraspol tarihinde birinci defa turnuvada uğraş edecek. Moldova birinci sefer Şampiyonlar Ligi’ne bir grup gönderecek olsa da Sheriff bunu Moldova ismine yapmaktan fazlaca da hoşnut sayılmaz.
Bir futbol döneminin en güzide kesimi Şampiyonlar Ligi’nde yeni bir serüven başladı. Messi mesleğinde birinci kere Barcelona haricinde bir kadroda bu heyecanı tadacak. Cristiano Ronaldo ise 12 yıl daha sonra Düşler Tiyatrosu’nda Manchester United formasıyla bu arenaya geri dönecek. Lakin hepsi bu değil…
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2021-22 dönemi bir birincisi birlikteinde getirdi. Avrupa’nın kuzey doğusunda bir ekip, tarihinde birinci kere bu turnuvada gayret etme hakkı kazandı. Bu muvaffakiyet sırf bu kulüp için değil, temsil ettiği ülke için de birinci manası taşıyordu.
7 Temmuz 2021 gecesi, Avrupa’nın gözü tek bir yere odaklıydı. EURO 2020 yarı finalinde turnuvanın gözdesi Danimarka, İngiltere karşısında final kapısını açmak için zorlarken uzatmalarda kazanılan tartışmalı bir penaltının akabinde Harry Kane, İngiltere’yi finale götüren golü kaydetti. Günlerce konuşulacak bu maçın akabinde İngilizler ‘Futbol Konuta Dönüyor’ müziğini haykırmaya oldukcatan başlamıştı.
Tüm bunlar yaşanırken birebir gece Wembley’den epey uzaklarda, birkaç ay daha sonra neler yaşanacağından habersiz bir öteki öykünün temelleri atılıyordu. Şampiyonlar Ligi 1. ön eleme tipinde Arnavutluk temsilcisi Teuta’ya konuk olan Moldova takımı Sheriff Tiraspol alandan 4-0’lık net bir galibiyetle ayrıldı.
Öykü tam da bu biçimde başladı…
Lakin evvela öykünün kahramanı Sheriff Tiraspol’ü biraz tanımamız gerek.
Moldova’ya bağlı, Moldova’dan farklı: Sheriff Tiraspol
Sheriff Tiraspol pek yeni bir kulüp. Sırf 24 yıllık tarihe sahip bu kulüp, 1997’de kurulduktan daha sonra Moldova Ligi’ni tek başına domine etti. Birinci lig şampiyonluğunu 2001’de kazanan kadro, 21. yüzyılda toplam 19 şampiyonluk kazanırken sırf iki dönem fire verdi.
Her ne kadar Moldova Ligi’nin en başarılı kulübü olsa da bulunduğu pozisyon prestijiyle siyasi manada Moldova’nın fazlaca uzağında…
Sheriff ülkenin doğusunda, Ukrayna hududunda varlığını sürdüren, Moldova sonları ortasında yer alsa da tek taraflı bağımsız ve kendine mahsus bir sosyalist yapıyla yönetilen Transdinyester Cumhuriyeti’nin başşehri Tiraspol’ü temsil ediyor.
Tiraspol sakinlerinin büyük çoğunluğu Rus pasaportuna sahip ve şimdi hepsi Rusça biliyor. Ortalarında Rusya’da doğanlar da var.
Olayı değişik kılan, Sheriff’in sadece bir futbol kulübünden ibaret olmaması. Sheriff, Rusya’ya yakınlığıyla bilinen ve adeta Rusya’nın bir bölgesiymişcesine yönetilen Transdinyester’de bulunan bir holding. Başta Tiraspol olmak üzere bölgenin her sokağında ve her noktasında bu ismi ve logoyu görmek mümkün. Çünkü Viktor Gushan ve Ilya Kazmaly isimli eski KGB üyesi olduğu bilinen iki kişi tarafınca kurulan bu holding ülkenin her yerine hükmediyor. Transdinyester’de tekelleştirilen Sheriff bir futbol kulübünün yanı sıra televizyon kanalı, yayın konutu, süpermarket zinciri, akaryakıt istasyonları, taşınabilir telefon operatörü ve çeşitli fabrikalara sahip.
Futbol kulübü için de ülke çapında kıymetli yatırımlara sahipler. 130 bin nüfuslu Tiraspol’de 2002’de kapılarını açan ve 2011’de yenilenen 13 bin kapasiteli Sheriff Stadyumu’nun yanı sıra grubun 6 bin kapasiteli ikinci bir stadyumu daha bulunuyor.
50 günde gelen Şampiyonlar Ligi mucizesi
Şampiyonlar Ligi 1. ön eleme cinsine 4-0’lık Teuta deplasmanıyla başlayan Sheriff, Tiraspol’deki 1-0’lık rövanşın akabinde ikinci tipe yükseldi. Genelde bu cins gruplar için bu arenada yolun sonu ikinci çeşit olsa da Ermenistan şampiyonu Alashkert’i 1-0 ve 3-1 ile geçen grup ismini 3. çeşide da yazdırmayı başardı.
Şampiyonlar Ligi’nde eleme tipleri ilerledikçe Tiraspol takımının eşleştiği grupların da kalibresi artmaya başladı. Üçüncü çeşitte Kızılyıldız deplasmanında aldıkları 1-1’lik birliktelik büyük bir umut ortaya koydu. Rövanşta ise Sırp devini 1-0 devirip saf dışı bıraktılar. Bu düzeyde bir kadro için Kızılyıldız’ı elemek hiç kolay değildi. Asıl mucize ise play-off’ta gerçekleşti.
Son senelerda Doğu Avrupa futbolunun yükselen yıldızı olmakla bir arada futbola kazandırdığı yetenekli isimlerle dikkat çeken Dinamo Zagreb, Sheriff’in son kurbanı oldu. Tiraspol’deki birinci maç 3-0 bitti. Muhtemelen Sheriff ekibi dahil kimse bu kararı beklemiyordu. Dinamo Zagreb içinse hayal kırıklığından öte bir şey tabir etmiyordu ve rövanşta da umduklarını bulamadılar.
7 Temmuz’da çabucak hemen Avrupa Şampiyonası bile bitmemişken Şampiyonlar Ligi serüvenine başlayan Sheriff, 50 günde 4 farklı rakibi eleyerek tarihinde birinci sefer kümelere kalmayı başardı.
“Mutlu olmak için bir niye goremiyorum”
Moldova sonları ortasında Transdinyester ile ilgili rastgele bir hususta siyaset kaçınılmaz. İki taraf içinde sert rüzgarlar esebiliyor. Bu niçinle Sheriff’in Şampiyonlar Ligi’ndeki mucizevi başarısı da tartışmaları birlikteinde getiriyor.
Moldova Futbol Federasyonu dahil bir kesim bu muvaffakiyetin ülke ismine kıymetli olduğu görüşünde. Lakin bir öteki kesim ise kulübün kimliği niçiniyle hayli keyifli değil.
Moldovalı spor gazetecisi Cristian Jardan, AFP’ye verdiği demeçte hoşnutsuzluktan kelam ediyor:
“Mutlu olmak için bir niye nazaranmiyorum. Bu kulüp Moldova Cumhuriyeti’nin bütçesine ve devlet çıkarlarına direkt ziyan veren yolsuzluk, kaçakçılık ve kayıt dışı iktisat mutabakatlarının yaygın olduğu ayrılıkçı bir yerleşim bölgesini temsil ediyor. Bu muvaffakiyet Sheriff’in sahiplerinden öbür kimseye yarar sağlamayacak”
Sheriff’in Ukraynalı teknik yöneticisi Yuri Vernydub ise çok optimist. 55 yaşındaki çalıştırıcı bu muvaffakiyetin Moldova ile Transdinyester içinde bir köprü kurabileceğini ve halkı birleştirebileceğini düşünüyor.
Bu yazı “ntvspor.com” sitesinden alınmıştır*