Iron Mountain’ın yeni araştırması şirket içi risk idaresi ve farkındalığının ehemmiyetini ortaya koyuyor
Iron Mountain’ın Avrupa, Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’da gerçekleştirdiği yeni araştırmaya nazaran, çalışanlardaki risk farkındalığının eksik olması niçiniyle şirketler artan tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Dünya çapında başkanlar “işin geleceği (future of work)” stratejisine odaklanırken, yapılan bu araştırmaya bakılırsa şirketlerin hibrit çalışma nizamında riske karşı uzun vadeli dayanıklılık oluşturması büyük değer taşıyor.
Araştırmanın Türkiye sonuçları, çalışanların yüzde 32’sinin geçmişte “kritik” bir kusur yaptığını ve yüzde 16’sının şirketlerini maddi ziyana sokan bir risk aldığını ortaya koyuyor.
Çalışanların dörtte üçü risk idaresinin hassas ayrıntıları korumak için hayati ehemmiyet taşıdığına inansa da, yarısı hala işte risk almanın değerli olduğunu düşünüyor. Bilgilere bakılırsa, erkek çalışanlar bayan çalışanlardan daha fazla risk alıyor.
Iron Mountain Gelişen Pazarlar Lider Yardımcısı, Türkiye BAE Genel Müdürü Cenker Özhelvacı, mevzuyla ilgili şunları paylaştı: “Hepimiz yanılgı yaparız. Bu niçinle yaptığımız işlerde her vakit bir risk faktörü bulunur. Lakin her geçen gün gelişen dijital çağ, artan riskleri gözler önüne seriyor. Bu sebeple risk idaresi daima olarak geliştirilmesi gereken bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Yeni iş modelleri, hibrit çalışma tertibi ve artan siber atak tehditleri, riske karşı bütünsel bir dayanıklılık stratejisi oluşturmayı kaçınılmaz kılıyor. Çalışanlar ve şirketler içi riskleri faal bir biçimde direktörün artık her zamankinden daha değerli olduğunu düşünüyorum.”
Araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 20’si hayatlarında en az bir defa dolandırıcılık yahut kimlik avı kurbanı olduğunu belirtiyor. Buna karşın Iron Mountain’ın araştırması, çalışanların risk almaya devam ettiğini gösteriyor:
Bir data ihlalinin ortalama maliyetinin 4 milyon doları aştığı bir periyotta, şirket içi eğitimlerle her çalışanın risk idaresindeki rolünü bir daha düşünmesi gerekiyor.
Araştırma sonuçları beraberinde mevcut farkındalık gayretlerinin tesiri hakkındaki soruları da gündeme getiriyor. Ankete katılan bilgi yöneticilerinin yüzde 60’ı risk eğitimlerine yüksek iştirak sağlandığını söylerken, çalışanların yüzde 29’u eğitimlere hiç katılmadığını belirtiyor.
Cenker Özhelvacı, araştırma sonuçlarını “Risk almak, bir şirketi yeniliklere açık hale getirebilir. Fakat günlük tehlikeler hakkında farkındalığın eksik olması, riske karşı dayanıklılığı azaltabilir. Risk farkındalığını şirket külçeşidinizün bir kesimi haline getirerek her çalışanın risk elçisi olmasını sağlamanızı tavsiye ediyoruz. Fakat bu türlü, çalışanların iş yapış sistemlerinde yenilikler yapabilecekleri ve şirketlerin gelişebileceği inançlı bir alan yaratabilirsiniz” kelamlarıyla özetliyor.
Iron Mountain Hakkında
1951 yılında kurulan Iron Mountain Incorporated (New York Borsası: IRM), arşiv ve bilgi idaresi hizmetleri alanında dünya önderi bir şirkettir. Dünya çapında 225 binden çok kuruluş tarafınca itimatla tercih edilen ve 50’den çok ülkede 1.480’den çok tesiste 8,5 milyon m2’yi aşan gayrimenkul ağıyla Iron Mountain, kritik bilgiler, hassas bilgiler, kültürel ve tarihi eserler dahil olmak üzere maddi manevi hayli pahalı varlıkları saklıyor ve koruyor. Fizikî arşiv idaresi, bilgi idaresi, dijital dönüşüm, inançlı imha ile bilgi merkezleri, bulut hizmetleri, sanat yapıtı depolama ve lojistiği içeren tahliller sunan Iron Mountain, işletmelerin maliyetleri ve risklerini düşürmelerine, yönetmeliklere uymalarına ve daha dijital bir çalışma tekniği sağlamalarına yardımcı oluyor. 2006 yılından bu yana pazar başkanı olarak Türkiye’de faaliyet gösteren Iron Mountain, 7 tesisle 200’ün üzerinde çalışanıyla 1.500’den çok işletmeye hizmet veriyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Iron Mountain’ın Avrupa, Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’da gerçekleştirdiği yeni araştırmaya nazaran, çalışanlardaki risk farkındalığının eksik olması niçiniyle şirketler artan tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Dünya çapında başkanlar “işin geleceği (future of work)” stratejisine odaklanırken, yapılan bu araştırmaya bakılırsa şirketlerin hibrit çalışma nizamında riske karşı uzun vadeli dayanıklılık oluşturması büyük değer taşıyor.
Araştırmanın Türkiye sonuçları, çalışanların yüzde 32’sinin geçmişte “kritik” bir kusur yaptığını ve yüzde 16’sının şirketlerini maddi ziyana sokan bir risk aldığını ortaya koyuyor.
Çalışanların dörtte üçü risk idaresinin hassas ayrıntıları korumak için hayati ehemmiyet taşıdığına inansa da, yarısı hala işte risk almanın değerli olduğunu düşünüyor. Bilgilere bakılırsa, erkek çalışanlar bayan çalışanlardan daha fazla risk alıyor.
Iron Mountain Gelişen Pazarlar Lider Yardımcısı, Türkiye BAE Genel Müdürü Cenker Özhelvacı, mevzuyla ilgili şunları paylaştı: “Hepimiz yanılgı yaparız. Bu niçinle yaptığımız işlerde her vakit bir risk faktörü bulunur. Lakin her geçen gün gelişen dijital çağ, artan riskleri gözler önüne seriyor. Bu sebeple risk idaresi daima olarak geliştirilmesi gereken bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Yeni iş modelleri, hibrit çalışma tertibi ve artan siber atak tehditleri, riske karşı bütünsel bir dayanıklılık stratejisi oluşturmayı kaçınılmaz kılıyor. Çalışanlar ve şirketler içi riskleri faal bir biçimde direktörün artık her zamankinden daha değerli olduğunu düşünüyorum.”
Araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 20’si hayatlarında en az bir defa dolandırıcılık yahut kimlik avı kurbanı olduğunu belirtiyor. Buna karşın Iron Mountain’ın araştırması, çalışanların risk almaya devam ettiğini gösteriyor:
- Araştırmaya katılanların yüzde 33’ü birden çok platformda tıpkı şifreyi kullanmaya devam ediyor.
- Yüzde 25’i masasından ayrılırken dizüstü bilgisayarını kilitlemeyi unutuyor.
- Yüzde21’i şifrelerini masasında bir not defterinde tutuyor.
Bir data ihlalinin ortalama maliyetinin 4 milyon doları aştığı bir periyotta, şirket içi eğitimlerle her çalışanın risk idaresindeki rolünü bir daha düşünmesi gerekiyor.
Araştırma sonuçları beraberinde mevcut farkındalık gayretlerinin tesiri hakkındaki soruları da gündeme getiriyor. Ankete katılan bilgi yöneticilerinin yüzde 60’ı risk eğitimlerine yüksek iştirak sağlandığını söylerken, çalışanların yüzde 29’u eğitimlere hiç katılmadığını belirtiyor.
Cenker Özhelvacı, araştırma sonuçlarını “Risk almak, bir şirketi yeniliklere açık hale getirebilir. Fakat günlük tehlikeler hakkında farkındalığın eksik olması, riske karşı dayanıklılığı azaltabilir. Risk farkındalığını şirket külçeşidinizün bir kesimi haline getirerek her çalışanın risk elçisi olmasını sağlamanızı tavsiye ediyoruz. Fakat bu türlü, çalışanların iş yapış sistemlerinde yenilikler yapabilecekleri ve şirketlerin gelişebileceği inançlı bir alan yaratabilirsiniz” kelamlarıyla özetliyor.
Iron Mountain Hakkında
1951 yılında kurulan Iron Mountain Incorporated (New York Borsası: IRM), arşiv ve bilgi idaresi hizmetleri alanında dünya önderi bir şirkettir. Dünya çapında 225 binden çok kuruluş tarafınca itimatla tercih edilen ve 50’den çok ülkede 1.480’den çok tesiste 8,5 milyon m2’yi aşan gayrimenkul ağıyla Iron Mountain, kritik bilgiler, hassas bilgiler, kültürel ve tarihi eserler dahil olmak üzere maddi manevi hayli pahalı varlıkları saklıyor ve koruyor. Fizikî arşiv idaresi, bilgi idaresi, dijital dönüşüm, inançlı imha ile bilgi merkezleri, bulut hizmetleri, sanat yapıtı depolama ve lojistiği içeren tahliller sunan Iron Mountain, işletmelerin maliyetleri ve risklerini düşürmelerine, yönetmeliklere uymalarına ve daha dijital bir çalışma tekniği sağlamalarına yardımcı oluyor. 2006 yılından bu yana pazar başkanı olarak Türkiye’de faaliyet gösteren Iron Mountain, 7 tesisle 200’ün üzerinde çalışanıyla 1.500’den çok işletmeye hizmet veriyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı