Oxford Üniversitesi tarafınca yapılan bir araştırma, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın 15,4 milyar dolar maliyetiyle, şu ana kadar düzenlenen oyunların ortasında maliyeti en çok olanı olarak tarihe geçti.
Euronews’in haberine göre; Oxford Üniversitesi’nin 1960’dan bu yana düzenlenen oyunlar için yaptığı araştırma, birinci baştaki maliyetle daha sonra ortaya çıkan fatura içinde ortalama yüzde 172 oranında fazlalık olduğunu ortaya koyuyor. Tokyo için bu oranın ise yüzde 111 ila 244 içindeki bir harcama aralığında olduğu kestirim ediliyor.
Araştırmaya göre, ne Olimpiyat Komitesi ne de konut sahibi kentler, oyunların maliyetini yakından takip etmekle ilgilenmiyor. Zira masrafların takibinin yapılması hem komite birebir vakitte konut sahibi kentler için giderek daha fazla utanç kaynağı haline dönüşebiliyor.
Altyapı masrafları maliyete dahil edilmiyor
Victor Matheson, “1964 Tokyo Oyunları, tahminen de hem en ucuz birebir vakitte en kıymetli spor tertibiydi, burada neyin nasıl hesaplandığı ve harcama kalemlerinin içine neyin konulduğu kıymetli. 2008 Pekin Oyunları’nda 40 milyar dolar, Soçi Kış Oyunları’nda 51 milyar dolar harcandığını söylendi. Lakin bu iki oyunlarda da dev altyapı projeleri için yapılan masraflar, genel harcamanın içine dahil edildi. Biz ise bunu yapmıyoruz” tabirini kullandı.
Oyunların gecikmesi de maliyeti artırdı
Uzmanlara bakılırsa, Covid-19 salgını yüzünden oyunların ertelenmesi 2,8 dolar milyar ek bir yük getirirken, oyunlara izleyici alınmaması yolunda alınan karar 800 milyon dolarlık bir gelirin kaybbulunmasına yol açtı.
Tokyo’da lokal idare en az 3,3 milyar dolarlık reklam mutabakatlarından gelir sağlarken, seyircilerin karşılaşmalara alınmaması sponsor şirketlerin itirazlarının da önemli bir biçimde yükselmesine yol açtı.
Oyunların en büyük 15 sponsorundan birisi olan Toyota ise halkın pandemi sırasında oyunların düzenlenmesine yönelik reaksiyonu yüzünden bir daha oyunlarla temaslı reklamlarını televizyonlardan çekme yoluna gitti.
Televizyon telif haklarından 3 ila 4 milyar dolar içinde gelir elde eden Olimpiyat Komitesi ise bu alanda en çok çıkarlı çıkan heyet olarak birinci sırada yer aldı.
Euronews’in haberine göre; Oxford Üniversitesi’nin 1960’dan bu yana düzenlenen oyunlar için yaptığı araştırma, birinci baştaki maliyetle daha sonra ortaya çıkan fatura içinde ortalama yüzde 172 oranında fazlalık olduğunu ortaya koyuyor. Tokyo için bu oranın ise yüzde 111 ila 244 içindeki bir harcama aralığında olduğu kestirim ediliyor.
Araştırmaya göre, ne Olimpiyat Komitesi ne de konut sahibi kentler, oyunların maliyetini yakından takip etmekle ilgilenmiyor. Zira masrafların takibinin yapılması hem komite birebir vakitte konut sahibi kentler için giderek daha fazla utanç kaynağı haline dönüşebiliyor.
Altyapı masrafları maliyete dahil edilmiyor
Victor Matheson, “1964 Tokyo Oyunları, tahminen de hem en ucuz birebir vakitte en kıymetli spor tertibiydi, burada neyin nasıl hesaplandığı ve harcama kalemlerinin içine neyin konulduğu kıymetli. 2008 Pekin Oyunları’nda 40 milyar dolar, Soçi Kış Oyunları’nda 51 milyar dolar harcandığını söylendi. Lakin bu iki oyunlarda da dev altyapı projeleri için yapılan masraflar, genel harcamanın içine dahil edildi. Biz ise bunu yapmıyoruz” tabirini kullandı.
Oyunların gecikmesi de maliyeti artırdı
Uzmanlara bakılırsa, Covid-19 salgını yüzünden oyunların ertelenmesi 2,8 dolar milyar ek bir yük getirirken, oyunlara izleyici alınmaması yolunda alınan karar 800 milyon dolarlık bir gelirin kaybbulunmasına yol açtı.
Tokyo’da lokal idare en az 3,3 milyar dolarlık reklam mutabakatlarından gelir sağlarken, seyircilerin karşılaşmalara alınmaması sponsor şirketlerin itirazlarının da önemli bir biçimde yükselmesine yol açtı.
Oyunların en büyük 15 sponsorundan birisi olan Toyota ise halkın pandemi sırasında oyunların düzenlenmesine yönelik reaksiyonu yüzünden bir daha oyunlarla temaslı reklamlarını televizyonlardan çekme yoluna gitti.
Televizyon telif haklarından 3 ila 4 milyar dolar içinde gelir elde eden Olimpiyat Komitesi ise bu alanda en çok çıkarlı çıkan heyet olarak birinci sırada yer aldı.