Toros Tarım, kimyasal gübre ihracatında dördüncü kere “İKMİB İhracatın Yıldızları Ödülü”nü kazanarak başarılarına bir yenisini ekledi. Daha evvel 2017-2019 yılları içinde tıpkı mükafatın sahibi olan Toros Tarım, 2020 yılında ihracatını 33 artışla 455.418 tona yükseltti. Şirket, 2020 yılında mamüllerini Hindistan’dan İspanya’ya 11 farklı ülkeye ihraç etti.
Kimya bölümündeki üye firmaları başarılı ihracatlarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek hedefiyle İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) her yıl düzenlediği “İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” 18 Haziran’da gerçekleştirildi. Bu yıl 6’ncısı düzenlenen merasimde, toplam 35 kategoride birinci 3’e giren firmalar mükafatlarını aldı. T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı İstek Tuna Turagay, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri İsmail Gülle ve İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) İdare Şurası Lideri Adil Pelister’in katıldığı ödül merasimi, İKMİB’in YouTube kanalından canlı yayınlandı.
Toros Tarım bir daha birinci sırada
Toros Tarım, 2017, 2018 ve 2019 yıllarının akabinde 2020 yılında da 455.418 tonluk ihracatıyla İKMİB İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde art geriye dördüncü sefer kimyasal gübre ihracatı şampiyonu oldu. Üretim ve pazar hissesi prestijiyle Türkiye’de gübre kesiminin en büyük oyuncusu olan Toros Tarım, klasik gübrelerde Türkiye’deki toplam şurası üretim kapasitesinin 38’ine sahip bulunuyor. Şirket, faaliyetlerini mineral gübrelerin yanı sıra suda eriyebilen özel gübreler ve organik/organomineral gübre alanlarında da sürdürüyor.
Ödül hakkında konuşan Toros Tarım İdare Şurası Lideri Hakan Göral, bu muvaffakiyete dördüncü defa ulaşmanın kendileri için epey manalı olduğunu ve Türkiye’nin döviz gereksinimine katkıda bulunmayı epey önemsediklerini belirtti. İhracatın değerli bir satış kanalı bulunmasına rağmen evvelarinin her vakit Türk çiftçisinin muhtaçlıklarını karşılamak olduğunu belirten Göral, ihracatı faal bir biçimde kullanarak kapasite kullanmasını maksimize ettiklerini söylemiş oldu. 2020 yılında pandemi niçiniyle hem global çapta birebir vakitte iç pazarda yaşanan belirsizlik ve dalgalanmalara karşın yıl genelinde 93 kapasite kullanım oranına ulaştıklarını belirten Hakan Göral, “Bu başarıyı elde etmemizde süratli karar alabilme yeteneğimiz ve faal salgın idaresinin yanı sıra ihracat kanallarını açık tutmamız epeyce değerli bir rol oynadı. 2020 yılında 1.667.871 tonu iç piyasa ve 455.418 tonu ihracat olmak üzere 2.123.290 ton satış gerçekleştirdik. bu biçimdece, piyasa koşullarının tüm zorluklarına karşın satışlarımızı 2019 yılının üzerine çıkardık. İhracatımızı bundan evvelki yıla göre 33 artırdık. Hindistan’dan İspanya’ya, 11 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Hindistan, Kenya, Mozambik ve Ukrayna en epeyce satış yaptığımız ülkeler oldu. Değerli bir tarım ülkesi olan Romanya, yatırımlarımız ve gelecek planlarımız açısından bizim için pek kıymetli bir pazar. Romanya’ya yaptığımız gübre ihracatımızı da 2019 yılına nazaran 57 artırmayı başardık” biçiminde konuştu.
“Önemli olan yurt dışı pazarlarda kalıcı olmak!”
Toros Tarım’ın coğrafik yayılımını ve ihracatını daha da güçlendirerek kendi markasıyla evvela bölgesel bir oyuncu olmayı, akabinde da kademeli olarak küresel ayak izini büyütmek istediğini belirten İdare Heyeti Lideri Hakan Göral, hem Romanya birebir vakitte oradan Avrupa pazarlarına açılmak gayesiyle 2019 yılında Agroport Romania S.A.’yı bünyeye kattıklarını hatırlattı. Göral, Romanya üzere gaye pazarlardan bir ötekinin de dünyanın en kıymetli buğday üreticilerinden biri olan Ukrayna olduğunu belirterek, bu ülkede bir satış ofisi kurduklarını söylemiş oldu. Göral, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Yurt haricindeki varlığımızı güçlendirmek bizim için stratejik bundan öncelik. Gübre, ithal girdilere bağlı maliyet dalgalanmaları, kuraklık, çiftçinin alım gücü, yasal düzenlemeler ve gibisi daha birfazlaca ögenin şekillendirdiği hayli dinamik bir dal. Bilhassa iç pazarda fazlaca süratli değişen koşullara kendimizi adapte edebilmemiz için esnek bir satış modelimizin olması lazım. İhracat bu açıdan şayet olmazsa olmazlarımızdan biri. Lakin burada kıymetli olan, gittiğimiz pazarlarda kalıcı olabilmek. Bu pazarlara ahenk sağlayabilmek ve değişen gereksinimlere karşılık verebilmek. Dünyada, her dalda olduğu üzere gübre kesiminde de büyük bir dönüşüm yaşanıyor. İnovasyon, bizim bölümümüzde de kilit kavramlardan biri. Hem tarımda değişen koşullara uygun yeni gübre çeşitlerinin geliştirilmesi, hem gübrelerin etraf üstündeki etkisinin azaltılması, tıpkı vakitte üretim ve tedarik zincirinin epeyce daha verimli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulabilmesi için dalın yeni bakış açılarına ve tahlillere muhtaçlığı var. Bu emelle 2017 yılında Türkiye’de bitki besin alanına yönelik birinci Ar-Ge merkezini Mersin Üretim Tesisimiz bünyesinde kurduk. Burada ziraî verimliliğe katkı sağlayacak, etrafa hassas yeni eserlere ve üretim süreçlerine yönelik ağır bir çalışma yürütüyoruz. İç pazar üzere dış pazarlardan aldığımız geri bildirim ve talepler de Ar-Ge Merkezimizin çalışmalarını yönlendiriyor.”
“Dünyamızın geleceği, döngüsel iktisadın yerleşmesine bağlı!”
Gübre dalının tüm dünyada insanlığın kâfi besine erişiminde kritik bir role sahip olduğunu belirten Hakan Göral, öte yandan bitki besin hususlarının yanlışsız kullanmasının da etraf ve sürdürülebilirlik açısından büyük ehemmiyet taşıdığını belirtti. Bu mevzuda yıllardır çiftçilere yönelik eğitim programları ile dalda bir farkındalık yaratmaya çalıştıklarını belirten Göral, üretim sistemleri açısından sürdürülebilirlik ismine döngüsel iktisada geçişin kıymetinden de şu biçimde bahsetti:
“Dünyada şu anda hâkim olan al-yap-at halindeki doğrusal iktisat modeli, bize sürdürülebilir bir gelecek vadetmiyor. Mevcuttaki sistem ile son birkaç on yılda dünyadaki tüketim oranı sekiz kat arttı. Tüketimdeki artışa bağlı olarak 2050 yılına kadar kaynak kullanmasının da global boyutta üç kat artması bekleniyor. Bu sürdürülebilir bir model değil. Kaynakları döngü içerisinde tutarak, kaynakların mümkün olduğunca uzun müddet kullanmasını, güç tasarrufunu ve israfın azaltılmasını sağlayan döngüsel iktisat modelini dünya çapında yaygınlaştırmak zorundayız. Toros Tarım olarak, bu istikamette son iki yıldır hayli değerli ataklarımız oldu. 2019 yılında bünyemize kattığımız Toros Gönen Yenilenebilir Güç A.Ş. ile 2020 yılında faaliyete geçirdiğimiz Toros Meram Yenilenebilir Güç A.Ş., bulundukları bölgeden topladıkları organik atıklardan biyogaz ve biyogazdan elektrik üretimi yaparken, bununla birlikte gazlaşma sürecini tamamlayan atıklardan katı-sıvı organik ve organomineral gübre de üretiyor. bu biçimdece hem atıkları bertaraf ediyor, tıpkı vakitte toprak için son derece yararlı olan organik ve organomineral gübre temin ediyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Kimya bölümündeki üye firmaları başarılı ihracatlarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek hedefiyle İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) her yıl düzenlediği “İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” 18 Haziran’da gerçekleştirildi. Bu yıl 6’ncısı düzenlenen merasimde, toplam 35 kategoride birinci 3’e giren firmalar mükafatlarını aldı. T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı İstek Tuna Turagay, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri İsmail Gülle ve İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) İdare Şurası Lideri Adil Pelister’in katıldığı ödül merasimi, İKMİB’in YouTube kanalından canlı yayınlandı.
Toros Tarım bir daha birinci sırada
Toros Tarım, 2017, 2018 ve 2019 yıllarının akabinde 2020 yılında da 455.418 tonluk ihracatıyla İKMİB İhracatın Yıldızları Ödülleri’nde art geriye dördüncü sefer kimyasal gübre ihracatı şampiyonu oldu. Üretim ve pazar hissesi prestijiyle Türkiye’de gübre kesiminin en büyük oyuncusu olan Toros Tarım, klasik gübrelerde Türkiye’deki toplam şurası üretim kapasitesinin 38’ine sahip bulunuyor. Şirket, faaliyetlerini mineral gübrelerin yanı sıra suda eriyebilen özel gübreler ve organik/organomineral gübre alanlarında da sürdürüyor.
Ödül hakkında konuşan Toros Tarım İdare Şurası Lideri Hakan Göral, bu muvaffakiyete dördüncü defa ulaşmanın kendileri için epey manalı olduğunu ve Türkiye’nin döviz gereksinimine katkıda bulunmayı epey önemsediklerini belirtti. İhracatın değerli bir satış kanalı bulunmasına rağmen evvelarinin her vakit Türk çiftçisinin muhtaçlıklarını karşılamak olduğunu belirten Göral, ihracatı faal bir biçimde kullanarak kapasite kullanmasını maksimize ettiklerini söylemiş oldu. 2020 yılında pandemi niçiniyle hem global çapta birebir vakitte iç pazarda yaşanan belirsizlik ve dalgalanmalara karşın yıl genelinde 93 kapasite kullanım oranına ulaştıklarını belirten Hakan Göral, “Bu başarıyı elde etmemizde süratli karar alabilme yeteneğimiz ve faal salgın idaresinin yanı sıra ihracat kanallarını açık tutmamız epeyce değerli bir rol oynadı. 2020 yılında 1.667.871 tonu iç piyasa ve 455.418 tonu ihracat olmak üzere 2.123.290 ton satış gerçekleştirdik. bu biçimdece, piyasa koşullarının tüm zorluklarına karşın satışlarımızı 2019 yılının üzerine çıkardık. İhracatımızı bundan evvelki yıla göre 33 artırdık. Hindistan’dan İspanya’ya, 11 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Hindistan, Kenya, Mozambik ve Ukrayna en epeyce satış yaptığımız ülkeler oldu. Değerli bir tarım ülkesi olan Romanya, yatırımlarımız ve gelecek planlarımız açısından bizim için pek kıymetli bir pazar. Romanya’ya yaptığımız gübre ihracatımızı da 2019 yılına nazaran 57 artırmayı başardık” biçiminde konuştu.
“Önemli olan yurt dışı pazarlarda kalıcı olmak!”
Toros Tarım’ın coğrafik yayılımını ve ihracatını daha da güçlendirerek kendi markasıyla evvela bölgesel bir oyuncu olmayı, akabinde da kademeli olarak küresel ayak izini büyütmek istediğini belirten İdare Heyeti Lideri Hakan Göral, hem Romanya birebir vakitte oradan Avrupa pazarlarına açılmak gayesiyle 2019 yılında Agroport Romania S.A.’yı bünyeye kattıklarını hatırlattı. Göral, Romanya üzere gaye pazarlardan bir ötekinin de dünyanın en kıymetli buğday üreticilerinden biri olan Ukrayna olduğunu belirterek, bu ülkede bir satış ofisi kurduklarını söylemiş oldu. Göral, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Yurt haricindeki varlığımızı güçlendirmek bizim için stratejik bundan öncelik. Gübre, ithal girdilere bağlı maliyet dalgalanmaları, kuraklık, çiftçinin alım gücü, yasal düzenlemeler ve gibisi daha birfazlaca ögenin şekillendirdiği hayli dinamik bir dal. Bilhassa iç pazarda fazlaca süratli değişen koşullara kendimizi adapte edebilmemiz için esnek bir satış modelimizin olması lazım. İhracat bu açıdan şayet olmazsa olmazlarımızdan biri. Lakin burada kıymetli olan, gittiğimiz pazarlarda kalıcı olabilmek. Bu pazarlara ahenk sağlayabilmek ve değişen gereksinimlere karşılık verebilmek. Dünyada, her dalda olduğu üzere gübre kesiminde de büyük bir dönüşüm yaşanıyor. İnovasyon, bizim bölümümüzde de kilit kavramlardan biri. Hem tarımda değişen koşullara uygun yeni gübre çeşitlerinin geliştirilmesi, hem gübrelerin etraf üstündeki etkisinin azaltılması, tıpkı vakitte üretim ve tedarik zincirinin epeyce daha verimli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulabilmesi için dalın yeni bakış açılarına ve tahlillere muhtaçlığı var. Bu emelle 2017 yılında Türkiye’de bitki besin alanına yönelik birinci Ar-Ge merkezini Mersin Üretim Tesisimiz bünyesinde kurduk. Burada ziraî verimliliğe katkı sağlayacak, etrafa hassas yeni eserlere ve üretim süreçlerine yönelik ağır bir çalışma yürütüyoruz. İç pazar üzere dış pazarlardan aldığımız geri bildirim ve talepler de Ar-Ge Merkezimizin çalışmalarını yönlendiriyor.”
“Dünyamızın geleceği, döngüsel iktisadın yerleşmesine bağlı!”
Gübre dalının tüm dünyada insanlığın kâfi besine erişiminde kritik bir role sahip olduğunu belirten Hakan Göral, öte yandan bitki besin hususlarının yanlışsız kullanmasının da etraf ve sürdürülebilirlik açısından büyük ehemmiyet taşıdığını belirtti. Bu mevzuda yıllardır çiftçilere yönelik eğitim programları ile dalda bir farkındalık yaratmaya çalıştıklarını belirten Göral, üretim sistemleri açısından sürdürülebilirlik ismine döngüsel iktisada geçişin kıymetinden de şu biçimde bahsetti:
“Dünyada şu anda hâkim olan al-yap-at halindeki doğrusal iktisat modeli, bize sürdürülebilir bir gelecek vadetmiyor. Mevcuttaki sistem ile son birkaç on yılda dünyadaki tüketim oranı sekiz kat arttı. Tüketimdeki artışa bağlı olarak 2050 yılına kadar kaynak kullanmasının da global boyutta üç kat artması bekleniyor. Bu sürdürülebilir bir model değil. Kaynakları döngü içerisinde tutarak, kaynakların mümkün olduğunca uzun müddet kullanmasını, güç tasarrufunu ve israfın azaltılmasını sağlayan döngüsel iktisat modelini dünya çapında yaygınlaştırmak zorundayız. Toros Tarım olarak, bu istikamette son iki yıldır hayli değerli ataklarımız oldu. 2019 yılında bünyemize kattığımız Toros Gönen Yenilenebilir Güç A.Ş. ile 2020 yılında faaliyete geçirdiğimiz Toros Meram Yenilenebilir Güç A.Ş., bulundukları bölgeden topladıkları organik atıklardan biyogaz ve biyogazdan elektrik üretimi yaparken, bununla birlikte gazlaşma sürecini tamamlayan atıklardan katı-sıvı organik ve organomineral gübre de üretiyor. bu biçimdece hem atıkları bertaraf ediyor, tıpkı vakitte toprak için son derece yararlı olan organik ve organomineral gübre temin ediyor.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı